"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ALANYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 18/11/2021 tarihli ve 2021/549 Esas - 2021/1683 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26.04.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekilleri Avukat...ve Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi,dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, maliki bulunduğu 114 ada 6 parsel sayılı taşınmazın, Alanya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1966/25 Esas ve 1964/359 Karar, sayılı ilâmı gereğince... adına tescil edilen 825 parsel sayılı 36.200,00 m2 miktarlı tarla vasfındaki taşınmazda yapılan imar uygulamaları sonucu oluştuğunu, dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazı tapu kaydına güvenerek 30.05.1986 tarihinde satın aldığını ve taşınmaz üzerine otel inşa edildiğini, yolsuz olarak Hazine adına tescil edilen dava dışı 114 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini,114 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yolsuz tescil sonucu oluştuğunu ve maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmaza tecavüz ettiğini ileri sürerek, maliki olduğu taşınmaz ile davalı adına kayıtlı taşınmazın çakışan kısımlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacı şirket yetkilisinin tek başına şirketi temsile yetkisi bulunmadığını, Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/89 D. İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespitinde maliki olduğu 9 parsel sayılı taşınmaza davacı tarafça 168,31 m2 taşkın inşaat ve 1.628,17 m2 zemin parselden tecavüzde bulunulduğunun tespit edildiğini, 9 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini ve yapılan ihale neticesinde adına tescil edildiğini,maliki olduğu taşınmazda herhangi bir ölçüm hatası bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince; iddiaların ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacı şirket yetkilisi ... tarafından verilen 19.10.2015 tarihli dava vekaletnamesi ekinde şirket yetkilisi olduğuna dair dayanak belge bulunmadığını, adı geçenin davacı şirketi temsile yetkili kişi olup olmadığı araştırılarak, temsile yetkili değil ise HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca verilecek kesin süre içerisinde yetkili temsilcinin veya usulüne uygun vekaletname ile vekilinin açılan davaya muvafakatının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince, iddiaların ispatlanamadığı, mükerrer kayıt bulunmayıp, haritadaki sınırların esas alınması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazın satış sureti ile davacı şirkete geçtiğini, davacı şirkette, davalı ... babasının da hissedar olup, dava konusu taşınmazın çok uzun yıllardan beri davacı tarafından kullanıldığını bildiklerini, davalının iyi niyetli olmadığını, davalıya ait taşınmazın, davacı şirketin malik olduğu 6 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldığını, ancak yanlış uygulama sonucu, sanki tapusuz ve tespit dışı bırakılmış bir yer gibi, 05.11.2013 tarihinde Hazine adına 114 ada 9 parsel olarak tapu kaydı oluşturulduğunu, yenileme kadastrosu ile de 400 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının iddialarının doğruluğunun ortaya çıktığını, Hazine adına ihdasen oluşturulan tapu kaydının, davacıya ait eski 114 ada 6 parsel sayılı taşınmazdan haksız olarak ayrılıp, Hazine adına 114 ada 9 parsel olarak yeni bir parsel oluştuğunun, Hazine adına ihdasen oluşturulan 114 ada 9 parselin davacıya ait 114 ada 9 parselin içinde kalıp kalmadığının tespitinin gerektiğini, eksik inceleme yapılarak, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2021 tarihli ve 2021/549 Esas - 2021/1683 Karar sayılı kararıyla; davacının maliki olduğu taşınmazın kök parseli olan 825 parsel sayılı 36.200 m²'lik tarla niteliğindeki taşınmazın, tescil davası sonucu Alanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.02.1966 tarihli 1964/359 E. 1966/25 K. sayılı kararının temyiz edilmeksizin 16.05.1966 günü kesinleşmesi ile... adına tescil edildiği, 02.07.1996 tarihinde ifraz ile oluşan 1666 m²'lik 826 parselin aynı tarih ve işlem ile ...’na satış suretiyle devredildiği; kalan 34.534 m2'lik 827 parsel sayılı taşınmaz ile 10.06.1968 tarihinde tevhidi ile 872 parselin oluştuğu, aynı gün ve işlemle yola terk, ifraz ve taksim ile 873 ilâ 879 parsellerin oluştuğu, bunlardan 7422 m2'lik 879 parselin... tarafından 01.09.1977 de ...’e; 1506 m²'lik 878 parselin... tarafından 16.06.1969 da ...’e, onun da 12.04.1977 tarihinde ...’e; 1698 m2'lik 877 parselin ... tarafından 09.10.1982 tarihinde ...’e satış suretiyle devredildiği; bu parsellerin 19.11.1984 tarihinde tevhidi ile oluşan 1182 parsel sayılı 10.626 m ² lik taşınmazın ... tarafından 30.05.1986 tarihinde ayni sermaye konularak davacı şirket adına kayıt edildiği; İdari sınır aktarımı ile İncekum mahallesi 114 ada 6 parsele kayıt edilen taşınmazın, yargılama sırasında 3402 sayılı Kanunun 22/A madde yenileme çalışması ile 10.623,09 m²'lik 400 ada 2 parsel olarak davacı şirket adına tescil edildiği; aynı yer, davacı taşınmazının kuzey yönündeki 2157,71 m²'lik tarla niteliğindeki taşınmazın tespit dışı iken, 01.11.2012 tarihinde idari yoldan Hazine adına 2157,71 m² olarak 114 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olarak tapuya kayıt edildiği, 05.11.2012 tarihinde 4706 sayılı Yasa uyarınca satış suretiyle davalıya temlik edilerek onun adına tescil edildiği; yargılama sırasında 3402 sayılı Kanunun 22/A madde yenileme çalışması ile 2158,07 m²'lik 400 ada 1 parsel olarak davalı adına tescil edildiği, davacının hükmen tescil ile oluşan tapusuna esas, Alanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.02.1966 tarihli 1964/359 E. 1966/25 K. sayılı kararı ile buna dayanak fen bilirkişi krokisi ve bunlara göre düzenlenen tescil krokisi incelendiğinde, (öncesinde tespit dışı) davalı taşınmazı ile arasında, yerel ifade ile “kat” yani uçurum, onu takiben ise kuru dere bulunduğu belirtilmiş ve krokide işaretlenmiş olup; İlk Derece Mahkemesince keşfen aldırılan 04.09.2018 tarihli Harita ve Kadastro Mühendisi bilirkişi raporuna ekli (Ek -1) krokide, bu tescile esas çap ile davalı çapını çakıştırdığında, birbiri üstüne binme olmadığı dolayısıyla, taraf taşınmazları çap kayıtlarının kesişmediği, ayrıca, yargılama sırasında gerçekleştirilen yenileme kadastrosunda da, taraf taşınmazları sınırlarında bir değişiklik olmadığı, paftası ile teknik belgelerinde hata bulunmadığı, davacının ilk tesis edilen sınırının korunduğu dolayısıyla eski sınırlara itibar edildiği, sadece uygulanan ölçüm tekniği nedeniyle taşınmazların alanlarında cüz’i bir farklılık olduğu belirlenmiş, davacı tarafça bu işleme karşı bir itirazda da bulunulmadığından 17.04.2018 günü kesinleştiği, iddianın ispatlanamadığı, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; "Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.", 1023. maddesinde; "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddenin 1. fıkrasında "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Davacının maliki olduğu taşınmazın kök parseli olan Antalya, Alanya, Avsallar köyü 825 parsel sayılı 36.200 m²'lik tarla niteliğindeki taşınmazın, tescil davası sonucu Alanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.02.1966 tarihli 1964/359 E. 1966/25 K. sayılı kararının temyiz edilmeksizin 16.05.1966 tarihinde kesinleşmesi ile... adına tescil edildiği; 825 parsel sayılı taşınmazın 02.07.1966 tarihinde ifraz işlemi sonucu 1666 m2 miktarlı 826 ve 34.534 m2 miktarlı 827 parsel sayılı taşınmazların... adına tescil edildiği, 826 parsel sayılı taşınmazın aynı tarih ve işlem ile... tarafından ...’na satış suretiyle devredildiği; 826 parsel sayılı taşınmaz ile, 34.534 m2'lik 827 parsel sayılı taşınmazın 10.06.1968 tarihinde tevhidi ile 872 parselin oluştuğu, aynı gün ve işlemle yola terk, ifraz ve taksim ile 873 ilâ 879 parsellerin oluştuğu, bunlardan 7422 m2 lik 879 parselin... tarafından 01.09.1977 de ...’e; 1506 m²'lik 878 parselin... tarafından 16.06.1969 tarihinde ...’e, onun da 12.04.1977 tarihinde ...’e; 1698 m2'lik 877 parselin ... tarafından 09.10.1982 tarihinde ...’e satış suretiyle devrettikleri; bu parsellerin 19.11.1984 tarihinde tevhidi ile oluşan 1182 parsel sayılı 10.626 m² miktarlı taşınmazın ... tarafından 30.05.1986 tarihinde ayni sermaye olarak davacı şirkete devredildiği; İdari sınır aktarımı ile İncekum mahallesi 114 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olarak tescil edildiği, yargılama sırasında 3402 sayılı Kanunun 22/A madde yenileme çalışması ile 10.623,09 m² miktarlı 400 ada 2 parsel olarak davacı şirket adına tescil edildiği, davacı taşınmazının kuzey yönündeki 2157,71 m² miktarlı tarla niteliğindeki taşınmazın tespit dışı iken, 01.11.2012 tarihinde idari yoldan Hazine adına 2157,71 m² miktarlı 114 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olarak tescil edildiği, Hazine tarafından 05.11.2012 tarihinde 4706 sayılı Yasa uyarınca satış suretiyle davalıya devredildiği, yargılama sırasında 3402 sayılı Kanunun 22/A madde yenileme çalışması ile 2158,07 m² miktarlı 400 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3.3.2.Yukarıda açıklandığı üzere; davacıya ait taşınmazın evveliyatının 1182 parsel sayılı taşınmaz olduğu, idari sınır aktarımı ile 114 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olarak davacı adına tescil edildiği,yargılama sırasında 17.04.2018 tarihinde yapılan 3402 sayılı Kanunun 22/A madde yenileme çalışması ile de 400 ada 2 parsel numarasını aldığı, 01.11.2012 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edilen ve Hazine tarafından 05.11.2013 tarihinde 4706 sayılı Yasa kapsamında davalıya satılan 114 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile arasında sınır hususunda uyuşmazlık bulunduğu, mahkemece denetime elverişsiz bilirkişi raporu ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
3.3.3. Hâl böyle olunca, öncelikle 1182 parsel sayılı taşınmazın kadastro paftası getirtilmek suretiyle 114 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına ihdasen tescilinden önceki (01.11.2012 tarihinden ) sınırlarının tam olarak belirlenerek, Hazine adına ihdasen tescil edilen 114 ada 9 parsel sayılı taşımazın davacıya ait 114 ada 6 ( yenileme ile 400 ada 2) parsel sayılı taşınmazın sınırlarına tecavüzü bulunup bulunmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenerek uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi için yeniden keşif yapılarak, refakate alınacak üç kişiden oluşan uzman fen bilirkişisi kurulundan uygulamaya ilişkin denetime elverişli rapor alınarak, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekilleri için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalıdan alınmasına, dosyanın kararı veren Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.