Logo

1. Hukuk Dairesi2022/782 E. 2022/6554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacılar tarafından imar ve ihya edilerek zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karşı yapılan temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, hava fotoğraflarına dayanarak imar ve ihya olgusunun gerçekleşmediği sonucuna varırken eksik araştırma yapması, toplulaştırma çalışmaları, komşu parsel bilgileri ve diğer delilleri değerlendirmemesi ve bilimsel esaslara dayalı yeterli bilirkişi incelemesi yaptırmaması sebebiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 17.05.2016 tarihli ve 2012/919 Esas, 2016/347 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan Dairenin 16.11.2021 tarihli ve 2021/4500 Esas 2021/6857 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, 1974 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacılar adlarına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Adıyaman 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2016 tarihli ve 2012/919 E., 2016/347 K. sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunun ekindeki krokide A, B, C, D, E ve F harfleri ile gösterilen kısımlarda, keşifte uygulanan 1951 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarına göre imar-ihyanın bulunmadığının tespit edilmesi karşısında tanık beyanları ile ziraat bilirkişi raporundaki tahmini görüşe değer verilemeyeceği, dolayısıyla davacı lehine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde yer alan şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Onama Kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/4500 E., 2021/6857 K. sayılı kararıyla dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

1.Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin onama ilamına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar Düzeltme Nedenleri

Davacılar vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle, imar-ihyanın 1986-1988 yılları arasında yapıldığı ve imar-ihyanın bitim tarihinin 1988 yılı olduğunun açık olduğunu, 1985 yılından sonra hava fotoğrafı bulunmadığını, hava fotoğraflarında net bir kanaate varılamaması halinde mahalli bilirkişi ve şahit beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro sırasında tescil harici bırakılıp, idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

Olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında, “ Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17.maddesinde, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Adıyaman ili, Büyükkavaklı köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1975 yılında yapılan kadastro sırasında taşlık vasfıyla tescil harici bırakıldıları, bilahare 16.01.2014 yılında idari yoldan 144 ada 6 parsel numarası ile ham toprak vasfı ile Hazine adına kaydedilen taşınmaz içerisinde kaldıkları anlaşılmıştır.

3.3.2. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1951 ve 1985 yılına ait hava fotoğraflarında imar-ihyasının bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, başkaca araştırma yapılmaksızın, 1985 ile 1992 yılları arasında hava fotoğrafı bulunmamasının davacı aleyhine değerlendirilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Öte yandan Mahkemece imar araştırması yapılmamış, taşınmaz bölümlerine komşu parsel tutanakları ve dayanaklarının tamamı getirtilmediği gibi, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde toplulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin belge, bilgi ve haritalar da getirtilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

3.3.3.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümlerinin ilk defa hangi tarihte ve hangi imar planı kapsamına alındığı, bu imar planının hangi tarihte kesinleştiği ilgili Belediye Başkanlığından sorulup tespit edilmeli, taşınmaz imar planı kapsamında kalıyor ise imar planı ve taşınmazın imar durumuyla ilgili tüm belgeler getirtilip dosya arasına alınmalı,komşu taşınmazlara ait tutanaklarının onaylı örnekleri ve varsa dayanağı kayıtlar, ihdasen oluşmus iseler ihdasa ilişkin bilgi ve belgeler, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde toplulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin belge, bilgi ve haritalar getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir jeodezi-fotogrametri mühendisi, üç ziraatçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğu anlaşıldığından ne şekilde imar-ihya edildikleri ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

3.3.4. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporunu irdelenmek sureti ile taşınmaz bölümlerinin evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması nedeniyle imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmaz bölümlerinin sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; mahkeme hakiminin, taşınmaz bölümlerinin konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;

3.3.5. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;

3.3.6. Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir dava konusu taşınmaz bölümleri toplulaştırma parseli/parselleri içerisinde kalıyorsa hangi parsel/parseller içerisinde kaldığını da belirtir şekilde, krokili ve koordinatlı rapor alınmalı;

3.3.7. Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmaz imar planı içerisinde ise imar planının onaylandığı tarihe kadar değilse dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.

3.3.8. Hal böyle olunca; Mahkemece verilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken bu husus göz ardı edilerek (IV/2) no.lu paragrafta yazılı gerekçelerle hükmün onandığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/4500 E., 2021/6857 K. Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ

Açıklanan hususlar; karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme talebinin HUMK'nın 440. maddesi uyarınca kabulüne; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/4500 E., 2021/6857 K. sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Adıyaman 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2016 tarihli ve 2012/919 E., 2016/347 K. sayılı kararının HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz ve karar düzeltme aşamasında alınan peşin harcın yatırana iadesine, 10/10/2022 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.