"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/52 E., 2022/270 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Malatya ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan dava konusu taşınmazları tarıma elverişli hale getirdiğini, imar ve ihya ettiğini ileri sürek taşınmazların adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
2. Dahili davalı ..., bozma kararından sonra davaya dahil edilmiş, savunma getirmemiştir.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece; davanın kabulüne, 22.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.750,37 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 3.769,69 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin bahçe vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.10.2020 tarihli ve 2020/750 Esas, 2020/4043 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen tescil harici bölümü yönünden, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle; çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin ise davalı Hazinenin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak dava konusu yerin idari yoldan Hazine adına tescil edilen 186 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının anlaşıldığı, davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü, Mahkemece öncelikle, idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen 186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın oluşumuna esas tüm bilgi ve belgeler (tescil bildirimi, krokisi, ihdasından itibaren tedavüllü tapu kayıtları vs.) dosyaya getirtildikten sonra mahallinde fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılması, sözü edilen taşınmaza ait kroki ile fen bilirkişi raporu çakıştırılmak suretiyle davacının iddiasına konu taşınmaz bölümünün 186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hangi kısmında kaldığı belirlenmek suretiyle fen bilirkişisinden rapor alınması ve bu bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 31.05.2022 tarihli ve 2021/52 Esas, 2022/270 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle her iki taşınmaz yönünden de davanın reddine, tescil dışı olan (A) harfi ile gösterilen kısmın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini, davacı adına tescil şartlarının oluştuğunu, bilirkişilerin afaki değerlendirmelerine dayanılarak karar verildiğini, bozma kararındaki eksiklikler giderildikten sonra hüküm kurulması gerekirken bozmaya uygun davranılmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, diğer davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, Hazine lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
2. Bilindiği üzere, Mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese, Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; Malatya ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmazın 1965 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık vasfı ile tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. Teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmaz bölümünün yargılama sırasında ham toprak niteliği ile idari yoldan davalı ... adına tescil edilen 186 ada 2 parsel sayılı, 58.269,24 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın içerisinde kaldığı, bilahare toplulaştırma işlemi nedeniyle 266 ada 1 parsel sayılı taşınmaza gittiği, 266 ada 1 parselin de ifrazı nedeniyle 266 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu anlaşılmaktadır.
2. Somut olaya gelince; yukarıdaki düzenlemede yer verildiği üzere bozma kararına uymakla Mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapma, bozma kapsamında araştırma yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Ne var ki; Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu tescil harici bölüm yönünden ret kararı verilmiş olmasında sonucu itibariyle bir isabetsizlik yoktur. Ancak bozma kararında; dava konusu olan, bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen yerin idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen 186 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, bu suretle mahallinde fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılması, davacının iddiasına konu taşınmaz bölümünün 186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hangi kısmında kaldığı belirlenmek suretiyle fen bilirkişisinden rapor alınması ve bu bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden bahsedilmiş olmasına rağmen, Mahkemece, fen bilirkişisi ile birlikte ziraatçi ve harita mühendisi bilirkişi ile keşif yapılarak anılan bilirkişilerden rapor alınmış, (B) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmaz yönünden de davacının taşınmazı imar-ihya ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. “Usuli kazanılmış hak” kuralı nazara alınarak yalnızca bozma kararında belirtilen şekilde değerlendirme yapılması gerekirken, bozma kararında yer alan hususlar dışında bahsedildiği şekilde işlem yapılmış olması doğru değildir.
3. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen 186 ada 2 (toplulaştırma sonucu oluşan 266 ada 12) parsel sayılı taşınmazın oluşumuna esas tüm bilgi ve belgelerin (tescil bildirimi, krokisi, toplulaştırma işlemine ilişkin belgeler, toplulaştırma krokisi, ihdasından itibaren tedavüllü tapu kayıtları vs.) dosyaya getirtildikten sonra, mahallinde fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılması, sözü edilen taşınmaza ait kroki ile fen bilirkişi raporu çakıştırılmak suretiyle, davacının iddiasına konu (B harfi ile gösterilen) taşınmaz bölümünün 186 ada 2 parsel (toplulaştırma sonucu oluşan 266 ada 12) sayılı taşınmazın hangi kısmında kaldığı belirlenmek suretiyle fen bilirkişisinden rapor alınması ve sonucuna göre davacı adına tapu iptali-tescile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacıya iadesine,
Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.