"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 289, 290 ve 291 parsel sayılı taşınmazları 29.07.2010 tarihinde Türkoğlu Belediyesi tarafından yapılan açık arttırmada satın aldığını, tescilden sonra 22.12.2010 tarihinde Türkoğlu Tapu Sicil Müdürlüğü yazısı ile 289 parsel sayılı taşınmazın 3118,74 m2 lik kısmının, 290 parsel sayılı taşınmazın 6877,25 m2 lik kısmının ve 291 parsel sayılı taşınmazın 4749,25 m2 lik kısmının Kahramanmaraş ili ... köyü 446 parsel ile mükerrer tescil edildiği gerekçesiyle bu yerlerin resen terkin edileceğinin bildirdiğini, müvekkilinin tapuya ... ilkesi gereği Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olduğunu, krokide 291/C olarak gösterilen ve Hazine adına tescil edilen taşınmaz ile krokide 291/D olarak gösterilen ve ... Petrol Ltd.Şti. adına tescil edilen tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili; kanunun açık hükmü karşısında ikinci kadastronun hükümsüz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... Petrol Ltd.Şti. temsilcisi; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.2012 tarihli ve 2012/143 E. 2012/297 K. sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.04.2014 tarihli 2014/4659 E. 2014/4403 K. sayılı kararıyla “...Hal böyle olunca, mahkemece sağlıklı bir karar verilebilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmazların ilk kadastro tespitlerine ait ölçü krokileri, ölçü ve hesap çizelgeleri, paftaların oluşumunda esas alınan diğer belgeler ile her iki köy arasındaki çalışma alanı sınırlarını belirleyen haritalar, ilk tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş ... fotoğrafları, taşınmazların son halini gösteren uydu fotoğrafları ile varsa ortofotolar getirtilmeli; bundan sonra mahallinde harita ya da jeodezi mühendisi bilirkişi, yerel bilirkişiler ve varsa taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, uzman bilirkişiden, getirtilen ... fotoğrafları ile uydu fotoğrafları ve ortofotolar üzerine mükerrer olduğu bildirilen ... köyü 289, 290, 291, 295, 328 parsel, ... Köyü 446 parsel sayılı taşınmazları bir arada gösterir şekilde ilk tesis kadastrosuna ait pafta haritalarını çakıştırması istenilmeli, gerektiğinde zemindeki sabit yapı ve tesislerin belirlenmesi için yerel bilirkişi ve tanık sözlerinden yararlanılmalı, paftaların ölçü krokilerine uygun şekilde tersim edilip edilmediği tespit edilmeli, ilk tesis kadastrosuna ait ölçü krokilerinde sabit bir sınır ya da yapı bulunup bulunmadığı incelenerek, varsa halen zeminde mevcut olup olmadığı belirlenip harita üzerinde yeri işaretlenmelidir. Keşif sonucunda uzman bilirkişiden tüm bu uygulamaları gösterir şekilde rapor alınmalı; raporunda, paftaların çakışıp çakışmadığı, çakışıyor ise bunun tesis kadastrosu sırasında yapılan ölçü, hesap, tersimat ve sınırlandırma hatalarından mı kaynaklandığı yoksa aynı taşınmaz bölümünün iki kez ölçülmesi suretiyle mükerrer kadastrodan mı kaynaklandığı hususlarını denetime elverişli şekilde açıklanması istenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bilimsel verilerle desteklenmeyen ve denetime imkan vermeyen soyut içerikli, gerekçesiz ve yetersiz fen bilirkişi rapor ve haritasına itibar edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup,..." gerekçesiyle bozulmuş, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteği Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.03.2015 tarihli ve 2015/138 E., 2015/2455 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından 446 parsel sayılı taşınmaz ile 289 ve 290 parsel sayılı taşınmazların mükerrer tapu kaydı nedeniyle açılan davanın Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/161 Esas sayılı dosyasında dava kabul edilerek 446 parsel sayılı taşınmaz kaydının terkinine karar verildiği, kararın derecattan geçerek kesinleştiği, 289 ve 290 parsel sayılı taşınmazların mükerrerliğinin ortadan kalktığı, 291 parsel sayılı taşınmazın, aynı mevki 295 (yenileme sonrası 118 ada 108 parsel) ve 328 (yenileme sonrası 118 ada 4 parsel) parsel sayılı taşınmazlar ile olan mükerrerliğinin ise Fen bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 295 ve 328 parsel sayılı taşınmazların ifraz işlemlerinin sayısal olarak yapıldığı, söz konusu parsellerin yüzölçümlerinin sayısal koordinat değerlerine göre hesaplandığı ve davacı şirket adına kayıtlı 291 parsel sayılı taşınmazın, geldisi olan 288 parsel sayılı taşınmaz ile 288 parselin ifrazı sonucu oluşan 291 parselin ihdas ve ifraz işlemlerinin sayısal olarak yapılmadığı, sadece cephe ölçüsü yazılarak ihdas ve ifraz işlemlerinin yapıldığı ve yüz ölçümlerinin planmetre aleti ile hesaplandığı, 3402 sayılı Yasa'nın 22/2a maddesi gereği yenileme çalışmaları yapılırken dava konusu parseller davalı olduğundan dolayı işleme tabi tutulmaması gerekirken sehven kadastro çalışması yapıldığı, sınırlandırmalar yapılarak yenileme sonrası oluşan sınırlandırmaların kesinleştiği, yenileme çalışmaları sırasında 328 (118 ada 4) ve 295 (118 ada 108) parsel sayılı taşınmazların ifraz işleminin sayısal olması sebebiyle sınırlarının geçerli sınır olarak alındığı ve alınan bu sınırlara göre daha evvel var olan ve fen bilirkişinin 27.08.2018 tarihli raporuna ekli krokide C ve D harfleri ile gösterilen mükerrerliklerin ortadan kalktığının tespit edildiği gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, dava dilekçesindeki beyanlarına ek olarak dava konusu 289 ve 290 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili olarak Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/161 Esas, 2012/177 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilerek 446 parsel sayılı tapu kaydının mükerrer olması nedeniyle terkinine karar verildiğini, eldeki davada konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinin yeknesaklık ilkesine aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mükerrer tapu kaydı hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1025. maddesi şöyledir: "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî ... zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." hükmüne yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 125,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.