"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AZDAVAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı İlk Derece Mahkemesince tavzih talebinin reddine ilişkin olarak verilen ek kararın, süresi içinde davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 01/06/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı asiller ..., ..., ..., ..., ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... ve diğerleri gelmediler. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekilin ve asillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulü ile önceki günlü geri çevirme kararı ile getirtilen evraklarla birlikte dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
I. DAVA
Davacı, Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2016 tarihli ve 2016/11 E., 2016/51 K., sayılı kararı ile davacısı oldukları tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiğini, dava konusu ... ilçesi, .... köyü, 127 ada 16 -19 ve 128 ada 66 - 74 - 78 - 80 - 92 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının 1/3’er hissesinin iptali ile; her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı 1/3’er hissesinin Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/846 E., 2016/903 K. sayılı veraset ilamı uyarınca 800’er pay kabul edilerek 100’er payın davacı ... ve ... kızı 1949 doğumlu davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini ve 21.03.2017 tarihinde kararın kesinleştiğini, söz konusu kesinleşen ilamın tapuya tescili için Azdavay Tapu Müdürlüğü’ne gönderildiğini, ancak hüküm fıkrasının kabule ilişkin kısmının icraya ve infaza elverişli bulunmaması sebebiyle hükmün gereğinin Tapu Müdürlüğü tarafından yerine getirilemediğini belirterek 6100 sayılı H.M.K. m. 305 gereğince gerekirse mahkeme tarafından bilirkişi raporu aldırılarak söz konusu kararın tavzihi yönünde karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/05/2016 tarihli ve 2016/11 E., 2016/51 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; dava konusu .... ilçesi ... köyü 127 ada 16 -19 ve 128 ada 66 - 74 - 78 - 80 - 92 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının 1/3'er hissesinin iptali ile; her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı 1/3'er hissesinin Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/846-903 E., K. veraset ilamı uyarınca 800'er pay kabul edilerek 100'er payın davacı ... ve ... kızı 1949 d.lu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu .... ilçesi ..... köyü 127 ada 21 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın reddine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, tarafların istinaf etmemesi üzerine karar 21.03.2017 tarihinde kesinleşmiştir.
2. Tavzih Talebi
Davacı vekili 05.02.2020 tarihli dilekçesi ile; 18.05.2016 tarihli ve 2016/11 E., 2016/51 K. sayılı, 21.03.2017 tarihinde kesinleşen hükmün infaza elverişli olmadığı gerekçesiyle tapu müdürlüğünce işlem yapılamadığını bildirerek tavzih talebinde bulunmuştur.
3. Tavzih Talebi Üzerine İlk Derece Mahkemesi Ek Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.12.2020 tarihli ek kararıyla; davacı vekilinin tavzih talebine uygun olarak işlem yapılması halinde kararda taraflara sağlanan haklar ve yüklenen borçların sınırlandırılması ve değiştirilmesi sonucunun ortaya çıkacağı, HMK'nın 305/2. maddesi amir hükmü gereğince bu şekilde bir işlem yapılması olanağının bulunmadığı, kesinleşen hükmü değiştirecek mahiyette kararın tazvih yoluyla verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. Mahkemenin Tavzih Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya incelendiğinde kararın ve müvekkiline takdir edilen payın değiştirilmesi şeklinde bir talebinin olmadığını, sadece verilen hükümde müvekkilinin üzerine tescili kabul edilen miktarın yazım şeklinin tapu dairesinde uygulanabilir şekilde yazılarak karara uygulama kabiliyeti kazandırılması taleplerinin olduğunu, konu ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılması ve hükmün tapu dairesinin uygulamasına uygun yazım şekline getirilmesi taleplerinin bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, konusunda uzman bir tapu müdürüne incelettirilmeden, gerekli bilgi toplanmadan reddedildiğini, mahkemenin uygulamaya uygun karar verme sorumluluğunun olduğunu, müvekkilinin yıllarca mahkeme süreci ile uğraşmış, masraf etmiş ve davasını kazanmış olduğu halde tapuya tescil ettiremediğinden hakkına kavuşamadığını belirterek mahkemenin tavzih talebinin reddine dair kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 23.09.2021 tarihli ve 2021/945 E., 2021/1139 K. sayılı kararıyla; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tavzih istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesinde; “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” düzenlemesi yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (III/3.) nolu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının ve (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle Dairenin (kesinleşen mahkeme kararının infazının mümkün olup olmadığı, mümkün değil ise hangi nedenle mümkün olmadığının tapu müdürlüğünden sorulmasına ilişkin) geri çevirme kararından sonra tapu müdürlüğünden gönderilen 23.09.2022 tarihli yazıda; “...hüküm kısmında belirtilen taşınmazlara ait 1/3’er hissenin iptal edilerek, belirtilen veraset belgesine göre 800 pay kabul edilip bunun 100 payını davacı adına tesciline hüküm kurulmuştur. Müdürlüğümüzce anlaşılan, iptal edilen 1/3 payın 100/800’ü davacı adına tescili sağlandıktan sonra geriye kalan 2/3 hissenin 700/800 payı ne şekilde ve kimlere tescil edileceği tespit edilemediğinden ve hüküm kısmının hisse bazında dağılımı net olmadığından tescili sağlanamamaktadır.” şeklinde cevap verildiği, söz konusu cevabi yazıdan tapu müdürlüğünün hesap yapamaması sebebiyle infaz işleminin yapılamadığı, aslında kararın infazının mümkün olduğu anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.