Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5700 E. 2022/5907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz üzerindeki yapının yıkılıp yıkılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına tescili istenen taşınmaz üzerindeki yapının korunmaya değer olmadığı ve yıkımının fahiş zarar oluşturmayacağı gözetilerek mahkemenin yıkımına karar vermesi doğru bulunmuş ve yerel mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVACI-BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVALI BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVA TÜRÜ : TAPUYA TESCİL, ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM

Taraflar arasında görülen tescil, el atmanın önlenmesi ve yıkım davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda; Yerel Mahkemece asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı-birleştirilen davada davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;

I. DAVA

Davacı (birleştirilen davada davalı) vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğunu, davalının taşınmaza tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek, dava konusu alanın Hazine adına kayıt ve tesciline ve davalının müdahalesinin men’i ile muhdesatın kal’ine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı (birleştirilen davada davacı) vekili, dava konusu taşınmazda müvekkilinin 30 yılı aşkın bir süredir zilyet olduğunu ve taşlık ve kayalık olan alanı kullanılır hale getirdiğini, bina yaptığını ileri sürerek, taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09/09/2014 tarihli ve 2011/422 E., 2014/619 K. sayılı kararıyla;asıl davanın kabulüne, bilirkişi raporunda 6 numara ile gösterilen 2.041,49 metrekarelik alana müdahalenin men’ine, bu alanın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yıkım talebinin reddine; birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19/12/2019 tarihli ve 2016/7932 E., 2019/11593 K. sayılı kararıyla; “...1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut delillerin Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı – birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı-birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazına gelince; fahiş zarar kavramı yasalarda tanımlanmamış olmakla birlikte bu kavramın belirlenmesinde yıkımı istenen muhdesatın milli ekonomi için ifade ettiği değer ve inşaatın özellikleri itibarıyla korunması gerekip gerekmediği önem taşır. Salt binanın rayiç değerinin zeminin değerinden yüksek olması yıkımın aşırı zarar doğuracağını göstermez, kaldı ki eldeki davada zeminin değeri binanın değerinden fazladır. Somut olayda, dava konusu binanın korunmaya değer olup yıkımının fahiş zarar doğuracağını söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle reddi doğru değildir.‘’ gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 12/10/2021 tarihli ve 2020/74 E., 2021/175 K. sayılı kararıyla; davalı-birleştirilen davada davacının dava konusu taşınmaz üzerine ev inşa edip etrafını bahçe duvarı ile çevirdiği, ancak taşlık arazinin tarıma kazandırılması koşulunun gerçekleşmediği, taşınmaza ev inşa etmenin imar ve ihya olarak nitelendirilemeyeceği, bozma sonrası davalı-karşı davacı tarafça yapı kayıt belgesi sunulması üzerine İskenderun Milli Emlak Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında yıkım taleplerinin devam ettiğinin bildirildiği, bozma ilamındaki gerekçeler benimsenerek asıl davanın kabulüne, bilirkişi raporunda 6 numara ile gösterilen 2.041,49 metrekarelik alana müdahalenin men’ine, bu alanın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişi raporunda 6 numara alan içerisinde E8 harfi ile gösterilen 97,46 m²'lik oturma alanına sahip tek katlı binanın kal’ine; birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleştirilen davada davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı-birleştirilen davada davacı, 3194 sayılı Yasa uyarınca dava konusu taşınmaz için yapı kayıt belgesi aldığını, bu nedenle yıkım kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere yıkımına karar verilen binanın 25 yıllık olduğunu, ayrıca çeşitli meyve ağaçlarının bulunduğunu, bu nedenle orman alanı da olmadığını, taşınmazı yaklaşık 40 yıldır kullandıklarını, bu hususun tanık beyanları ile de sabit olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava tescil, elatmanın önlenmesi ve kal; birleştirilen dava ise TMK.nın 713/1 maddesine dayalı tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

(IV/2.), no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı-birleştirilen davada davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.427,40 TL bakiye onama harcının davalı-birleştirilen davada davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.