"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusu kabul edilip İlk Derece Mahkemesi kararı HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları ... ... adına kayıtlı 15 parseldeki 8 ve 53 numaralı bağımsız bölümlerin bankadan ipotek karşılığı kredi çekmesi için bedelsiz olarak satış suretiyle davalıya devredildiğini, kredi borçları ödendiğinde taşınmazların mirasbırakana iade edileceğine dair mukavele başlıklı belge düzenlendiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davanın tüm mirasçılar tarafından açılması gerektiğini, davacıların dayandığı belgenin kendisi açısından bağlayıcılığı olmadığını, satış işleminin bedeli ödenmek suretiyle gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/07/2021 tarihli ve 2015/288 E., 2021/184 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ile davalının genel yetkili kıldığı vekilince imzalanan inanç sözleşmesinin geçerli kabul edildiği, davalının sözleşmenin kendisini bağlamayacağı savunmasının vekili ile arasında iç ilişki olarak değerlendirildiği, davalının sözleşmedeki yükümlülükleri yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazını kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı doğacağını, müvekkilinin ödediği kredi ve faizlerin müvekkiline ödenmesi halinde gayrimenkulleri iade etmesinin söz konusu olacağını, bu nedenle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15/11/2021 tarihli ve 2021/2100 E., 2021/2266 K., sayılı kararıyla; uyuşmazlığın inançlı işlem hukuki nedenine dayalı olduğu, mirasçıların birbirleri arasındaki uyuşmazlıklarda 4721 sayılı TMK’nın 688. vd. maddelerinde öngörülen paylı mülkiyet hükümleri uygulanacağından, pay oranında istemli dava açabilmenin mümkün olduğu ancak inançlı işlem iddiasının üçüncü kişiye karşı ileri sürülmesi halinde, davanın tereke adına tüm mirasçıların katılımıyla açılabileceği, davalının mirasçı olmadığı bu nedenle pay oranında istemli davanın dinlenebilme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın sıfat yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15/12/2008 tarihli ve 2008/5926 E., 2008/6175 K. sayılı ilamı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 11/10/1982 tarihli ve 1982/3 E., 1982/2 K. sayılı ilamına göre mirasçı müvekkillerinin davalı üçüncü kişiye karşı payları oranında dava ikame etmelerinde yanlışlık bulunmadığını, inançlı işlemin yazılı delil ile kanıtlandığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 701. maddesinde. "Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesinde, "Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır".
3.2.3. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 599. maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar üzerinde bu tarih itibari ile hak sahibi olurlar. Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil yada yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK'nın 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır.
Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Davacıların miras paylarına hasren dava açtıkları, terekeye döndürme isteminin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların ise dava tarihinde mirasçı olmayan üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğu, davacılar dışında başkaca mirasçının da bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mirasbırakana teban kayıt maliki üçüncü kişiye karşı inançlı işlem hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali ve tescil, istekli davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 09/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.