Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6068 E. 2024/847 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapusuz taşınmazın tescili talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uymasına rağmen, hava fotoğrafları, jeoloji bilirkişi raporu gibi delillerin toplanmaması, 3091 sayılı Yasa kapsamındaki soruşturma evrakının incelenmemesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/2. maddesindeki sınırlamanın gözetilip gözetilmediğinin tespit edilmemesi gibi bozma gereklerini tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

...

...

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; ... Köyü’nde kain tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

1- Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.10.2015 tarih, 2013/166 Esas, 2015/380 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın paftasında yol olduğu, ziraat bilirkişisinin raporunda ekonomik bütünlük arz etmediğinin belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2-Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 24.04.2019 tarih, 2016/8498 Esas, 2019/3050 Karar sayılı kararıyla; araştırma ve incelemenin eksik olduğu, 6360 sayılı Yasa gereği ...’nın davaya dahil edilmediği, mahalli bilirkişi ve davalı ... tanıklarının beyanları ile orman bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmediği, yetersiz, soyut ve çelişkili ziraat bilirkişi raporunun hükme esas alındığı; kabule göre de davalılar yönünden red sebebi ortak olduğu halde her bir davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş; davalılar ...,... Belediye Başkanlığı’nın karar düzeltme talepleri reddedilmiştir.

3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişiler ve tanıkların 45-50 yıldır davacının aile büyükleri tarafından taşınmazın kullanıldığını, hiç bir zaman yol olarak kullanılmadığını ifade ettikleri, 2001- 2014-2018-2020 yıllarına ilişkin uydu görüntülerinde taşınmazın tarım arazisi ve bağ olarak kullanıldığının tespit edildiği, taşınmazın 07.02.1968 tarihli T.C. Çaplı Tasarruf Vesikası kaydındaki kroki ve Memleket Haritasındaki yeri incelendiğinde bu alanın yol olarak değerlendirildiği ancak 1968 yılından sonraki süreçte taşımazın tek yıllık tarla bitkilerinin tarımında kullanıldığı, toprağın fiziksel özelliklerinin tarım yapılmaya devam edildiğini gösterdiği, yol vasfını kazanmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.430,77 m2'lik alanın yeni parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır..

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, pasif husumeti bulunmadığını, ilçe belediyesinin sorumlu olduğunu, orta mallarının kazandırıcı zamanaşımıyla mülk edinilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın kadim mera olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili; taşınmazın kadim nitelikte yol iken davacı tarafından işgal edilerek kullanıldığını, taşınmaz yönünden 3091 sayılı Yasa uyarınca verilmiş 14.06.2013 tarihli, 4 sayılı men kararının olduğunu, taşınmazın yağışların çok yağdığı dönemde yağmur sularının aktığı tahliye yolu şeklinde olduğunu, zamanla yağışların azalmasıyla davacı tarafça kullanıldığı, Hazinenin harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Hemen belirtilmelidir ki; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.

Dosyaya kazandırılan uydu görüntülerinin Ziraat bilirkişi heyeti tarafından incelendiği, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, tanık ve yerel bilirkişilerin aşırı yağışlarda taşınmazda taşkın dere yatağı oluştuğunu ifade etmelerine rağmen jeoloji bilirkişisinden rapor alınmadığı, dosya içinde bulunan 3091 sayılı Yasa kapsamında yapılan soruşturmaya ilişkin evrak örnekleri getirtilmek suretiyle bu beyanlar üzerinde durulmadığı, sözü edilen soruşturmaya konu taşınmazın dava konusu taşınmaza ait olup olmadığının incelenmediği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.

2. Daha sonra, elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen (teknik) bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi jeoloji uzmanı bilirkişi ve ziraat mühendisi katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır.

3.Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir. Dosyada mevcut 3091 sayılı Yasa kapsamındaki soruşturma evrakı getirtilerek soruşturmaya konu taşınmazın dava konusu taşınmaza ait olduğunun anlaşılması halinde taraflara beyanları hakkında diyeceklerinin sorulması, 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi uyarınca uyuşmazlığın aydınlatılması sağlanmalıdır.

4. Ziraat mühendisi bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler mahiyette dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü açıklattırılarak tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisine tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor hazırlatılmalıdır.

5.Jeoloji Mühendisi bilirkişisinden taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde bulunup bulunmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını, özel mülkiyete konu yerlerden bulunup bulunmadığını açıklayan bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

6.3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

... Büyükşehir Belediyesince yatırılan temyiz peşin harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi