Logo

1. Hukuk Dairesi2022/780 E. 2022/4299 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının taşınmazdaki payını, imar planı notuna dayalı bedelsiz terk ile üzerine tescil ettirdiği ancak ilgili plan notunun idari yargı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle, tescilin yolsuz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı getirilerek incelenmemesi ve davacı adına kayıtlı olabilecek hisselerin tespit edilmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ANKARA 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin eski ... ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 73 m2’lik payın maliki olduğunu, taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 19/06/2008 tarih ve 721 sayılı kararı ile onaylanan ...nolu parselasyon planıyla ifraz edilerek ... ada 5 ve 6 sayılı parsellere ayrıldığını, müvekkilinin payının ... ada 6 parsel sayılı taşınmazdan tahsis edildiğini, davalının taşınmaza kamulaştırma işlemi yapmaksızın park ve rekreasyon alanı olarak el attığını, Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/332 Esas sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını, o davada alınan bilirkişi raporu ile bedelsiz terk koşuluna bağlı plan notu gereğince mecburen verilen ancak anılan plan notunun idari yargıda iptal edilmesi nedeniyle geçersiz hale gelen 08/12/2000 tarihli bedelsiz terk yazısının esas alınması suretiyle muvafakati olmaksızın tapuda tesis edilen 07/04/2011 tarihli işlemle davacıya ait payın davalı adına tescil edildiğini öğrendiklerini ve fen bilirkişisince verilen görüş doğrultusunda eldeki davanın açıldığını, bedelsiz terk belgesinin 12 numaralı plan notuna istinaden verildiğini, bedelsiz terk koşuluyla ilgili plan notunun idari yargı kararıyla iptal edildiğini, yapılan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının davalı adına olan 73 m²’ye tekabül eden payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada idari yargının görevli olduğunu, 2942 sayılı kanun uyarınca dava açma hakkının doğmadığını, davacının söz konusu taşınmazdaki payını 08/12/2000 tarihinde kamuya bedelsiz olarak terk ettiğini, terk işleminin gerçekleştiği tarihte plan notunun yürürlükte olduğunu, yargı kararının geriye yürütülemeyeceğini, plan notuna istinaden payını terk ederek fazladan 0,20 emsal inşaat hakkı kullanan davacının fazladan kullandığı emsal hakkını iade etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16/04/2019 tarihli ve 2019/1917 E. 2021/2050 K. sayılı kararıyla; davacının dava konusu ... ada 6 parsel sayılı taşınmazın adına kayıtlı payını 81154 numaralı plan gereği kamuya bedelsiz olarak terkettiği, terkle ilgili Ankara 17. İdare Mahkemesinin 2014/121 Esas sayılı kararı ile tüm konut alanlarında parselasyon planı ile çıkacak kamulaştırma miktarının kamuya bedelsiz terk edilmesi halinde inşaat yoğunluğunun arttırılmasına ilişkin 12 nolu plan notunun iptal edildiği, kararın Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği, bağışlama şartı olan 81154 nolu planın iptal edilmesi ile uygulanmasının mümkün olmamasından dolayı bağışlama şartının gerçekleşmesinin de mümkün olamayacağı, yapılan bağışlama işleminin geçersiz olduğu, 12 numaralı plan notunun iptal edilmesi ile davalı adına yapılan tescilin sebepten yoksun kaldığı, işlemin yolsuz tescil niteliği taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir..

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, 2942 sayılı Kanun'un geçici 11. maddesi uyarınca dava açma hakkının doğmadığını, davacının ... ada 4 parsel sayılı taşınmazı kendi iradesi ile 81154 No.lu plan gereğince kamuya 08/12/2000 tarihinde bedelsiz terk ettiğini, taşınmazda inşa edilen plan notu terk işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yargı kararı geriye yürütülemeyeceğini, terk işleminin mevzuata uygun olduğunu, terk edilen hisselerin davacı adına tescilinin ancak bedel karşılığında yapılabileceğini, ...nolu parselasyon planı ve dayanağı imar planlarının idare mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, davaya konu taşınmazın da yürürlüğünün devamı amacıyla 81154/13 nolu parselasyon planının 27/04/2017 tarihinde onaylandığını, davaya konu taşınmazda bedelsiz terk edilen 73 metrekarelik hissenin davacı adına aktif olarak kayıtlı bulunduğunu, terk işlemi zaten gerçekleşmediğinden ihyaya konu bir hissenin bulunmadığını, konusuz kalan davanın reddi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04/11/2021 tarihli ve 2019/1917 E. 2021/2050 K. sayılı kararıyla; idari yargıda iptal kararlarının geriye yürümesinin esas olduğu, ... ada 6 parselde 73 m2’nin 08/12/2000 tarihinde 81154 plan gereği kamuya bedelsiz terk edilerek sicil kaydı oluşturulmuş ise de tescilin hukuki sebebini oluşturan işlemin Ankara 17. İdare Mahkemesinin 2014/121 esas 2014 /677 kararı ile iptal edildiği ve kararın 15/03/2016 tarihinde kesinleştiği, bu iptal kararı ile planın geçmişe etkili olacak şekilde ortadan kalktığı, bu durumda bedelsiz terk işleminin yapılmasını sağlayan plan notunun idari yargı kararıyla ortadan kalkması nedeniyle sicil kaydının hukuki sebepten yoksun kalarak yolsuz tescil durumuna düştüğü, davacı tarafından yapılan terkinin dayanağının da ortadan kalktığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; temyiz dilekçesinin ekinde sunulan tapu kayıtlarına göre 7 ve 66 m2’lik hisselerin davacı adına kayıtlı ve aktif bulunduğunu, davanın konusuz kalmış olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”

3.2.2. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosyanın incelenmesinde, ... ada 4 parsel sayılı taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni’nce onaylanan ...nolu parselasyon planı ile iki parçaya ifraz edilerek aynı ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, oluşan kayıtlarda davacı adına aktif kayda rastlanılmadığı ancak tedavüllü kayıtlar incelendiğinde davacıya ait 6600/2154440 ve 700/2154440 oranlarında sırasıyla 66 m2 ve 7 m2 yüzölçümlü hissenin 07/04/2011 tarihli imar işlemi ile davacı adına kayıtlı iken tapudan terkin edildiği, davalı ... tarafından davacının taşınmazdaki hissesini 08/12/2000 tarihinde bedelsiz olarak terk ettiğinin belirtildiği, “tüm konut alanlarında parselasyon planıyla çıkacak kamulaştırma miktarının bedelsiz terk edilmesi halinde inşaat yoğunluğunun artırılması”na ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni’nce onaylanan ...nolu parselasyon planı ile dayanağı 08/09/1995 tarihinde onaylanan 1/1000ölçekli uygulama imar planı ile 16/02/1995 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle idari yargıda muhtelif davaların açıldığı, Ankara 17. İdare Mahkemesinin 2014/121 E., 2014/677 K. sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, kararın onandığı, karar düzeltme talebi de reddedilerek 15/03/2016 tarihinde kesinleştiği, aşamada davalı tarafça 6 parsel sayılı taşınmazın yürürlüğünün devamı amacıyla 81154/13 nolu parselasyon planının 27/04/2017 tarihinde onaylandığı’nın ve davalı adına aktif toplam 73 metrekarelik hisse bulunduğunun belirtildiği ve buna ilişkin tapu kayıtlarının dosyaya sunulduğu ancak Mahkemece bu hususun üzerinde durulmadığı anlaşılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

3.3.2. Hal böyle olunca, Mahkemece ... ada 6 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilerek incelenmeli, varsa davacı adına aktif olarak kayıtlı hisselerin kök taşınmaz olan ... ada 4 parsel sayılı taşınmazdan gelip gelmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-ç maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 30/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.