"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: ÇAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
- KARAR -
Dava, muris muvazaası nedenine dayalı terekeye iade istekli tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, İlk derece Mahkemesince, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurunun kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak, miras payları oranında tüm mirasçılar adına iptal-tescil kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile hükmün düzeltilmesine karar verilmiş, bu kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; “...Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, davacı vekili 09.06.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile miras payı oranında tapu-iptal tescil isteğinde bulunmuş ise de, terekeye temsilci atanması halinde davacının davayı takip yetkisi sona ereceğinden ve artık davayı açan mirasçının, isteğini payına hasretmesi hak ve yetkisi ortadan kalkacağından bu yöndeki ıslaha hukuki sonuç bağlanamaz.Somut olayda; dosyanın işlemden kaldırıldığı 09.06.2016 tarihinde davanın tereke temsilcisi tarafından takip edildiği, tereke temsilcisi tarafından takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, tereke temsilcisinin atanması ile davacının usuli işlem yapma yetkisinin ortadan kalktığı, davayı takip yetkisi bulunmayan davacının dosyanın yenilenmesine ilişkin talebine itibar edilemeyeceği, dosyanın davacı vekili tarafından yenilenmesinin sonuca etkili olmadığı tartışmasızdır.Hâl böyle olunca, tereke temsilcisi tarafından dosyanın süresinde yenilenmediği gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. '' gerekçesiyle bozulmuş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, bozma ilamına uyularak, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı asil vekili tarafından süresi içinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasından sonra davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen 13.10.2021 tarihli, 2021/1009 E, 2021/1420 Karar sayılı karar, tereke temsilcisine usulüne uygun tebliğ edildiği halde tereke temsilcisi tarafından temyiz yoluna başvurulmadığı anlaşıldığından, davayı takip yetkisi bulunmayan davacı asil vekilinin TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.