"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/872 E., 2021/984 K.
HÜKÜM/KARAR: Kısmen Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/113 E., 2021/27 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 180 ada 199 parsel sayılı taşınmazın davalı kardeşi adına, 244 ada 32 parsel sayılı taşınmazın ise eşit paylarla kendisi ve davalı kardeşi adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tespitin hatalı olduğunu, taşınmazların tamamıyla kendisine ait olduğunu ileri sürerek 180 ada 199 parsel ile 244 ada 32 parsel sayılı taşınmazların davalı adına kayıtlı paylarının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; davalının ağabeyi olduğunu, dava konusu taşınmazların müşterek murisleri olan babaları ...’dan geldiğini, mirasbırakanın terekesinin taksimiyle 180 ada 199 parsel sayılı taşınmazın kendisine, 244 ada 32 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ile dava dışı kardeşleri ...’a isabet ettiğini ancak ...'in payının hata sonucunda adına yazıldığını, davacının taşınmazlarda hakkının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazların tarafların müşterek mirasbırakanı olan babaları ...’dan geldiği, mirasbırakanın terekesinin yöntemince taksim edildiği, davacı tarafından dava konusu 180 ada 199 parsel sayılı taşınmazın taksimen kendisine isabet ettiğinin ispat edildiği ancak 244 ada 32 parsel sayılı taşınmaz yönüyle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 180 ada 199 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 244 ada 32 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların taksimen müvekkiline isabet ettiğinin dosya kapsamıyla sabit olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazların taksimen davacıya düştüğüne ilişkin iddiayı ispatlama yükünün davacıda olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacının davasını kanıtlayamadığını, kaldı ki taşınmazların davacı tarafından zilyet edilmediğini, muhtarlık seçimleri sebebiyle davacı tanıklarının taraflı şekilde beyanda bulunduklarını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümüyle reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 244 ada 32 parsel sayılı taşınmaz yönüyle dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplere, dinlenen tanık, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanlarına, dava konusu taşınmazın taksimen davacıya düştüğünün ispatlanamamış olmasına, davacının miras payından fazlasının kadastro sırasında davacı adına tespit edilmiş olmasına göre İlk Derece Mahkemesince verilen ret kararının yerinde olduğu; 180 ada 199 parsel sayılı taşınmaz yönüyle ise dava konusu taşınmazın mirasbırakanı ...'a ait olduğu ve ölümüyle birlikte üç mirasçısına kaldığı konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, ihtilafın mirasbırakanın terekesinin mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği ve edilmiş ise dava konusu taşınmazın taksim sonucu kime isabet noktasında toplandığı, keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tanıkların büyük kısmının taşınmazın taksim sonucu kime düştüğünü bilmediklerini beyan ettikleri, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan tanıkların beyanlarının da somut ve görgüye dayalı olmadığı, öte yandan kadastro sırasında taraflar ve dava dışı kardeşleri adına tespit ve tescil edilen tüm taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde müstakilen yazılan parseller olduğu gibi her üç mirasçıya yazılan ya da ikili gruplar halinde yazılan parsellerin de bulunduğu, taşınmazın her iki tarafça da zaman zaman kullanıldığı, hal böyle olunca taşınmazın taksimen davacıya düştüğünün davacı tarafından ispatlanamadığı, buna karşılık her iki tarafın da mirasbırakan ...'ın mirasçısı olması sebebiyle eldeki davanın mirasçılar arasında görülen bir dava niteliği taşıdığı, taşınmazın taksimen davalıya düştüğünün de sabit olmadığı, dolayısıyla çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacının miras payı yönünden davanın kabulünün gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02.02.2021 tarihli, 2019/113 Esas, 2021/27 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 180 ada 199 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının 1/3 oranında iptali ile iptal edilen payın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 244 ada 32 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640, 701 ve 702 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Artvin ili, ... ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 180 ada 199 parsel sayılı 70,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 244 ada 32 parsel sayılı 331,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davacı ... ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.