Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5 E. 2022/3389 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ... yönünden davanın reddine, davacı ... ve müdahiller yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı ... ve feri müdahiller vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar, dava konusu 148 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 8/20 payının mirasbırakanları ... adına tespit ve tescil edildiğini, ancak tapulama tutanağının gerçeğe aykırı olduğunu, taşınmazın tamamının ... adına kayıtlı olması gerektiğini, öte yandan mirasbırakanları Hasibe adına kayıtlı 8/20 payın da hukuka aykırı olarak izale-i şuyu ile diğer paydaş ...'e devredildiğini, böyle bir izale-i şuyu kararı bulunmadığını, dava konusu taşınmazın maliki olan davalının da ...'nın mirasçısı olduğunu, adı geçenlerin kötüniyetli olduklarını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

2.Asli müdahiller, mirasbırakan ...'in mirasçılarından olduklarını ileri sürerek, davacı yanında asli müdahil olarak davaya kabulleri ile tapu iptal tescile karar verilmesini istemişlerdir.

3.Feri müdahiller, kendilerinin de mirasbırakan ...'nin mirasçıları olduklarını ileri sürerek, davacı yanında feri müdahale talebinde bulunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalı, kadastro tespit tutanağının, takip eden intikal ve satış işlemlerinin yasaya uygun olduğunu, izale-i şuyu kararı olmadan Tapu Müdürlüğünde işlem yapılamayacağını, resmi belgenin aksinin ispatı gerektiğini, kadastro tespitinden 10 yıl geçtikten sonra tespit öncesi sebeplere dayanarak hak iddia edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30/09/2014 tarihli ve 2005/159 E., 2014/379 K. sayılı kararıyla; yargılama sırasında davacı Atilla ve (asli) müdahiller yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı, süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle, davacı Atilla ve müdahil davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına; açılan davada kadastro tespiti sırasında hatalı işlem yapıldığının iddia edildiği, davanın kadastro tespiti sırasında hak sahibi olmadığı halde adına tespit yapılıp tapu oluşturduğu iddiası ile ... yönünden oluşturulan paya ilişkin olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu 12/3. maddesine göre kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı gerekçesiyle davacı ... yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Onama Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22/02/2016 tarihli ve 2015/2516 E. 2016/1577 K. sayılı kararıyla; mahkeme kararı onanmıştır.

V. KARAR DÜZELTME

1.Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/9667 E., 2017/2816 K. sayılı kararıyla; '' ... on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan değerlendirme dosya kapsamına, usul ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. Dava dilekçesinde belirtilen maddi olaylara göre hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevidir. Dava dilekçesinde davacı, kadastro sonucunda ... adına tespit ve tescil edilen 8/20 payın tespitin kesinleşmesinden sonra usulsüz tapu işlemleri ve mahkeme kararı ile davalıya intikal ettirildiği ve davalı adına oluşan tapu kaydının bu nedenle yolsuz olduğu iddiasıyla tespit sonrası nedene dayalı olarak dava açmış olup, tespit sonrası nedene dayanıldığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin somut olay bakımından uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece davanın kadastro sonrası nedene dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilmesi, iddia ve savunma uyarınca tarafların delillerinin toplanması ve toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi isabetsiz olup; verilen kararın Dairemizce sehven onandığı anlaşıldığından davacı ...'ın karar düzeltme istemlerinin kabulüne, Dairemizin 22.02.2016 tarih, 2015/2516 Esas, 2016/1577 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,'' karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13/07/2021 tarihli ve 2017/266 E., 2021/544 K. sayılı kararıyla; davacı Atilla ve müdahil davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına; davacı ... yönünden ise, dava konusu 148 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 8/20 payının ..., 12/20 payının ... adına tespit görmesi neticesinde izalei şuyu kararı ile, ...'in payının ...'e satış yolu ile tescil edildiği, ...'in vefatı ile taşınmazın davalı ... ve diğer mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılar tarafından da davalı ...'e satış yapıldığı, davalı ...'in iktisabının yasal nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve feri müdahiller ..., ..., ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davacı ... Ulçay temyiz dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ...'in mirasçısı olduğunu, Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/119 E., 2013/518 K. sayılı kararın içeriğinde ... ve Hasibe Ürcez'in aynı kişiler olduğunun açıkça belirtildiğini, bu hususun ispat olunduğunu, 22/11/1947 tarihli ve 372/498 sayılı mahkeme kararının arşivde bulunmadığının bildirildiğini, dosyada da böyle bir kararın bulunmadığını, ...'in 8/20 payını ...'e sattığına dair ne satış ne de bir mahkeme kararı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararın lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

5.2. Feri müdahiller ..., ..., ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Davacının, miras payına ilişin olmak üzere tapu iptal ve tescil davası açtığını, yargılamada ..., ... ve ...'ın hukuki yararının bulunduğu gerekçesi ile fer'i müdahillik talebinde bulunulduğunu, talebin kabul gördüğünü, HMK'nın 68. maddesi uyarınca hükmün, sadece lehine müdahalede bulunulan taraf hakkında verileceğinden bu hükme karşı temyiz yoluna başvurma hakkının da asıl tarafa ait olduğunu, bu kapsamda, davacı ile birlikte ilgili kararı temyiz ettiklerini bildirerek, kararın bozulmasına, nihayetinde davacının haklı davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, özellikle; Antalya Sulh Yargıçlığı'nın Antalya Tapu Sicil Muhafızlığı'na yazılan 22/02/949 tarihli ve 948/2 sayılı ''izale i şuyu'' belgesinde, dava konusu 148 ada 22 parsel sayılı taşınmaza ilişkin '' hissedarlar arasında taksimi kabil olmadığından, bilmüzayede satılarak bedelinin hissedarlara hisseleri nisbetinde ... dair Antalya Sulh Hukuk Yargıçlığından verilen 372/498 sayılı ilam üzerine işbu gayrimenkul bilmüzayede müşterisi olan yukarıda fotoğrafı ilişik ve tamamı 20 sehim itibari ile 12 sehmine sahib ... namına 5000 lira bedel mukabilinde ihalesi icra kılınmış ve itiraz müddeti de geçmiş olduğundan namına muamelei tesciliyesi icrası ile tapu senedi verilmesi için müzekkeredir.'' şeklinde belirtildiği gözetilmek suretiyle, (V./2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (V./3.) no.lu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacının ve fer müdahillerin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının hükmü temyiz eden davacıdan, 21,40 TL bakiye onama harcının hükmü temyiz eden feri müdahillerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.