"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemli dava sonunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 02/02/2021 tarih 2019/1682 Esas ve 2021/154 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan babaları ...’in 3 parsel sayılı taşınmazını davalı torunlarına muvazaalı olarak temlik ettiğini, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığını, davalıların taşınmazı alacak ekonomik güçleri olmadığı gibi devir tarihinde davalılardan Sevgi’nin reşit dahi olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline mümkün olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişler, birleştirilen 2017/610 Esas sayılı davada davacı ... ise sadece tapu kaydının iptali ve payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar, murisin bakım ve gözetiminin kendilerince yapıldığını, 7-8 sene yatalak olan mirasbırakana kendilerinin baktıklarını, bedelin mutlaka para olması gerekmediğini, devrin emek ve hizmet karşılığı olarak minnet duygusu ile yapıldığını, murisin mal kaçırma amacı olması halinde diğer çocuklarına da mal bağışı yapmayacağını, mirasbırakanın geriye de beş parça taşınmazı kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalılar istinaf dilekçelerinde özetle, murisin gelire değil bakıma ihtiyacı olduğunu ve kendileri tarafından bakıldığını, devrin bakım ve emek karşılığında minnet duygusu ile yapıldığını, tanık beyanlarının da savunmalarını desteklediğini, murisin diğer mirasçılara da mal bağışladığını bu durumun mal kaçırma kastı olmadığını gösterdiğini, delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, muris muvazaasının koşullarının oluşmadığını, muris ile davacılar arasında husumet bulunmadığını, devir tarihinde mirasbırakanın başkaca malları da olduğunu, mirasbırakanın davacılara da maddi yardımda bulunduğunu, tanıklarının dinlenilmediğini, dinlenilmesi yönündeki talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini, bilirkişi raporlarına itirazlarının göz ardı edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davaların reddine karar verilmesini istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02/02/2021 tarihli ve 2019/1682 Esas, 2021/154 Karar sayılı ilamı ile; muris tarafından davalı torunlarına yapılan devirden sonra murisin diğer taşınmazları da devredeceği düşüncesi ile davacılarca vesayet altına alınmasının talep edildiği, murisin vesayet makamı tarafından dinlendiği, sulh hukuk mahkemesindeki beyanı ile davacıları görmek istemediğini söylediği, muris ile davacılar arasında husumet durumunun da bulunduğu, her ne kadar davalılarca murisin devrinin minnet duygusu ile olduğu iddia edilmiş ise de davalıların mirasçı anneleri ile birlikte kaldıkları, murisin devri önce anneye teklif ettiği, annenin bunu kabul etmemesi üzerine torunları üzerine devri yaptığı, murisin olağanın dışında bir bakım ve buna göre de minnet duygusu ile devir yaptığının ispatlanamadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle, murisin davacılarla husumeti bulunmadığını, mahkemenin aksi kabulünün doğru olmadığını, vesayet davasının devirden sonra açıldığını, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararında da kendi içerisinde çelişkilerin mevcut olduğunu, murisin dava konusu taşınmazı emek ve hizmetleri ile bakımı karşılığında duyduğu minnet nedeniyle verdiğini, tanıkların da murise kendilerinin baktıklarını beyan ettiklerini, ilaçlarını kendilerinin aldığını, hastana masraflarını kendilerinin ödediğini, kolluk araştırmasında da kendilerinin baktıklarının tespit edildiğini, davanın ispat edilemediğini, murisin mal kaçırmasını gerektirir bir durum olmadığını, murisin maaşı olmadığını, ...'ın sağlık harcamalarını karşıladığını ikrar etmesine rağmen husumetli olduğunu beyan ettiğini, murisin adına kayıtlı beş parça daha taşınmazı olduğunu, murisin davacılara da yardım ve bağışlarda bulunduğunu, tanıkları dinlenilmeden hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmeden ek rapor taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen 2017/24 Esas sayılı dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel; birleştirilen 2017/610 Esas sayılı dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteminden kaynaklanmaktadır.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706. Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. Bilindiği ve 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere (1086 sayılı HUMK’un 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
3.3.2. Ancak, İlk Derece Mahkemesince tapu kaydının iptal ve tescilinden sonra kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmemiş olması hatalıdır.
3.3.3. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
VI. SONUÇ
1.Açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalıların Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile;
2.1. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 02/02/2021 tarihli ve 2019/1682 Esas ve 2021/154 Karar sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/03/2019 tarih, 2017/443 Esas ve 2020/169 Karar sayılı hükmünün “Asıl dava yönünden; Davanın kabulü ile, Muğla İli Fethiye İlçesi Patlangıç mahallesi Babataşı mevkiinde kain 1797 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ... adına olan tapusunun iptali ile Fethiye 1 Noterliğinin 14.08.2017 tarih ve 09401 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki miras hisseleri oranında davacılar ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinden sonra gelmek üzere “kalan payın davalıların üzerinde bırakılmasına” ifadesinin eklenilmesine, hükmün “Birleşen Fethiye 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2017/241 Esas sayılı dava dosyası yönünden; Davanın kabulü ile, Muğla İli Fethiye İlçesi Patlangıç mahallesi Babataşı mevkiinde kain 1797 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ... adına olan tapusunun iptali ile Fethiye 1 Noterliğinin 14.08.2017 tarihli ve 09401 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki miras hissesi oranında davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinden sonra gelmek üzere “kalan payın davalıların üzerinde bırakılmasına” ifadesinin eklenilmesine, hükmün “Birleşen Mahkememizin 2017/610 Esas sayılı dava dosyası yönünden; Davanın kabulü ile, Muğla İli Fethiye İlçesi Patlangıç mahallesi Babataşı mevkiinde kain 1797 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ... adına olan tapusunun iptali ile Fethiye 1 Noterliğinin 14.08.2017 tarih ve 09401 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki miras hissesi oranında davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinden sonra gelmek üzere “kalan payın davalıların üzerinde bırakılmasına” ifadesinin eklenilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine, 22/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.