"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ve tenkis istekli davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar ve dahili davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'un 33690 ada 4 parsel, 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalılara devrettiğini, 39659 ada 4 parsel, 42296 ada 4 parsel, 264 ve 265 parsel sayılı taşınmazların ise mirasbırakan tarafından satın alınarak davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek, 33690 ada 4 parsel, 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden miras payları oranında tapu iptal ve tescile, aksi halde tenkise, diğer taşınmazlar yönünden ise tenkise karar verilmesini istemişler, aşamada 33690 ada 4 parsel, 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların dava dışı kişilere devredilmesi üzerine HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik haklarını kullanarak tapu iptal ve tescil isteklerini yeni maliklere karşı sürdürmüşler, kayıt malikleri davaya dahil edilmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, devirlerin bedeli karşılığında yapıldığını, muvazaanın olmadığını, saklı payların ihlal edilmediğini, bu nedenle tenkis de talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. .
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23/06/2015 tarihli ve 2007/302 Esas, 2015/284 Karar sayılı kararıyla, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, saklı payların ihlal edilmediği gerekçesiyle tenkis isteği yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı ... ve davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 12/12/2018 tarihli ve 2016/1483 Esas, 2018/15452 Karar sayılı kararıyla; “... dava konusu 39659 ada 4, 42296 ada 4, 264 ve 265 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tenkis isteği bakımından davacıların saklı payının zedelenmediği belirlenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı ...’nin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle dava konusu 33690 ada 4, 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların 33690 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının reddine.
Davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda, mirasbırakan Zeki’nin 111/186 payı eşi Mahlube’nin 75/186 payının olduğu, mirasbırakan ve eşinin paylarını 29.04.1994 tarihli akitle davalılara devretikleri, bilahare ...’nin payını ...’e devrettiği, taşınmazın tamamının ... adına kayıtlı olduğu sabittir.
Bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil davaları kayıt maliklerine karşı açılır. Somut olayda ise, dava tarihi itibariyle davalı ...’nin 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda malik olmadığı açıktır.
Ayrıca, belirtilen iki taşınmazda mirasbırakan pay (111/186) temlik ettiği halde taşınmazın tamamı temlik edilmiş gibi hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca, çekişme konusu 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ... yönünden husumetten ret kararı verilmesi, bahse konu taşınmazlarda mirasbırakanın 111/186 pay devrettiği gözetilerek bu pay yönünden davacıların miras payı oranında kabul kararı verilmesi ve 39659 ada 4, 42296 ada 4, 264, 265 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tenkis isteği reddedildiğine göre davalılar lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin,10/12/2019 tarihli ve 2019/312 Esas, 2019/630 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 39659 ada 4 parsel, 42296 ada 4 parsel, 264 ve 265 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tenkis iddiası ispatlanamadığından davanın reddine, 33690 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline, 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın davalı ... yönünden kabulü ile devre konu 111/186 pay yönünden tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline, diğer davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
C. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacılar ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 29/03/2021 tarihli ve 2020/1615 Esas, 2021/1843 Karar sayılı kararıyla; “... Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak, 39659 ada 4 parsel, 42296 ada 4 parsel, 264 ve 265 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, 33690 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... bakımından ise husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazlarının reddine,
Davacıların temyiz itirazları ile davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
... davaya konu 39659 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının mirasbırakan Ziya tarafından devrolunduğu, bozma ilamında maddi hata ile 111/186 pay devredildiği gözetilerek bu pay üzerinden hüküm kurulması gereğine işaret edildiği ve mahkemece Dairenin bozma ilamına uyularak 39659 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerinden iptal tescile karar verilmesi gerekirken 111/186 pay üzerinden hüküm kurulduğu görülmektedir. Daire kararında belirtilen pay miktarı maddi hataya dayandığından usuli kazanılmış hakkın istisnası olacaktır.
Öte yandan, dava konusu taşınmazların keşfen belirlenen değerleri üzerinden harç tamamlanarak buna göre yargılama gideri ile bu kalemden sayılan vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken kabul ve ret oranları gözetilmeksizin hatalı olarak yargılama giderlerine hükmedilmesi, reddedilen taşınmazlar ile ilgili olarak da davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da hatalı olmuştur.
Hal böyle olunca, 39659 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının mirasbırakan Ziya tarafından devredildiği gözetilerek davacıların miras payları oranında iptal tescile karar verilmesi, taşınmazların keşfen belirlenen değerleri üzerinden Harçlar Kanunu'nun 30 vd. mad. gereğince eksik harcın tamamlanması ve 6100 sayılı HMK'nun 326. maddesine uygun olarak yargılama gideri ile bu kalemden sayılan vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. ” gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; Dairenin 29/03/2021 tarihli bozma kararındaki gerekçeler benimsenerek, tenkis iddiası ispatlanamadığından davanın reddine, 33690 ada 4 ve 33659 ada 1 parsel sayılı taşınmazların dahili davalı ... ve dahili davalı ... adlarına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline, 33659 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın dahili davalı ... yönünden kabulü ile devre konu 111/186 pay yönünden tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline, diğer davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ve dahili davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ve dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesine rağmen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı ... lehine, 33690 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ... lehine bilirkişi raporundaki değer üzerinden vekalet ücretime hükmedilmesi gerektiğini, 33690 ada 4 parsel üzerine davalı ... tarafından bina yapıldığını, buna ilişkin ruhsat belgesini sunduklarını, temlikin mal kaçırmak amaçlı olmadığını, aksi durumda dahi sadece arsa yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğini, 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların davalıların mirasbırakana yaptıkları yardımların karşılığında ve aralarındaki kazanç paylaşımına göre devredildiğini, temlikin mal kaçırmak amaçlı olmadığını, yargılama giderlerinde hata yapıldığını ve oranlama yapılmaksızın hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile tenkis isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 nci maddesinin ikinci fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar ve dahili davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Ancak, Mahkemece dava konusu 39659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karar verilmesi gerekirken; dava konusu olmayan 33659 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hüküm tesis edilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438 ... maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar ve dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar ve dahili davalılar vekilinin temyiz itirazları üzerine re’sen yapılan inceleme sonucunda hükmün 3. fıkrasının 2. ve 3. bentlerinde geçen “33659” sayısının hükümden çıkarılmasına yerine “39659” sayısının yazılması suretiyle HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.