Logo

1. Hukuk Dairesi2022/623 E. 2022/1202 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı taraf, kadastro sırasında ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazların çekişmeli bölümleri hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı iddiasıyla tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine cevap dilekçesinde; taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, öte yandan davacı yanın çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin de bulunmadığı, taşınmaza komşu parsellerin tutanakları ve var ise tespitin dayanağı kayıt ve belgelerden istifade edilerek, davacı adına tespit edilen tüm taşınmazlara ilişkin kayıtlar getirtilip belgesiz norm sınırının araştırılması suretiyle sonucuna göre karar verilmesini talep ederek. davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2016 tarihli ve 2007/122 Esas, 2016/110 Karar sayılı kararıyla, davacı yararına dava konusu taşınmazların çekişmeli bölümleri üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu 136 ada 75 parselin teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 799,72 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile, bu kısmın ifraz edilerek davacı adına yeni parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline, 132 ada 69 parsel sayılı sayılı taşınmazın ise (B) harfi ile gösterilen 3.325,08 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, öte yandan davacı yanın çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin de bulunmadığı, davacı ve bayileri adına tespit edilen tüm taşınmazlara ilişkin kayıtlar getirtilip belgesiz norm sınırının araştırılması suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Kadastro sonucunda, Kocasinan ilçesi, Boyacı köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 54 parsel sayılı 941.860,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile, 136 ada 65 parsel sayılı 213.692,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, belirli bölümlerinin ham toprak niteliğinde olduğu, kalan kısımlarının ise eski köy yerleşim yeri olduğu; ancak 1980 yılında köyün başka bir yere taşınması sonucunda zilyetlerin burayı terk ettikleri, yerleşim yerinin harabe ve boşluk halini aldığı gerekçesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 18. maddesi uyarınca Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiş, bilahare müteaddiden hükmen ifraz edilmiştir.

3.3.2. Davacı irsen intikal eden zilyetlik, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı iddiasıyla çekişmeli taşınmazların belirli bölümleri hakkında dava açmış, Mahkemece davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

3.3.3. Ne var ki, Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olduğu söylenemez. Dosya arasına ikmal edilen kayıtlardan çekişmeli taşınmazların hükmen tapuya tescil edildikleri, ayrıca sicile tescilden sonra eldeki davanın tarafı olmayan kişiler tarafından tapu iptali ve tescil isteğiyle açılan davalar sonucunda taşınmazların müteaddiden hükmen ifraz edildikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda ibraz edilen teknik bilirkişi raporları kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi, davacının iddiasına konu bölümün çekişmeli taşınmazın ifrazı sonucunda hangi parselin sınırları içerisinde kaldığı hususunda tapu kayıtları ile teknik bilirkişi kanaatleri arasında da çelişki hasıl olduğu aşikardır. Mahkemece tüm bu çelişkiler giderilerek duraksamasız biçimde davacının iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin ifraz sonucunda hangi taşınmazın sınırları içerisinde kaldığı belirlenmemiştir.

3.3.4. Öte yandan Mahkemenin hükme esas aldığı ziraat mühendisi bilirkişi raporları taşınmaz üzerinde var ise sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi hususunda son derece soyut ve yetersiz olduğu gibi, hangi bilimsel gerekçelerle ulaşıldığı anlaşılamayan bir kısım dayanaksız değerlendirmeden ibarettir, keza bilirkişi raporunun ekinde çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait görüntüler yer almadığından bu haliyle raporun içeriğinin denetimi de mümkün değildir.

3.3.5. Ayrıca bir taşınmaz üzerinde var ise sürdürülen zilyetliğin süresi ve şeklinin denetlenmesi hususunda en etkili yöntem hava fotoğrafları olduğu halde Mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, yörede hangi tarihlerde uçuş yapıldığı belirlenerek var ise tüm hava fotoğrafları getirtilip özellikle taşınmazın tespit tarihinden önceki durumu değerlendirilmeden sonucuna gidilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme sonucunda verilen karar maddi gerçeğe ulaşmaya muktedir değildir.

3.3.6. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazlara ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle belirlenmeli, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalıdır.

3.3.7. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 1 fen elemanı, 3 ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla, kim tarafından ve ne şekilde ve ne zamandan beri sürdürüldüğü, taşınmazların sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı, taşınmazların kullanımın ara verilip verilmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların eğimlerini, niteliklerini, toprak yapılarını, bitki örtülerini, üzerlerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, taşınmazların kullanımına ara verilip verilmediği, verilmiş ise bu durumun zilyetliğini iradi olarak terki anlamına gelip gelmediği durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmazlar ve çevrelerinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazların sınırları kabaca işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliklerini, sınırlarını ve taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazların uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmesi istenmeli; fen bilirkişisinden, taşınmazların ifrazlarına ilişkin tüm silsileyi gösterir şekilde keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir, iddianın konusu taşınmaz bölümlerinin hangi parselin sınırları içerisinde kaldığını duraksamasız şekilde belirleyen krokili ve ayrıntılı rapor alınmalı; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile denetlenmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.

VI. SONUÇ

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.