"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/20 E., 2022/158 K.
TEREKE TEMSİLCİSİ : ... vekili Avukat ..., Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı - tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; davalının, annesi ...'ın ehliyetsizliğinden faydalanarak 19.12.2014 tarihinde 106 ada 79 ve 80, 128 ada 26, 128 ada 41, 130 ada 1, 142 ada 41, 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazlarını tapuda satış yoluyla devraldığını, Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/400 E. sayılı ortaklığın giderilmesi davasında ...'ın ehliyetsiz olduğu ve vasi tayini gerektiği yönünde doktor raporu düzenlenmesi üzerine vasi tayini için açılan davanın derdest olduğunu, annesi ...'nin temlik tarihi itibariyle hukuki ehliyeti haiz olmadığını ileri sürerek çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... adına kayıt ve tescilini istemiştir. Yargılama sırasında ... kısıtlanıp oğlu ... vasi olarak atanmış, bilahare ...'nin ölümü üzerine (bozmadan sonra) terekesine ... temsilci olarak atanmış, dava tereke temsilcisi tarafından takip edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacının taraf sıfatının bulunmadığını, satış işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.11.2018 tarihli, 2015/18852 Esas, 2018/13989 Karar sayılı kararıyla; "...Davacının ...'ın kızı olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde davacının davayı kendi adına açtığı görülmekte ise de, Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava dilekçesine bildirilen vesayet davasının açıldığı, davacının vasi olarak atanma talebinde bulunduğu, Uyap ortamından alınan 2015/27 E., 2016\395 K. sayılı karar örneği ile ...'ın kısıtlandığı ve oğlu ...'ın vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yargılamanın devamı sırasında görülen vesayet davası sonucunda ...'a vasi tayin edildiği, vasi marifetiyle yargılamanın devamının sağlanması gerektiği kuşkusuzdur. O halde, öncelikle vesayet makamından husumete izin kararı alınarak vasi marifetiyle davanın görülmesi, toplanan ve toplanacak delillere göre işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, mirasbırakan ...'ın satış tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı, ehliyetsizlik iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı - tereke temsilcisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı -tereke temsilcisi vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunun uyuşmazlığı çözmeye yeterli olmadığı gibi denetime de elverişli olmadığını, vesayet dosyasında alınan rapor ile eldeki davada alınan rapor arasında çelişkiler bulunduğunu, çelişkiler giderilmeksizin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9, 10, 13, 15 inci maddeleri ve 409 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 11.06.1941 tarihli, 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... adına kayıtlı çekişme konusu ... ada 41, 130 ada 1, 142 ada 41, 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazların 19.12.2014 tarihinde davalıya satış yoluyla temlik edildiği, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp Dördüncü İhtisas Kurulu'nun 24.05.2021 tarihli raporuna ve bu rapora itiraz edilmesi sonucu alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Birinci Üst Kurulu'nun 19.04.2022 tarihli raporuna göre ...'ın satış tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı- tereke temsilcisi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 346,90 TL
temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
08.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...
..