Logo

1. Hukuk Dairesi2022/601 E. 2022/2961 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen ve tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı Hazine vekili ile DSİ vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, ... ili, ...ilçesi, Üçyol köyünde kain doğusunda 80 nolu parsel, güneyi taşlık, kuzeyinde Dicle nehri ve batı kısmı ...ilçe sınırı ile çevrili 90 dönümlük taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında taşlık, kayalık olarak tespit edildiğini, davacılar tarafından kadastro çalışmalarından sonra ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiğini ve 20 yıldan fazla bir süre kendileri tarafından kesintisiz kuru tarım arazisi olarak kullanıldığını, MK'nun ve 3402 sayılı Yasa'nın tescil için aradığı şartların tümünün oluştuğunu bu nedenle söz konusu taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle, davacılar tarafından açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tespit harici bırakma işlemi de yerleşik Yargıtay içtihatları gereği kadastro işlemi olup bu işleme itiraz edilmediğinden yapılan tapulama işleminin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın tespit tarihi itibariyle taşlık, kayalık vasfında olduğu iki kadastro teknisyeni, muhtar ve üç bilirkişinin beyan ve katılımıyla tespit edildiğini, dolayısıyla dava konusu yerin özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunu, bu gibi yerlerin imar ve ihya yoluyla kazanımı ve zilyetlikle iktisabı da mümkün olmayacak yerlerden olduğunu davanın reddi ile TMK 713/6 maddesi gereğince Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, yapılan keşif, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın kayalık olarak tescil harici bırakıldığı ancak kayalık alanın bulunmadığı, tepe olan yerin 1984 yılında ihyasına başlanıp 1986 yılında imar ihyasının tamamlandığı, köy orta malı veya köy boşluğu olmadığı, davacıların eş oldukları, komşu parsel olan 79 nolu parselin dayanak olan vergi kaydında bu sınırın kayalık alan arazisi olarak gözüktüğü ancak kayalık alanın bulunmadığı, 1986 yılında imar ihyanın davacılar tarafından tamamlandığı, dava tarihine kadar tarla olarak kullanıldığı, davacılar yararına mülk edinme koşulları oluştuğundan dolayı taşınmazın tarla vasfıyla davacılar adına eşit hisse oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

V.BOZMA İLAMI:

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.02.2018 tarih 2015/21191 E. 2018/1006 K sayılı kararıyla, dava tarihinden (2012) geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, dava konusu taşınmazın batısında yeralan komşu taşınmazların parsel numaraları belirlenerek bunların kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanakları ile çekişmeli taşınmazın kuzey ve doğusunda yeralan 79 ve 80 parsel sayılı taşınmazların tespitlerine esas vergi kayıtları revizyon durumlarını da gösterir şekilde getirtilerek dosyasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 1 fen bilirkişisi, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesinin gereğine değinilmiştir.

VI.BOZMAYA UYULARAK VERİLEN KARAR

Mahkemenin 06.07.2021 tarih 2018/463 E. 2021/795 K. sayılı kararıyla, dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, mera ve ormanla bir ilgisi bulunmayan dava konusu taşınmazın, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarında da görüleceği üzere taşlar temizlenerek tarla olarak kullanıldığı, dava tarihinden geriye doğru 20 yılı aşkın bir süredir davacılar tarafından tasarruf edildiği, taşınmaz üzerinde keşif tarihinde buğday anızı olduğu, heyet bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere herhangi bir mera ya da orman arazisi ile sınır teşkil etmediği taşınmazı çevreleyen 79, 80 ve 81 nolu diğer taşınmazlar ile aynı özellikte olduğu, çevre taşınmazların üzerinde de buğday anızı olduğu dolayısıyla meranın devamı niteliğinde olmadığı anlaşılmakla imar ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin ispatlanması nedeniyle davanın kabulü ile davacılar adına eşit hisse ile tesciline karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı İdarenin taraf sıfatı bulunmadığını öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazda imar-ihyanın bulunmadığını, taşınmazın çevresinde mera olmasına rağmen mera araştırması yapılmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili talebi olup, yargılama sırasında dava konusu edilen bölümde orman kadastrosu yapılmış olup taşınmaz “davalı” olarak bırakılarak kadastro tutanağı düzenlenmiştir.

3.2. İlgili Hukuk

Hemen belirtmek gerekir ki; kadastro sırasında, genel mahkemelerde mülkiyete ilişkin davaya konu olan taşınmazlar 3402 sayılı Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca malik haneleri açık olarak tespit edildikten sonra tutanak ve ekleri Kadastro Mahkemesine gönderilir. Haklarında, tespit gününden önce genel mahkemede mülkiyete ilişkin dava bulunan taşınmazların kadastro tespitleri sırasında malik hanelerinin doldurulması, hukukça değer taşımamaktadır. Bu tür taşınmazlar hakkında genel mahkemelerin görevi, 3402 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı tanzim edildiği tarihte sona erer ve davanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekir. Kadastro Mahkemelerince, aktarılan davalarda, re'sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak gerçek hak sahibi yararına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur.

3.3. Değerlendirme

Somut olayda Mahkemece, 105 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; öncesinde tescil harici bırakılan taşınmazın orman kadastro çalışması yapılmış olup, çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiştir. Kadastro Mahkemesinin görev ve yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden başlayıp taşınmaza ait tutanağın hukukça kabul edilen usule uygun olarak kesinleştiği güne kadar devam eder ve görev yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Yargılama devam ederken, 15/04/2019 tarihinde çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği ve taşınmazın 105 ada 1 parsel 50.151,70 metrekare yüzölçümlü olarak tespitinin yapıldığı ve malik hanesinin boş bırakıldığı anlaşılmaktadır. Hakkında tutanak düzenlenen taşınmaz yönünden Kadastro Mahkemesi görevli olup, Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsizdir.

VIII. SONUÇ

Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.