"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/30 E., 2021/229 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul Kısmen Ret
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03/12/2019 tarih, 2016/13773 Esas, 2019/8063 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş; kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Artvin ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 155 ada 20 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında maliki olduğu 155 ada 20 parselin devamı niteliğinde olan yerin 155 ada 22 parsel sayılı taşınmaza dahil edilerek tespit işleminin yapıldığını, 155 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarından önce Milli Savunma Bakanlığına tahsis edildiğini, taşınmazın uzun yıllar Jandarma Karakolu olarak kullanıldığını, taşınmazın jandarma karakolu olarak kullanımı sırasında gerek güvenlik gerekse ihtiyaç nedeniyle kendisine ait 155 ada 20 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 500 m² lik kısmını zilyetlik iradesi kendisine ait olmak üzere kullanım için verdiğini, buna ilişkin 11.07.1997 tarihli tutanağın düzenlendiğini ileri sürerek 155 ada 22 parselin 500 m²’lik kısmının tapu kaydının iptali ile 155 ada 20 parsel sayılı taşınmaza eklenerek adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, aşamada davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 13.07.2016 tarih, 2014/121 Esas, 2016/201 Karar sayılı kararı ile; davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu, karakol sınırlarının genişletildiğine dair tutanağın içeriğinin tutanak imzacıları ve mahalli bilirkişilerce doğrulandığı, kadastro çalışmaları sırasında nizamiyede ölçüm yapılamadığından bahisle tescil işlemlerinin mevcut haliyle yapıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; krokide (A) harfi ve kırmızı renk ile gösterilen 225,61 m²lik kısmın tapu kaydının iptali ile anılan kısmın 155 ada 20 parsel sayılı taşınmaza eklenenerek davacı adına tesciline karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03/12/2019 tarih, 2016/13773 Esas, 2019/8063 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmaza revizyon gören, davalı tarafın dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve haritası ile birlikte getirtilerek çekişmeli taşınmazın tespite esas tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının duraksamasız şekilde saptanması, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu 155 ada 22 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 223,31 m²'lik kısmının öncesinde davacıya ait olduğu, bu konuda bir çekişme bulunmadığı, kendisinin zilyetlikle kazanım şartlarını sağladığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 20 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Artvin ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 155 ada 22 parsel sayılı, 4944,26 m2 yüz ölçümlü, betonerme bir katlı karakol binası, kömürlük ve bahçesi vasıflı taşınmazın 29.07.2004 tarih, sıra 2, cilt 45, sahife 12’de kayıtlı tapu kaydına binaen davalı Hazine adına tespit edildiği; 155 ada 20 parsel sayılı, 1064,49 m2 yüz ölçümlü tarla vasıflı taşınmazın senetsizden davacı adına tespit edildiği, tespitlerin 31.01.2008 tarihinde kesinleştiği, 29.07.2004 tarih, sıra 2, cilt 45, sahife 12’de kayıtlı tapu kaydının geldisinin 08.10.1992 tarih, sıra no 66 ve 18.01.1995 tarih sıra no 81’de kayıtlı tapu kayıtları olduğu, anılan tapu kayıtlarının 29.07.2004 tarihli tevhit işlemi ile birleştirildiği ve 29.07.2004 tarihli tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Hemen belirtmek gerekir ki, Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Ne var ki, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır.
4. Şöyle ki; dava konusu 155 ada 22 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören 29.07.2004 tarih, sıra 2, cilt 45, sahife 12’de kayıtlı tapu kaydının geldisi olan 08.10.1992 tarih, sıra no 66 ve 18.01.1995 tarih sıra no 81’de kayıtlı tapu kayıtları getirtilmediği gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden tapu kaydının haritasının bulunduğu anlaşıldığı halde, tapu kaydının kapsamı haritasına göre belirlenmeden sonuca gidilmiştir.
5. Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmaza revizyon gören, davalı tarafın dayandığı 29.07.2004 tarih, sıra 2, cilt 45, sahife 12’de kayıtlı tapu kaydının geldisi olan 08.10.1992 tarih, sıra no 66 ve 18.01.1995 tarih sıra no 81’de kayıtlı tapu kayıtlarının ilk tesisnden itibaren tüm tedavülleri ve haritası ile birlikte getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında öncelikle teknik bilirkişi eliyle taşınmaza revizyon gören, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının krokisi/haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmesi; tapu kaydının krokisinin/haritasının bulunamaması veya uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının mahalli bilirkişi ve tanıklarca zeminde tek tek gösterilmesinin istenilmesi; gösterilen sınırın fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmesi, bu yolla çekişmeli taşınmazın tespite esas tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının açıkça saptanması, bundan sonra hasıl olacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken bozma gerekleri yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince 05.10.2021 tarihli kararın BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğ tarihinde itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.