"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 31.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 22 no.lu bağımsız bölümün önceki maliki olduğunu, eşi ve oğullarının ortak olduğu ... Su Ürünleri Ltd. Şti. nin borcuna kefil olduğunu, ... Ltd. Şti.’nin Didim 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/134 E. sayılı dosyasında konkordato davası açtığını ve talebin kabul edilerek tüm borçlarını faiziyle ödemek şartıyla konkordatoda haklılığının sübuta erdiğini, bu aşamada, alacaklı ... Yem A.Ş.nin kefaleti nedeniyle, İzmir Karşıyaka ve Bodrum'da bulunan taşınmazlarının satışa çıkarıldığını, Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/387 Talimat sayılı dosyasında davaya konu taşınmazın ihaleye çıkarıldığını ve ihaleyi 800.000,00 TL pey ileri süren kişi almışsa da, ödemeyi yapamayınca İcra Müdürlüğünün hukuka ve kanunun emredici maddelerine aykırı şekilde sahte belge tanzim ederek ihaleyi ikinci sırada olup 792.000,00 TL pey ileri süren davalıya ihale ettiğini, bahsi geçen talimat dosyasında, 800.000,00 TL pey ileri sürerek ihaleyi alan kişinin yasal sürede ödemeyi yapamadığını, bunun üzerine 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 133/1 maddesi gereğince, ihalede 792.000,00 TL ile yüksek ikinci teklifi veren davalıya ihtarat çıkarıldığını, bu ihtaratın 18.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tebligattan sonra, geçen 3 gün ve daha fazla süre sonrasında, davalıya tekrar muhtıra çıkardığını, bu muhtıranın bila tebliğ iade olduğunu, daha sonra yine aynı adrese üçüncü kez tebligat çıkarıldığını ve bu kez aynı evde oturan yakınına 5 Kasım'da tebliğ edildiğini, oysa İİK'nın 133. maddesi gereğince; ikinci en yüksek pey süren kişinin muhtıraya üç gün içerisinde cevap vermemesi ya da olumsuz cevap vermesi ya da bulunamaması durumunda taşınmazın İcra Dairesince hemen artırmaya çıkarılması gerektiğini, ihaleye teklif veren ikinci kişiye kanunda 1 kez ve 3 gün süre verildiği ve ilk muhtıra usule uygun tebliğ olduğu halde, 2 kez tebligat çıkarılmış olduğunu ve bu muhtıranın tebliğ edilmiş olduğu günden itibaren 6 gün sonra 10 Kasımda bu şahsın İcra Dairesine talepte bulunduğunu ve taşınmazın alelacele davalıya ihale edilmiş olduğunu, öte yandan el yazısı dilekçe ile 10 Kasımda dilekçe veren ihale alıcısının dilekçesine 9 Kasım diye kaşe basıldığını, taşınmazın bu şekilde devrinin yolsuz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin yasalara uygun olarak ve bedeli ödenerek, Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/387 Talimat sayılı dosyasında yapılan ihaleyle kendisi tarafından satın alındığını, aynı amaçla ve ihtiyati tedbir talebiyle Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/466 Esas numaralı dosyasıyla memur işlemine ilişkin şikayet başvurusunda bulunulduğunu, bu talebin Mahkemece reddedildiğini, Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/387 Talimat sayılı dosyasında yapılan ihaleyle taşınmazın 28.08.2020 tarihinde davacının oğlu ... ...'a satıldığını, ancak ihale alıcısı ... ..., süresi içerisinde bedeli yatırmadığından, en yüksek diğer teklifi veren kendisine İİK. m.133/1 gereğince muhtıra gönderildiğini, 05.11.2020 Perşembe günü muhtıranın tebliğ edildiğini, 3 günlük yasal süre içerisinde 09.11.2020 tarihinde İcra Müdürlüğüne müracaat ettiğini, üçüncü gün Pazar gününe denk geldiği için 09.11.2020 Pazartesi günü başvurusunun tamamlanmış olduğunu, Bodrum İcra Müdürlüğü tarafından da İİK’nın tüm emredici hükümleri uygulanarak ihale sürecinin tamamlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2022 tarihli ve 2021/50 E., 2022/27 K. sayılı kararıyla; Bodrum 2. İcra Müdürlüğünce 2019/387 Talimat sayılı dosyasında yasal mevzuatın işletildiği, bu çerçevede yapılan ihale ile bedeli ödenerek davalı tarafından satın alınan taşınmazın tescilinin yolsuz olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin İİK.nın 133/1. maddesi ile ilgili değerlendirmesinin yasanın lafzına ve ruhuna açıkça aykırı olduğunu, yasada ivedi olarak tamamlayıcı ihaleye çıkılması gerektiği belirtilmesine rağmen, İcra Müdürlüğünün 10 Kasımda verilen dilekçeyi 9 Kasımda almış gibi kaşe bastığını, neredeyse 2 ay bu ihaleyi 2. sıradaki davalıya verebilmek için çırpındığını, açıkça yasaya aykırı davrandığını, ama her nedense, Mahkemenin bu gerçeği görmemekte ısrar ettiğini, bu nedenle madde gerekçesine bakılması gerektiğini, gerekçenin kanun koyucunun iradesini açıkça ortaya koymakta olduğunu, kararın bu iradeye aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2022/1333 E., 2022/1896 K. sayılı kararı ile; davacının, Milas İcra Müdürlüğünün 2018/1271 Esas sayılı dosya borcundan dolayı Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/387 Talimat sayılı dosyasından davaya konu taşınmazın ihaleye çıkarıldığı, ihale sonucu birinci alıcının bedeli yatırmaması nedeniyle İİK.nın 133.maddesi gereğince usulüne uygun olarak pey süren ikinci alıcıya teklif edildiği ve kabul edildiği, icra dosyası ve yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
2. TMK’nın 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024. maddenin birinci fıkrasında; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” üçüncü fıkrasında ise “Böyle bir tescil yüzünden ayni ... zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.