"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına/bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı asıl davada davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 14.03.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asıl davada davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen (asıl davada) davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... İnşaat...Şirketi vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar ..., ..., ... ve ..., ortak mirasbırakanları ...'un davalı oğlu ... lehine kazandırma yapmak amacıyla maliki olduğu 289 ada 24 parsel sayılı taşınmazını aile dostları olan dava dışı ...'a, ...’nin de davalı ... İnşaat ... Şirketine satış suretiyle temlik ettiğini, satıştan elde edilen paranın tamamının davalı ... tarafından alındığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile payları oranında davalı ...’den tahsilini istemişler, yargılama sırasında davacılardan ..., ... ve ..., davalı şirkete karşı açtıkları davadan feregat etmişler, aşamada davacı ...’nin ölümü üzerine mirasçıları davayı sürdürmüşlerdir.
2. Birleştirilen davada davacı ..., mirasbırakan babası ...’un dava konusu 1268 ada 1 parsel sayılı taşınmazını Noterde düzenlediği ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile kendisine bıraktığını, ancak mirasbırakanın diğer mirasçıları olan davalıların taşınmazın kendilerine intikalini sağladığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalı ..., iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın mirasbırakan babası tarafından yatırım yapmak isteyen dava dışı ...'a satıldığını, adı geçenin de davalı şirkete sattığını, dava konusu taşınmazın satışından hiçbir kazanımının bulunmadığını, muris muvazaasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Asıl davada davalı ... İnşaat ... Ltd. Şti. vekili, dava konusu taşınmazın emlakçı vasıtasıyla ve banka kanalıyla bedeli ödenerek satın alındığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Birleştirilen davada davalılar, davacı ...’in bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, ölünceye kadar bakma akdinin mal kaçırma amacıyla yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; kararın taraflarca istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, asıl dava hakkında bir karar verildiği halde birleştirilen dava hakkında hüküm kurulmadığı, birleştirilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise eldeki davadan tefrikine karar verilmiş; tarafların istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince bu kez, birleştirilen davanın asıl davadan tefrikine karar verilmiş ise de, mirasbırakanın iradesinin tespiti, mirasbırakan ile çocukları arasındaki beşeri ilişki, bir dava hakkında verilecek hükmün diğer davayı etkileyecek nitelikte bulunması hususları göz önüne alındığında, asıl ve birleştirilen davalar arasında bağlantı bulunduğundan, her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; bu karardan sonra İlk Derece
Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, asıl davada davacılardan ..., ... ve ...’in davalı şirket aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle, davacı ...’nin davalı şirket aleyhine açtığı davanın esastan reddine, diğer davalı ... yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, birleştirilen davanın ise davacı ...’in bakım borcunu yerine getirdiği gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar/birleştirilen davada davalılar vekili, asıl davada davalı ... İnşaat...Şirketi vekili ve asıl davada davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2021/143 Esas, 2021/299 Karar sayılı kararıyla; asıl davada davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl davada davacılar/birleştirilen davada davalılar vekilinin ve asıl davada davalı şirket vekilinin istinaf başvurularanın ise kabulü ile, asıl davada; mirasbırakanın dava konusu taşınmazı davalı oğlu ... lehine mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava dışı ...'a temlik ettiği, ancak ikinci el konumundaki davalı ... İnşaat... Şirketinin iyiniyetli olduğu, satıştan elde edilen paranın ise davalı ... tarafından alındığı, birleştirilen davada ise; ölünceye kadar bakma akdinin bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiğinin kabulünün mümkün olmadığı, mirasbırakanın malvarlığının neredeyse tamamını temlik ederek makul sınırı aştığı gerekçesiyle hüküm ortadan kaldırılarak; asıl dava yönünden; davacılardan ..., ... ve ...’in davalı şirket aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle, davacı ... tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın esastan reddine, davacıların tazminat isteğinin ise kabulü ile toplamda 808.962,00 TL’nin davalı ...’den tahsiline ve davalı şirket lehine hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilmesine; birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Onama - Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı .../birleştirilen davada davalılar vekili ve asıl davada davalı/birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 08.02.2022 tarihli ve 2021/1644 Esas, 2022/883 Karar sayılı kararıyla; ''... 3.3.2. Hemen belirtilmelidir ki; birleştirilen dava yönünden, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur. Birleştirilen davada davacı ... vekilinin ve davalılar ... v.d. vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA.
3. Asıl davada davacı ... vekilinin tapu iptal-tescil isteğine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, son kayıt maliki davalı ... İnşaat... Şirketinin ediniminde kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek asıl davada tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl davada davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine.
4. Asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılan asıl davada, dava konusu 289 ada 24 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakan tarafından dava dışı ...’a, adı geçen tarafından da davalı ... İnşaat... Şirketine devredilmiş olup, mirasbırakan tarafından davalı oğlu ... ...’e yapılan bir temlik bulunmamaktadır. Bu durumda somut olayda, 01.04.1974 tarihli ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yeri bulunmayıp, davada tenkis isteği de yoktur.
Hal böyle olunca, asıl davada davalı ... yönünden tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.'' gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının birleştirilen dava yönünden onanmasına, asıl dava yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesince 12.09.2022 tarihli ve 2022/1312 Esas, 2022/1162 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle asıl davada davacılardan ..., ... ve ...’in davalı şirket aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle, davacı ...’nin davalı şirket aleyhine açtığı davanın ispatlanamadığından reddine, davacıların diğer davalı ... aleyhine açtığı tazminat davasının reddine; birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar (birleştirilen davada davalılar) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının içinin boşaltılması ve işlevsiz hale gelmesi sonucunu doğuracağını, içtihatın amacının; murisin miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı sağlararası işlemden mirasçısını korumak olduğunu, mal kaçırma iradesinin aranacağı devrin emanetçiye yapılan ilk devir olduğunu, sırf arada bir emanetçi var diye (ve üstelik bu emanetçinin satış bedelini ... ...'e ilettiğinin Bölge Adliye Mahkemesinin de açık kabulünde olduğunu) ... ...'e karşı açılan tazminat davasının reddedilmesinin akla yatkın, hiçbir hukuki açıklamasının bulunmadığını, emanetçinin satıp bedelini lehine mal kaçırılan yasal mirasçıya ilettiği taşınmazlar açısından muris muvazaası sebebiyle tazminat davası yolu kapanır ve sadece tenkis imkanı tanınırsa bunun, 1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı'nın büyük ölçüde işlevsiz hale gelmesine neden olacağını, ... ... Şirketine yapılan devre mirasbırakan tarafından davalı oğluna yapılan bir "sağlararası karşılıksız kazandırma" muamelesi yapıldığını, dava konusu devrin pazarlığını dahi yapanın davalı ... olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat; birleştirilen davada ise ölünceye kadar bakma akdi nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Özellikle; Dairenin 08.02.2022 tarihli ve 2021/1644 Esas, 2022/883 Karar sayılı bozma kararında 01.04.1974 tarihli ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağından bahsedilmiş olması doğru değil ise de; davacıların davalı ... yönünden tazminat isteklerine ilişkin iddialarını da ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin verilen karar bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre, verilen kararda kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen asıl davada davalı ... vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Aşağıda yazılı fazla yatırılan 1.653,43 TL peşin harcın talep halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.