Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6533 E. 2023/7592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle mülk edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve Hazine adına kayıtlı parsellerin davacı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği ve davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/7 E., 2019/43 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu Adana ili, Pozantı ilçesi, ... köyünde bulunan 120 ada 945 ve 954 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmalarında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak çekişmeli taşınmazların mirasbırakan babası ... ’den intikal ettiğini, mirasçılar arasında yapılan taksim neticesinde taşınmazların kendisine düştüğünü, dava konusu taşınmazları davasız ve aralıksız kullandığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında dava dilekçesinde sehven 120 ada 945 parsel olarak belirtildiğini, çekişme konusu parselin 120 ada 946 parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.04.2013 tarihli ve 2010/165 Esas, 2013/118 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, imar uygulaması sonucu oluşan 191 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı 3996/4800 payının ve 203 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı 322/1125 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.04.2014 tarihli ve 2014/1631 Esas, 2014/3696 Karar sayılı kararıyla; davacının miras yoluyla gelen hakka ve taksime dayanarak dava açtığı, çekişmeli 954 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... ’in kullanımında olduğu, ancak adı geçenin kimliğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilemediğinden söz edilerek davalı Hazine adına tespit edildiği, bu durumda ... terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığının yöntemince araştırılması gerektiği, öte yandan çekişmeli 945 parsel sayılı taşınmazın da ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olduğu halde Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılamadığı belirtildikten sonra; mirasbırakan ... terekesinin taksim edilip edilmediğinin yöntemine uygun araştırılması, taksimen davacı tarafa düştüğünün kanıtlandığı takdirde davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu kabul edilerek davaya devam edilmesi, aksi takdirde bir mirasçının tek başına 3. kişi olan Hazineye karşı dava açma ehliyetinin bulunmadığının göz önüne alınması, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğunun anlaşılması halinde ham toprak niteliğiyle tespit edilen 945 parsel sayılı taşınmaz yönünden tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların getirtilerek dosya arasına konulması, yöntemine uygun zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.03.2015 tarihli ve 2014/292 Esas, 2015/158 Karar sayılı kararıyla; iddianın ispat edildiği gerekçesiyle imar uygulaması sonucu oluşan çekişmeli 190 ada 1, 191 ada 1, 213 ada 1, 196 ada 1, 203 ada 2 ve 214 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda davalı Hazine adına kayıtlı hisselerin iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.03.2018 tarihli ve 2015/11939 Esas, 2018/1830 Karar sayılı kararıyla; “Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; imar uygulaması sonucu oluşan çekişmeli 190 ada 1, 191 ada 1, 213 ada 1, 196 ada 1, 203 ada 2 ve 214 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda Hazinenin dava konusu kadastro parselleri olan 120 ada 946 ve 954 parsel sayılı taşınmazlardan gelen hissesine ilişkin karar verilmesi gerekirken Mahkemece buna aykırı olarak, dava konusu olmayan diğer Hazine paylarını da etkileyecek şekilde hüküm kurulması isabetsizdir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Karar Düzeltme

Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme talebi, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince 25.12.2018 tarihinde reddedilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.2019 tarihli ve 2019/7 Esas, 2019/43 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle dava konusu 190 ada 1 parsel sayılı taşınmazda Hazine adına kayıtlı 460/1049 payın, 191 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 804/4800 payın, 213 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 79/3454 payın, 196 ada 1 parsel sayılı 1155/1362 payın, 203 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 322/1125 payın, 214 ada 1parsel sayılı taşınmazda 93/1653 payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, davacının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığını, davacı yararına zilyetlikle mülk edinim koşullarının gerçekleşmediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 702 inci ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda, Kamışlı köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 946 parsel sayılı 1.996,00 m2 yüz ölçümündeki ve 954 parsel sayılı 2.333,00 m2 yüz ölçümdeki tarla vasıflı taşınmazların ... ’in kullanımında olduğu, ancak adı geçenin kimliğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğinden söz edilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiği, imar uygulaması sonucu 120 ada 946 parsel sayılı taşınmazın 190 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 460/ 1049 pay, 191 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 804/4800 pay, 213 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 79/3454 pay olarak, 120 ada 954 parsel sayılı taşınmazın ise 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 1155/1362 pay, 203 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 322/1125 pay, 214 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 93/1653 pay olarak davalı Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.