"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/754 E., 2021/832 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali - tescil ve bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; maliki olduğu 240 ada 5 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin davalılardan ...’a vekaletname verdiğini, davalı ...’ın kendi istek ve rızası dışında taşınmazı diğer davalı kardeşi ...’a satış suretiyle devrettiğini, yapılan satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde dava tarihindeki taşınmaz değerinin saptanarak faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiş; yargılama sırasında ölümü ile tek mirasçısı ... tarafından davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın kötü niyetli olarak açıldığını, vekaleten taşınmazın satışından elde edilen paranın, davacının bilgi ve talebi üzerine kefaletinden kaynaklanan borcun kapatılması için alacaklısı bankaya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2013 tarihli ve 2012/195 Esas, 2013/403 Karar sayılı kararıyla; davalı ...’ın tüketici kredisi kullandığı ve aldığı bu kredi ile davalı ...’ın da kefili olduğu ... Emlak Bilg. İnşaat Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne ait borcun ödendiği, anılan Şirketin borcu için davacının dava dışı başka bir taşınmazının ipotek edildiği, dolayısıyla bu borcun ödenmesinde davacının da menfaatinin bulunduğu, davalı savunmasının yerinde ve tutarlı olduğu, davacı tarafça iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.04.2015 tarihli ve 2014/6792 Esas, 2015/6169 Karar sayılı kararıyla; "Davacı, vekilin kendisini zarara uğratma düşüncesiyle diğer davalı ile el ve işbirliği içerisine girerek taşınmazın satışının vekâletin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiğini ileri sürerek öncelikle tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteği ile eldeki davayı açmıştır. Ancak, davacı davada terditli olarak tazminat isteğinde bulunduğu halde Mahkemece bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmamış, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. O hâlde, öncelikle davacının terditli dava açtığı gözönünde tutularak keşif yapılıp dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesi, harcın tamamlatılması, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılması, vekil edenin iradesine uygun davranılıp davranılmadığı açıklığa kavuşturularak soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve hasıl olacak sonuca göre bedel isteği yönünden de bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2021 tarihli ve 2016/754 Esas, 2021/832 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça iddianın ispat edilemediği, davacının kefili olduğu ve teminat olarak kendi taşınmazına ipotek konulan kredinin davacıya düşen payının ödenerek kapatıldığı, bu borç miktarının 21.000,00 TL olduğu, taşınmaz bedelinin davacının payına düşecek kredi borcunun kapatılması suretiyle ödendiği gerekçesiyle davacının iptal-tescil ve bedel istekleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılardan ...’in vekalet görevini kötüye kullanarak davacıya ait taşınmazı iradesi dışında, muvazaalı bir şekilde kardeşi olan diğer davalı ...’a devrettiğini, davacıya herhangi bir bedel ödenmediğini, tüm dosya kapsamı ile iddianın ispatlandığını, son kayıt maliki ...’ın, vekil ...’ın kardeşi olduğu için iyi niyetli sayılamayacağını, taşınmazı satın alan ... adına 31.12.2008 tarihinde kullanılan 42.000,00 TL kredinin tamamının diğer davalı ...’ın kredi borcunu kapatmak için kullanıldığını, davalı ...’ın aslında emanetçi olduğunu, ...’ın taşınmazı kendisine almak istediğini, her iki davalının da kötü niyetli olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Altındağ 5. Noterliğinin 29.12.2008 tarihli vekaletnamesi ile davacı ... tarafından, dava konusu 240 ada 5 parsel sayılı taşınmazın satımına ilişkin olarak davalı ...’a özel yetki içeren vekaletname verildiği, bu vekaletname kullanılarak taşınmazın diğer davalı ...’a 21.000 TL bedelle satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...