Logo

1. Hukuk Dairesi2022/711 E. 2024/429 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1554 E., 2021/1900 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/20 E., 2018/201 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili; dava konusu Erzurum ili, ... ilçesi, ... köyü 113 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın bazı şahıslar tarafından kullanıldığını ve Hazine tarafından bu işgalcilerden ecrimisil alındığını, davalı tarafın bu işgalcilerden olmadığını, taşınmaz üzerinde zilyetliğe dayalı olarak hak iddia edilmesinin mümkün olmadığını, ... Tapu Müdürlüğü zabıt defterinde 382 parsel olan, kadastro revizyonundan sonra 113 ada 3 parsel numarası alan bu taşınmazın malikinin Maliye Hazinesi olduğunu, Toprak Tevzi Komisyonu kararları ile 1972 tapulama tutanakları celp edilerek keşifte zemine uygulandığında bu durumun açıkça ortaya çıkacağını, dava konusu taşınmazın davalı adına tescilinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş, diğer davalılar savunma getirmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1972 yılında tesis edilen tapu kaydı öncesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46 ncı maddelerinde belirtildiği üzere 20 yıl süreyle nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşulunun davalı taraf lehine oluştuğunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 1972 yılında dava konusu taşınmazın Hazine adına tapusunun oluştuduğunu, bu tarihten sonra davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığını, dava açılmadığını, davalı tarafın zilyet olunduğunu ispatlayamadığını, zilyetliği ispat edici herhangi bir delil sunulmadığını, davalıların adresleri de dikkate alındığında dava konusu taşınmazların bulunduğu köyde ikamet etmediklerini, köyü terk ettiklerini, köyde ikamet etmeyen şahısların taşınmaza zilyetliğinden de bahsedilemeyeceğini, yeterli araştırma yapılmadığını, davalı adına tespit koşullarının oluşmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarla niteliğinde olmasının, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmamasının davanın reddine sebep olamayacağını, taşınmazı Hazinenin belirli tarihlerde ecrimisil bedelleri alarak kullandırdığını, imar ve ihya açısından da koşulların oluşmadığını, mahalli bilirkişilerin soyut, yetersiz beyanlarına dayanılarak karar verildiğini bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; kadastro sonucu, dava konusu Erzurum ili, ... ilçesi,... köyü 113 ada 3 parsel sayılı, 9.364,89 m2 yüz ölçümlü, çayır vasıflı taşınmazın toprak tevzinin 382 nolu parseli olduğu belirtilerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların mirasbırakanı ...adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kaydı esas alınarak bu şekilde oluşan tapu kayıtlarının kapsamında kalan yerlerin, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetleri yararına iktisap koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyetleri adına tescile karar verileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda anılan Kanun maddesi uyarınca, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekmektedir.

3. Somut olaya gelince; 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının davalı taraf yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.

Şöyle ki; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında toprak tevzinin 382 numaralı parselinin kadastroda dava konusu 113 ada 3 parsel olduğu açıklanmış, 16.06.2016 tarihli fen bilirkişi tarafından hazırlanan raporda dava konusu taşınmazın 382 numaralı toprak tevzi parseline isabet ettiği bildirilmiş, tapudan gelen Hazine adına kayıtlı 382 parselin zabıt kaydında ise dava konusu 113 ada 3 parsel ile dava dışı başka parsellere revizyon gördüğü belirtilmiştir. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı, hatta kadastro tespiti sırasında toprak tevzi çalışmalarına ilişkin kayıtların esas alındığı belirlendiği halde toprak tevzi çalışmalarına ait tüm kayıtlar getirtilerek (özellikle belirtmelik tutanakları) çekişmeli taşınmazın hangi sebeple kim adına tevzi edildiği belirlenmemiş, var ise toprak tevziye esas kayıtlar (vergi kaydı vb.) getirtilip uygulanmamış, ziraat bilirkişisinden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihten önceki zilyetliğin belirlenmesi hususunda bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Öte yandan, teknik bilirkişi raporunda tevzi haritası ile kadastro paftası bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmaksızın sonuca gidilmiştir.

4. Hal böyle olunca; öncelikle dava konusu taşınmaza ait belirtmelik tutanakları, tablendikatif cetvelleri ve yörede yapılan toprak tevzi çalışmaları ile ilgili tüm evrak (dağıtım cetvelleri, tahdit haritaları vb.) getirtilmeli, yörede toprak tevzi sonucunda oluşmuş mera kaydının olup olmadığı, belirtmelik tutanağında herhangi bir kayıt ya da belgenin esas alınıp alınmadığı belirlenmeli, tevziye esas alınan kayıtların bulunması halinde bu kayıtlar tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, kayıtlar arasında çelişkiler bulunduğu takdirde bu husus sorulup çelişki giderilerek kayıtların doğruluğu tespit edilmeli; dava konusu taşınmaza ilişkin tevzi tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılarak Harita Genel Müdürlüğünden temin edilmeli; mahallinde elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi kurulu, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı; çekişmeli taşınmazın belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa temin edilip mahalli bilirkişiler aracılığı ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli; keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; fen bilirkişinden bilgisayar programı aracılığıyla tevzi haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle keşfi takibe elverişli krokili rapor düzenlenmesi istenmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan taşınmazı değişik yönlerden gösteren fotoğrafları da eklenmek suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, tarımsal niteliğini, sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazın komşu parsellerden doğal yahut yapay ayırıcı sınırlarla ayrılıp ayrılmadığını, nasıl ayrıldığını, tasarruf sınırlarının belirgin olup olmadığını, mera, yaylak gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığını, meradan sökülerek elde edilip edilmediğini belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerinden oluşan kuruldan taşınmazları kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, şeklini ve süresini belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46/1 inci maddelerinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, değinilen hususlar göz ardı edilmek suretiyle eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davacı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.