Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7279 E. 2023/5751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından davalıya devredilen taşınmazların muris muvazaası nedeniyle tapularının iptal edilip davacılar adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların muris muvazaası iddiasını ispatlayamamaları ve satış işleminin muvazaalı olduğuna dair yeterli delil sunulamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1807 E., 2022/1106 K.

DAVA TARİHİ : 13.03.2015

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/119 E., 2021/248 K.

Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar vekili; davalının, davacılardan ...'ın oğlu, diğer davacıların ise kardeşi olduğunu, davacıların Kadastro Mahkemesi kararı ile davaya konu taşınmazların kendi adlarına tescil edildiğini düşündükleri oysaki dava konusu ... ili, ...ilçesi, ...mahallesinde kain 1 ada 1 parsel ( imardan sonra 1138 ada 2 parsel, 1158 ada 2 parsel, 1159 ada 1 parsel, 1159 ada 2 parsel) sayılı taşınmazların mirasbırakan ... tarafından diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla Kadastro Mahkemesinde dava devam ederken ...1. Noterliğinin 05.10.1992 tarih ve 18711 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının kayınbiraderi olan ...adına satış gösterilerek devredildiğini, akabinde aynı taşınmazın ...1. Noterliğinin 02/06/1997 tarih ve 9076 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıya devredildiğini, satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapusunun iptaline, miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; muris muvazaası için mirasbırakana ait bir tapunun olması gerektiğini belirtip davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, dosya kapsamında dinlenilen davacı tanık beyanlarının davanın ispatına yeter bulunmadığı, davacı tarafın iddiasının kadastro öncesi nedenlere dayandığı ve iddialarını kanıtlar nitelikte somut bir delil de sunulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili özetle; mirasbırakan ...'ın davaya konusu taşınmazı oğlu olan davalıya devretmek amacıyla önce davalının kayınbiraderine, davalının kayınbiraderi tarafından da davalının eşine, davalının eşinin de davalıya sattığını, mirasbırakanın satışa ihtiyacı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırmasını gerektiren bir husus bulunduğunun ispatlanamamış olduğu, eldeki davada taraflarca getirilme ilkesinin geçerli olduğu, dolayısıyla mahalli bilirkişilerin beyanlarının hükme esas alınmasının mümkün bulunmadığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle,Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ıncı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

- KARŞI OY -

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. İlk Derece Mahkemesince (İDM) davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de (BAM) İDM kararının usul ve Yasa'ya uygun olduğu kabul edilerek davacılar vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Dairemizin Sayın Çoğunluğunca da BAM kararı onanmıştır.

Aşağıda belirtilen gerekçeyle Sayın Çoğunluğun kararına iştirak etmek mümkün olmamıştır.

Davacılar vekili dilekçesinde; davalının, davacılardan ...'ın oğlu, diğer davacıların ise kardeşi olduğunu, davacıların Kadastro Mahkemesi kararı ile davaya konu taşınmazların kendi adlarına tescil edildiğini düşündükleri, oysaki dava konusu ... ili, ...ilçesi, ...mahallesinde kain 1 ada 1 parsel (imardan sonra 1138 ada 2 parsel, 1158 ada 2 parsel, 1159 ada 1 parsel, 1159 ada 2 parsel) sayılı taşınmazların mirasbırakan ... tarafından diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla Kadastro Mahkemesinde dava devam ederken ...1. Noterliğinin 05.10.1992 tarih ve 18711 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının kayınbiraderi olan ...adına satış gösterilerek devredildiğini, akabinde aynı taşınmazın ...1. Noterliğinin 02/06/1997 tarih ve 9076 yevmiye numaralı gayri menkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıya devredildiğini, satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapusunun iptaline, miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı tanığı ... de taşınmazın mirasbırakan ...'a ait olduğu, taşınmazın kullanılır durumda olduğu zamanlarda taşınmazı davalı ...'ın kullandığı ve taşınmaz yıkılana kadar da ...'ın kullanımının devam ettiğini, murisin bu taşınmazı birine satıp satmadığını bilmediğini, murisin dava konusu taşınmazı satması için bir sebebinin bulunmadığını paraya ihtiyacının olmadığını ifade etmiştir. Mahalli bilirkişiler de muris ...'ın taşınmazı başka birisine satmasını gerektirecek ihtiyacının bulunmadığını beyan etmişlerdir.

Bilindiği üzere, muris muvazaası davalarının ispatlanmış olduğunun kabulü için sadece tanık beyanlarına dayanması gerekli olmayıp, somut olaydaki diğer hukuki olay ve olgulardan da muris muvazaası şartlarının oluştuğu kabul edilebilir. Dava konusu olayda da taşınmazın doğrudan davalıya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satılmayıp önce davalının kayınbiraderi olan...'a akabinde davalıya gayrimenkul satış vaadi ile satılmış olması hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Bu yönüyle söz konusu husus hiç değerlendirilmeden ve özellikle taşınmazın fiilen...'a devredilip devredilmediği araştırılmadan davanın kanıtlanmadığı sonucuna ulaşılması yerinde değildir.

Açıklanan nedenlerle, anılan hususlar dikkate alınarak yapılacak bir inceleme ve değerlendirmeyle sonuca ulaşılması gerekirken sadece tanık beyanının davayı kanıtlamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İDM kararının bozulması gerekirken kararın onanması yönündeki Sayın Çoğunluğun kararına iştirak edemiyorum.