"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/201 E., 2021/348 K.
DAVA TARİHİ : 10.09.2014
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde, Samsun İli, ... ilçesi, ...Mahallesinde bulunan, 116 ada 2, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 26 ve 149 ada 9, 10, 11 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları Ahmet oğlu ...'a ait olduğunu, ...'un 07.02.1999 yılında vefat ettikten sonra murislerine ait olan taşınmazların kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının davacıların mirasçı payları oranında iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar ..., ... ve ..., ayrı cevap dilekçelerinde; mirasbırakan ...'un 1999 yılında vefat ettiğini ve ölmeden önce yerleri paylaştırarak herkesin taşınmazını gösterdiğini, ölümünden 2-3 yıl sonra ise tüm mirasçıların katılımı ile taşınmazların taksim edildiğini ve herkesin kendi taşınmazında tasarrufta bulunmaya başladığını, davacı ...'un miras hakkını alarak dava dışı 3. şahsa sattığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.11.2015 tarihli ve 2014/353 Esas, 2015/666 Karar sayılı kararı ile, davacılar ve bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'un sağlığında adına kayıtlı olan taşınmazlarını paylaştırdığı, mirasbırakanın ölümünden sonra taşınmazların paylaşıma uygun bir şekilde taraflarca kullanıldığı, davacı ...'in kendisinin sebep olduğu muvazaalı işlemden dolayı davalı Habibe'den hak talep etmesinin mümkün olmadığı, ayrıca davacı ...'in miras payını alarak 30/10/2007 tarihli gayrimenkul zilyetlik devir sözleşmesiyle devretmesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararları
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarihli ve 2019/941 Esas, 2021/4426 Karar sayılı kararıyla davalılar ... ile ...'ın mirasbırakan ... terekesine göre 3.kişi olmaları nedeniyle davacıların miras payları oranında açtıkları tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığı belirtilerek, 116 ada 2 parselin ... adına kayıtlı 1/3 payı, 116 ada 7, 9 ve 149 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar yönünden verilen ret kararının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği, Mahkemece esastan ret kararı verilmesinin isabetsiz olmasına rağmen verilen ret kararının sonuç itibariyle doğru olduğu gerekçesi ile bu parseller yönünden hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına, çekişmeli 116 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı 1/3 ve davalı ... adına kayıtlı 1/3 payı ile, 116 ada 5, 6, 8, 10, 26; 149 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların ise müşterek muris Hilmi’den intikal ettiği, mirasbırakanın ölümünden sonra terekesinin usulünce taksim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.11.2021 tarihli ve 2021/201 Esas, 2021/348 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 116 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ... adına kayıtlı 1/3'er payının, ve 116 ada 5, 6, 8, 10, 26,149 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin mirasbırakan ...'dan intikal eden dava konusu taşınmazların taksime konu edilmediği gerekçesinin dosya içeriğine aykırı olduğunu, mirasbırakanın vefat etmeden 2-3 yıl öncesinde tüm mirasçılarını toplayarak mirasını paylaştırdığını herkesin taşınmazını alarak tasarrufta bulunduğunu, keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi tanıkların miras bırakanın taşınmazları paylaştırdığını beyan ettiğini, 30.10.2007 tarihli Gayrimenkul Zilyetlik Devir Sözleşmesi içeriğine göre, davacı Refeattin Tokur'un yapılan sözleşme sonucunda kendisine düşen miras payını 15.000,00TL bedel karşılığında devrettiğinin açık olduğunu, bu sözleşmenin keşif esnasında tanıklara sorulduğunu ve senet içeriğini herkesin kabul ve tasdik ettiğini, Yargıtay bozma ilamında bu hususun irdelenmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanun'un uygulanacağı davalar yönünden 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.Harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi zorunludur. Somut olayda, dava konusu taşınmazların keşfen belirlenen değerinin, davacıların 9/20 miras payı dikkate alınarak belirlenecek dava değeri üzerinden harç hesaplanması gerekir. Davalılar aleyhine fazla harca hükmedilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine,
2.İlk Derece Mahkemesi kararında hükmün 2. bendinde yer alan "14.604,45-TL peşin harçtan, davacılar tarafından davanın başında ve celse arasında tamamlanan toplam 2.329,95-TL'nin mahsubu ile bakiye 12.274,50-TL harcın'' ifadesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "7.631,15TL peşin harçtan, davacılar tarafından davanın başında ve celse arasında tamamlanan toplam 2.329,95TL'nin mahsubu ile bakiye 5.301,20TL harcın'" ifadesinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Kanun'un 438/7 nci maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.