Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7019 E. 2024/1612 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların miras payları olduğunu ileri sürerek açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddinin temyiz edilmesi uyuşmazlığına konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosya içeriği ve toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/652 E., 2022/886 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/88 E., 2021/332 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu 20 parça taşınmazın kök mirasbırakanları ...'ya ait olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakanın kızı olan Hatice'nin oğlu yani torunu ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan ...'in ölümü üzerine davanın da tarafı olan çocukları davaya devam edeceklerini bildirmişler, aşamada (vekilleri 02.10.2018 tarihli dilekçe ile) 16 parça taşınmaz yönünden davalarını atiye bıraktıklarını, dava konusu 103 ada 7, 118 ada 121, 130 ada 153 ve 130 ada 84 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmişler, bilahare Hüseyin mirasçılarından ... da davaya devam etmek istediğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı; zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu taşınmazların büyük bir kısmının baba tarafından geldiğini, 118 ada 121, 130 ada 153 ve 130 ada 84 parsel sayılı taşınmazlarda davacıların annelerinin de 1/3 pay sahibi iken bu payları babasına sattığını ve bu para ile eşinin yurtdışına gittiğini, mirasbırakandan intikal eden taşınmazlarda davacıların annesinin hakkı bulunmadığını, çünkü başka taşınmazların tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazların tarafların kök mirasbırakanı ...'dan kaldığının tarafların kabulünde olduğu, davalı ...'ın taşınmazı tereke adına kullandığının kabulü gerektiğinden zilyetliğine değer verilemeyeceği, davalı tarafından dava konusu taşınmazların harici satışla edinildiğinin kanıtlamadığı, davacıların miras haklarına dayalı olarak payları oranında taşınmazların adlarına tescilini talep edebilecekleri gerekçesiyle dava konusu 103 ada 7, 118 ada 121, 130 ada 84 ve 153 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne; atiye bırakılan diğer taşınmazlar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, mirasbırakan ...'nın 1972 yılında Almanya'ya gideceği zaman dava konusu taşınmazları davalının babası ile teyzesinin kocasına haricen sattığını, bu haricen satışa ilişkin senet bulunduğunu, keşif sırasında dinlenen tanıklara ve yerel bilirkişilere bu hususta herhangi bir soru sorulmadığını, bilgileri alınmadığını, tanık beyanları ile mirasbırakanın Almanya'ya giderken taşınmazları haricen sattığının, taşınmazların davalının babası ... ve ...'a satıldığı hususunun sabit olduğunu, senetlere itibar edilmeyerek davanın kabulüne karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın hukuka aykırı olduğunu, istinaf taleplerinin reddine ilişkin bir gerekçe bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro sonucu, Kayseri ili, ... ilçesi, ... mahallesi, dava konusu 103 ada 7; 118 ada 121; 130 ada 84 ve 130 ada 153 parsel sayılı, 842,80 m2, 7.365,44 m2, 5.014,09 m2, 5.783,39 m2 yüzölüçümlü, tarla vasıflı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiği, tarafların kök mirasbırakanı ...'nın 05.03.1970 tarihinde öldüğü, davacıların, mirasbırakan ...'in 2014 yılında ölen kızı ...'nin mirasçıları olduğu, davalı ...'in ise yine mirasbırakanın 2017 yılında ölen kızı ...'nin oğlu olduğu anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 407,18 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.