Logo

1. Hukuk Dairesi2022/759 E. 2022/3470 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, 322 ada 3 parsel sayılı taşınmazın önceki maliki ... ...'ndan harici olarak pay satın alması nedeniyle açtığı dava sonucu hükmen adına tescil kararı verildiğini, ancak tescil ilamının tapuya yansıtılmadığını, davacının taşınmazı satın aldıktan sonra parsel içine ev yaptığını, bu sırada davalı tarafından ... ... aleyhine başlatılan takipten haberdar olan dava dışı ... ...’ın hem alacaklı hem de borçlu aleyhine istihkak ve kıymet takdirine itiraz davaları açtığını, davacının icra takibinden haberdar olmadığını, istihkak davası devam ederken davalının taşınmazın tamamını satın aldığını ve parselasyon işlemi yaptırdığını ileri sürerek müstakil parsel haline gelen dava konusu 322 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, dava değerinin düşük gösterildiğini, mahkemenin görevsiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11/03/2014 tarihli ve 2012/217 E., 2014/156 K. sayılı kararıyla; davalının kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV BİRİNCİ TEMYİZ

1.Mahkemenin yukarıdaki kararı, Dairenin 09/03/2016 tarihli ve 2014/14520 E., 2016/2879 K. sayılı ilamıyla; “...davalının iyiniyetli olup olmadığı yönünde yeterli araştırma yapılmamış, davacı taraf delil listesinde tanık deliline dayandığı halde tanık listesi bildirilmesi için süre verilmemiş, davacı ile aynı durumda bulunan dava dışı ... ...'ın icra takibine şikayetine ilişkin Edremit İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/178 Esas, 2007/66 Karar sayılı dosyası irdelenmemiştir. Hâl böyle olunca; Mahkemece, davalının iyi niyetli olup olmadığı yönünden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, aynı zamanda tanık deliline dayanan davacıya tanık listesini bildirmesi için süre tanınması, bildirilecek olan tanıkların usulüne uygun dinlenilmesi, ayrıca yukarıda değinilen Edremit İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/178 Esas, 2007/66 Karar sayılı dosyasının değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

2. Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 30/05/2019 tarihli ve 2016/492 E., 2019/226 K. sayılı kararla, davalının kötü niyetli olduğuna ilişkin somut bir delil elde edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. İKİNCİ TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 24/05/2021 tarihli ve 2021/1227 E., 2021/2773 K. sayılı ilamıyla; “Somut olayda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin köy olduğu, aynı yerde dava dışı ... ... tarafından pek çok kişiye satışların yapıldığı, bundan dolayı hükmen tescil davaları açıldığı, davalının özel parselasyona tabi taşınmazları satın aldığı, Edremit İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2006/178 Esas sayılı dosyasında itiraz dilekçesinin davalı ... ...’e tebliğ edildiği tarihten yaklaşık 10 gün kadar sonra, dava dışı ...’ın dava konusu taşınmazdaki payını 18.08.2006 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, dinlenen tanıkların, davacının satın aldığı taşınmazda ev yaptırdığı, davalı ...’ın, köy yerindeki bu yerlerin daha önceden köy senedi ile satılmış olduğunu bilerek satın aldığı yönündeki beyanları yukarıdaki olgularla birlikte değerlendirildiğinde davalının, davacı lehine hükmen tescil kararını bilebilecek konumda olduğu sonucuna varılmaktadır. Esasen 14.02.1951 günlü 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, vakıa ve karineden iyi niyet iddiasında bulunamayacak olan davalının, TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetildiğinde, TMK’nın 705/2. maddesi gereğince tescil öncesi mülkiyeti kazanmış olan davacının davasının kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 04/11/2021 tarihli ve 2021/240 E, 2021/402 K. sayılı kararıyla; davalının davaya konu taşınmazın davacı tarafından satın alındığını ve davacı lehine hükmen tescil kararı verildiğini bilebilecek konumda olduğu, davalının iyiniyet iddiasında bulunamayacağı, mahkememizin kesinleşen 1997/584 Esas, 1998/754 Karar sayılı ile davacının mülkiyeti tescilden önce kazanmış olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. ÜÇÜNCÜ TEMYİZ

1. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin anılan durumu bilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kendisinin o tarihte İstanbul’da yaşadığını ve ...’a para göndererek taşınmazı satın aldığını, satışa engel bir takyidatın bulunmadığını, müvekkilinin o tarihte ...’dan birden fazla taşınmaz satın aldığını ve bir kısmının evvelce satıldığının satış işlemlerinden sonra öğrenildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”

3.2.2. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.2.3. TMK’nın 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (VI/3.2) no.lu paragrafında açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye göre hükmüne uyulan (V/2) no.lu paragraftaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/3) no.lu paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.561,63 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.