Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5673 E. 2022/8393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında çay yatağı olarak tespit harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddiasıyla tapuya tescilinin istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın dere yatağı vasfında olduğu ve özel mülkiyete konu olamayacağı, dolayısıyla da tapu kaydına tescilinin mümkün olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : BATMAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı Hazine vekilince istinafı üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine, taşınmazın tescile tabi olmaması nedeniyle TMK md.713/6 uyarınca tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süre içerisinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilerek dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;

I. DAVA

Davacı ..., Batman ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında çay yatağı vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmazın kendisi tarafından imar-ihya yoluyla tarıma elverişli kültür arazisi haline getirildiğini ve yaklaşık 30 yıldır tarım arazisi olarak nizasız vc fasılasız bir şekilde kullanılmakta olduğunu ileri sürerek, yapılacak keşif sonucu elde edilen koordinatlı fen bilirkişi raporundaki bilgiler ve ölçüm sonucu ortaya çıkacak miktarın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı yararına iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, ayrıca TMK’nın 713/6. maddesi uyarınca taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yerel Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 12/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokisinde ‘’B’’ harfi ile gösterilen 7.900,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda "C" harfi ile gösterilen 4.032,34 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın ise TMK md.713/6 uyarınca dere yatağı vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmaz dere yatağında kaldığından terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, dosya kapsamında alınan 30/04/2021 havale tarihli ziraat bilirkişi heyeti ek raporunda yapılan değerlendirmelerde, dava konusu "B" ve "C" harfleriyle adlandırılan taşınmazlarda 2002 yılına kadar tarımsal faaliyet yapılmadığı, 2002 yılından sonra "B" harfli taşınmazda aynı yıl imar ve ihyanın başlayıp bittiği, "C" harfli taşınmazda ise hiçbir zaman tarım yapılmadığının belirtildiği, bahsi geçen bilirkişi raporu ile taşınmazlarda 2002 yılından önce hiçbir şekilde kullanım olmadığının net olarak ortaya konulduğunu, raporda yapılan değerlendirmelere göre davanın açıldığı tarih olan 21/05/2014 tarihinden geriye doğru ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren en az 20 yıllık davasız aralıksız zilyetliğin mevcut olmadığının anlaşıldığı, bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmelere göre TMK m. 713 şartlarının somut olayda sağlanmadığı, ancak mahkemece ziraat bilirkişi heyeti raporunu göz ardı edilerek "B" harfi ile gösterilen taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, mahkemece rapora karşı beyanları ve itirazları ile ziraat ve jeodezi-fotogrametri raporlarındaki değerlendirmeler dikkate alınmadan "B" harfli taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Hazinenin bu davada yasal hasım olmasına rağmen aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kabul kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Batman 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/281 Esas, 2021/416 Karar sayılı dava dosyasında verilen 25/06/2021 tarihli kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine, taşınmazın tescile tabi olmaması nedeniyle TMK md.713/6 uyarınca tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davacı vekili taşınmazın uzun yıllardır davacı tarafından üzerinde zilyetlik sürdürülen yerlerden olduğunu, 1984 yılından sonraki tarihlere ait hava fotoğraflarının incelenmesi sonucunda taşınmazın ekilip biçilen yerlerden olduğunun anlaşıldığı, dava tarihi göz önüne alındığında 1984 yılından sonra başlayan ekonomik amaca uygun zilyetliğin iktisaba elverişli olduğu, buna rağmen aksi yönde verilen kararın isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde davanın tümüyle reddine dair verilen kararın yeterli inceleme, araştırma sonucunda tesis edilmiş olup usul ve yasaya uygun olduğu, dosyada davacının davasını ispata yarar yeterli delilinin mevcut olmadığı, istinaf mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararının onanması gerektiği, ne var ki istinaf mahkemesince taşınmazların TMK m.713/6 gereğince Hazine adına tapuya kayıt ve tescili talebinin reddedildiği, söz konusu taşınmazlar tescil harici alanda kalmakta olup, taşınmazın tapu kaydında tescil edilmesi için tarım arazisi olmasının şart olmadığı, davacı yanın davasını ispat edemediği, dava konusu taşınmazların üzerinde tarım yapılmayan yerlerden olduğunun tüm yargılama sonunda ortaya konulduğu, bu durumda "B" harfi ile gösterilen taşınmazın tarla vasfıyla, "C" harfi ile gösterilen taşınmazın ise dere yatağı vasfıyla tapuya kayıt ve tescil edilmesi gerektiği halde istinaf mahkemesince tescil talebinin reddinin hukuka aykırı olduğunu belirterek hükmü bu yönüyle temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında çay yatağı vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

TMK’nın 713/1 maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri

3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, taşınmazların dere yatağı vasfında olup, özel mülkiyete ve tescile tabi olmadığının anlaşılmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına 22.12.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.