Logo

1. Hukuk Dairesi2022/599 E. 2022/4187 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: TORBALI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26/05/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... Başkanlığı vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:

I. DAVA

Davacı, 144 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların 25/03/1994 tarihinde yapılan kadastro işlemi ile köy tüzel kişiliği adına tespit edildiğini, arsa niteliğindeki taşınmazların 11/06/2014 tarihinde devredilerek Torbalı Belediyesi adına tescil edildiğini, dava konusu her iki taşınmazın kadastro tespiti öncesinde 20 yıldan uzun zamandır tarım arazisi olarak kendisi tarafından nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığını ve lehine kazandırıcı zamanaşımı sebebine dayalı mülkiyet edinme şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davanın, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava konusu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin kadastro tespit tarihinden öncesine dayandığını ve halen davam ettiğini, toplanan delillere göre davanın kabulü gerekirken eksik inceleme sonucu reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kararın çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, davacının davaya aktif olarak katılmasına ve delillerini sunmasına engel olunduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

İstinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.

3.2.2. 6100 sayılı HMK'nın ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde, “Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.

Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez." düzenlemesi ile 138. maddesinde, "Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir." düzenlemesi mevcut olup, ön inceleme safhasında 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları ile 116. maddesinde belirtilen ilk itirazlar hakkında asıl olanın dosya üzerinden karar verilmesi olduğu, gerek görülmesi halinde, yani istisnai olarak ön inceleme duruşması açılacağı ön görülmüştür.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (III) no.lu paragraftaki İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV/3.) no.lu paragraftaki Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre ve özellikle 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmek suretiyle öngörülen hak düşürücü sürenin, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği ve çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 25/03/1994 tarihi ile davanın açıldığı 30/03/2020 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği dikkate alındığında, dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, diğer davalı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 26/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.