"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1591 E., 2022/1784 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/297 E., 2018/339 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 115 ada 244 ve 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazları yatırım amaçlı satın aldığını, dava dışı emlakçı ... ile irtibat kurduğunu, ...'ın kendisini... isimli şahıs ile tanıştırdığını, dava dışı...'ın Jandarma Genel Komutanlığından ikramiye kazandığını ve bu ikramiyeyi gayrimenkule yatıracağını söylediğini, aracılık eden emlakçının da satış ile ilgili her türlü soruna kefil olduğunu söylemesi üzerine taşınmazları satma konusunda ikna edildiğini, satış işlemlerinin
yapılması için 25.03.2015 tarihinde bir araya gelindiğinde...'ın taşınmazları kendi adına değil çocuğu adına alacağını söylediğini, vekalet vermeleri ve satış parasının tapuda işlem yapıldıktan sonra ödenmesi hususunda ikna edildiğini, ...'a 25.03.2015 tarihinde vekalet verdiğini, ...'ın çocuğunun müsait olmadığını bahane ederek üç dört gün kendisini oyaladıklarını, bu olayların hemen ardından Kazan Tapu Müdürlüğüne geldiğini ve 115 ada 244 parsel sayılı taşınmazı vekil ...'in 26.03.2015 tarihinde iş birliği içerisinde olduğu davalıya 36.000,00 TL bedelle sattığını öğrendiğini ve derhal vekillikten azlettiğini ileri sürerek dava konusu 115 ada 244 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazı 170.000 TL bedelle iyiniyetli olarak satın aldığını, tapuda gösterilen satış bedelinin gerçek satış bedeli olmayıp ülkemizdeki tapu sicil müdürlüklerinin rutin uygulaması doğrultusunda gayrimenkulün satış değerinin düşük gösterildiğini, ayrıca davacının vekalet görevinin gereği gibi ifa edilmediğine ilişkin iddiasının vekil ile vekil eden arasındaki iç ilişkiyi ilgilendiren bir sorun olduğunu, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğundan kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının ... Arslan'ı tamamen hür iradesi ile noter önünde düzenlenen vekaletname ile yetkilendirdiğini, kendisinin bu vekaletnamenin sıhhatini veya içeriğini araştırmakla mükellef olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2018 tarihli ve 2016/297 Esas, 2018/339 Karar sayılı kararıyla; az harç ödemek amacıyla taşınmaz bedelinin tapu senedinde olandan daha az gösterilmesinin yaygın bir alışkanlık olduğu, davalı tanıklarından ...'ın satış bedelinin elden verildiğini belirttiği, davacının yapılan satış işleminden haberdar olmasına rağmen davasını 1 yıldan fazla bir süre sonra açması dikkate alındığında meydana gelen uyuşmazlığın aslında davacı ve vekili... arasındaki iç ilişkiden kaynaklandığı, davacının TMK 2 nci maddesi uyarınca iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.04.2021 tarihli ve 2019/251 Esas, 2021/782 Karar sayılı kararıyla; davacının eldeki davayı kayıt malikine karşı tapu iptali ve tescil talepli olarak açtığı, dava dışı...'ın davacının verdiği 25.03.2015 tarihli vekalet uyarınca dava konusu taşınmazı ertesi gün yani 26.03.2015 tarihinde 36.000 TL bedel karşılığında davalıya temlik ettiği, vekaletin verilmesiyle satış arasında çok kısa bir süre olduğu, taşınmazın keşfen belirlenen gerçek değeri ile devir bedeli arasında fahiş fark olduğu, davalının taşınmazı 170.000 TL bedelle satın aldığını beyan ettiği ancak iddia edilen bu ödemeye ilişkin olarak herhangi bir ödeme belgesi sunulamadığı, toplanan delillerle davacının davasını ispat ettiği, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 nci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 08.03.2022 tarihli ve 2021/6962 Esas, 2022/1875 Karar sayılı kararıyla; davacının çekişme konusu taşınmazını satış iradesinin bulunduğu, bu iradeye uygun olarak dava dışı vekil ...’in satış işlemini gerçekleştirdiği, ancak bedelin vekil tarafından davacıya ödenip ödenmediğinin bilinmediği, davacının sadece kayıt malikini davalı olarak gösterdiği, diğer yandan, davalının vekille el ve işbirliği içerisinde olduğu hususunun ispat edilemediği, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2022/1591 Esas, 2022/1784 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının iyiniyetli olmadığını, vekil ile birlikte hareket ettiğini, taşınmazın gerçek değerinin 1/4 ü fiyata satılması, tanık anlatımlarına göre davalının taşınmazı satın alma amacına uygun kullanmaması, taşınmazın satışı ile ilgili bir irade yokken davalının "ben taşınmazı gezdim araştırdım" demesi gibi tüm hususların birlikte değerlendirilmesi ve kararın bozulması gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 504/1 ... ve 506 ncı maddeleri,
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.