"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Direnme, Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın asıl ve birleştirilen davaların davacı ... hariç diğer davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 maddesi gereğince davalıların istinaf başvurusu esastan reddedilmiş,
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 22.12.2021 tarihli ve 2020/3090 Esas, 2021/8077 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle duruşma günü olarak saptanan 31.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ... ile temyiz edilen davacılar ... ... v.d. vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
Dairemizin bozma kararında da belirtildiği üzere; eldeki davada, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri süren davacı taraf olup, iddia edilen vakıanın kabulü halinde davacı lehine hak oluşacağı, o halde ispat yükünün davacı tarafta olduğu açıktır. Davacı tarafın bildirdiği delillerin toplandığı, tanıklarının dinlendiği, davalı tarafın da karşı delil olarak bildirdiği bir kısım delillerinin toplandığı, tanıklarından ikisinin dinlendiği, ne var ki davalı tarafın delil toplatarak ispat yükünü üzerine almadığı, davacı tarafın ispatını zorlaştırmaya çalıştığı ortadadır. Somut olayda, davalıların mirasbırakanı ... ...’ın (mirasbırakanın oğlu) 1979 yılından beri yapılaşmak suretiyle çekişmeli taşınmazı kullandığı, kardeşlerinin durumu bildiği, hatta zaman zaman ... ...’ın evinde konakladıkları, anılan tarihten itibaren ... ...’ın sahiplenmek suretiyle kullanımına karşı çıkmadıkları, vekil edenlerin usulüne uygun tanzim ettirdikleri vekaletnameleri ile yapılan devir işlemi sonrası uzun yıllar ... ... tarafından taşınmazın kullanılması ve tüm tarafların bu durumu bildiği gözetildiğinde, davacı mirasçı ... ile bir kısım davacıların mirasbırakanları ..., ... ve ...’in miras paylarının temlikinin iradi olduğu, aksinin de davacı tarafça kanıtlanamadığı görülmüştür. Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
31.01.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
- MUHALEFET ŞERHİ -
21.12.2021 tarihli karşı oy yazısında yazdığım gerekçelerle direnme kararı onanmalıdır. Sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.