"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/245 E., 2022/392 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili ile davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün zilyetliğini mirasbırakan babası ...'dan devraldığını, taşınmaza 1965'li yıllardan bu yana nizasız fasılasız malik sıfatıyla ekip biçmek suretiyle zilyet olduklarını, taşınmaz içerisinde 30 yıllık ağaçların bulunduğunu, yine taşınmazın üzerine 1996 yılında evini yaptırdığını ve kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek taşınmazın yaklaşık 1150 metrekare yüz ölçümlü bölümünün adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davacının çekişmeli taşınmaza hiçbir zaman yasaların aradığı mana ve sürede zilyet olmadığını, bu yerin zilyetlikle iktisaba konu edilemeyeceğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, kısa kararda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiği belirtilmiş, gerekçeli kararda ise zilyetliğin iktisaba elverişli süreye ulaşmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği belirtilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2016/18179 Esas, 2020/449 Karar sayılı kararıyla, dosya içinde bulunan gerekçeli karar ile UYAP ortamındaki gerekçeli karar arasında çelişki olduğu, kararlar arasındaki uyumsuzluk adalete güven ilkesini zedelediği gibi Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı prensibine, usul ve yasa hükümlerine de aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş; davalı ...'nin karar düzeltme istemi Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.02.2021 tarihli ve 2020/8953 Esas, 2021/1041 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın mülkiyetini zilyetlikle edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Fen Bilirkişi ...’in 25.04.2014 tarihli rapor ve krokisinde ‘‘B’’ harfiyle gösterilen 1273,911 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... Başkanlığı vekili ile temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan olduğunu, her türlü yapılaşmanın tecavüz sayılacağını, ecrimisil ödenmesinin işgalcilik halinin kabulü anlamına geldiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun zilyetlikle taşınmaz kazanmaya ilişkin 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 715 inci maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından davacının hak sahipliği iddiasının dinlenemeyeceğini, bir yerin imar ve ihya ile kazanılabilmesi için imar planı kapsamında kalmaması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aleyhlerine olan kısımları kabul etmediklerini, yeterli araştırma yapılmadan eksik incelemeyle hüküm tesis edildiğini belirtip hükmün kuruluş biçiminin ve ferilerinin de (yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile harçları vb.) denetlenmesini, kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı ... Başkanlığı vekili; Belediyenin imar planında yol ve park alanı olarak yer alan taşınmaz bölümünün Belediye adına terkini gerekirken kullanımdan kaynaklı tescil kararının hukuken yerinde olmadığını, Belediyenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası ile karşı karşıya kalacağını, ayrıca taşınmazın jeolojik unsurlarının yeterince değerlendirilmediğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz bölümünün Fransızlar tarafından 1926 - 1932 yıllarında yapılan tapulamada tampon bölge olduğu gerekçesiyle tespit dışı bırakıldığı, kesinleşmiş orman kadastro haritasına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu, ... Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 26.03.2015 tarihli yazısından taşınmazın 11.12.1981 tarihli Bakanlık Onaylı 1/1000 Ölçekli Nâzım İmar Planında ağaçlandırılacak alan olarak planlandığı, 29.07.1982 tarihli Bakanlık Onaylı 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı sınırlarında kaldığı, Milli Emlak Müdürlüğünün 19.10.2021 tarihli yazısı ile, taşınmazın herhangi bir kamu kurumuna tahsisli olmadığı ancak davacı adına 1997 yılından itibaren işgalden dolayı ecrimisil tahakkuk ve tahsilatı yapıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
2. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacı adına tescil kararı verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğu söylenemez.
3. Şöyle ki, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmaması, yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmesi, davacı ... mirasbırakanı yönünden belgesiz zilyetlik yolu ile edinilebilecek miktar üzerinde durulmaması hatalıdır. Öte yandan, keşfe katılmayan jeolog bilirkişiye bozmadan sonra dosya üzerinden rapor düzenlettirilmesi doğru olmadığı gibi bu raporda taşınmazın aktif dere yatağı olmadığı ve taşma alanı dışında kaldığı belirtilmesine rağmen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürlüğü'nün 10.02.2022 tarihli yazısında taşınmazın ... deresine mücavir konumda bulunması nedeniyle dere yataklarında olması muhtemel olaylar (iri kaya, ağaç sürüklenmesi, taşkın tekerrür debisinin üzerinde debi gelmesi vb.) meydana gelmesi durumunda sel ve taşkın sularından etkilenebilecek konumda olduğu belirtilmekle, Mahkemece bu çelişkinin giderilmemesi de doğru değildir.
4. Hal böyle olunca, öncelikle davacı ... mirasbırakanı adına aynı çalışma alanında belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususu Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğü'nden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil kararları getirtilerek dosya içine konulmalı, ... Hukuk Mahkemelerinde olduğu bildirilen 2021/245 Esas ve 2013/223 Esas sayılı dava dosyaları getirtilmeli, taşınmazın imar planı kapsamına alındığı tarihten geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı'ndan, taşınmaza ait topografik haritalar ise ilgili birimlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi, inşaat ve jeolog bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır.
5. Keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat ve inşaat bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmaz üzerindeki ev ve ağaçların cinsi, adedi ve yaşı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeolog bilirkişi kurulundan taşınmazların evveliyatının ve şimdiki niteliğinin dere yatağı olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını, derede ıslah çalışması yapılıp yapılmadığını ve yapılmış ise hangi tarihte yapıldığını açıklar nitelikte taşınmazın topografik haritalar üzerindeki konumu ve niteliğini de gösterir ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, dosya içerisindeki çelişkiler giderilmeli; Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında olduğu anlaşılmakla imar planının onay tarihinden önce kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı ... vekili ile davalı ... Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
25.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.