"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen asıl istem yönünden davanın reddine, terditli istem yönünden davanın kabulüne ilişkin kararın, davacılar ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacılar ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalı torunu ...’i satış yetkisi içerir vekaletname ile vekil tayin ettiğini, vekilin de anılan vekaletnameye istinaden 1 parsel sayılı taşınmazı avukatı davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, tapuda gösterilen bedel ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğunu, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ederek kendisini zararlandırdıklarını ileri sürerek tapunun iptali ile adına tescilini, bu mümkün olmaz ise bedelinin tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davalı ... ve davacının diğer çocuklarının kamulaştırma davası nedeniyle avukatı olduğunu, davacının torununa birden fazla vekalet verdiğini ve aynı evde ikamet ettiklerini, takip ettiği kamulaştırma davasında bir taşınmazın m2’sinin 12,22 TL çıktığını, kendisinin ise kamulaştırma konusu taşınmaza yakın yerde bulunan taşınmazın m2’sini 7,07 TL’den olmak üzere toplamda 330.000 TL’ye satın aldığını, bedelini araç ve çek vermek suretiyle ödediğini, davacının satıştan haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı, davaya savunma getirmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, taşınmaz bedelinin çek ve araba vermek suretiyle ödendiği, davalıların el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırdıklarının ispatlanamadığı ve satışın gerçek olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil talebinin reddine, terditli istem yönünden ise; vekilin kendisine yapılan ödemeyi vekil eden davacıya ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, taşınmazın keşfen belirlenen değeri olan 326.367,84 TL’nin tahsili ile dava terditli olarak açıldığından asıl dava yönünden yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hesaplamaya gerek olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
2.1. Davacılar ... vekili istinaf dilekçesinde özetle, davada TMK’nın 1023. maddesinin uygulanamayacağını, davalı ...’in iyiniyetli olmadığını, taşınmaz bedelinin ödendiğinin somut delillerle ispat edilemediğini, sunulan çeklerin davalı ile ilgisinin ve ödemenin kanıtlanamadığını, araç satışı ve bono verilerek bedelin ödendiğinin ispatlanamadığını, davalı ...’in davalı ...’in avukatı olduğunu, alacak borç durumunu bilen kişi olduğunu ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle tapu iptal tescil isteminin kabul edilmesi gerektiğini, aksi takdirde ise ödenen bedelden davalı ...’in de sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.2. Davalı ... vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle, dava terditli olarak açılmış ise de esasen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, tapu iptal tescil isteminin reddedildiğini, tazminat isteminin ise hüküm nazara alındığında yalnızca diğer davalıyı kapsadığını, bu nedenle lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacı ...’nin eldeki davayı açtıktan sonra dahi torunu ... ile birlikte yaşamaya devam ettiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, taşınmazdaki tasarruf yetkisinin kısıtlandığını, bu nedenle HMK'nın 329. maddesinin uygulanarak davacıların bu dava nedeniyle tutmak zorunda kaldığı avukata ödediği bedelden sorumlu tutulmaları gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2021 tarihli ve 2021/1437 E. 2021/1506 K. sayılı kararıyla; dosyadaki belgelerden davacı mirasbırakanın bir çok kez davalı torunu ...'e vekaletname verdiği, dinlenen tanık beyanından vekaletin satış amaçlı olarak verildiğinin anlaşıldığı, sunulan ödeme belgelerinin satışın gerçek olduğu, davalı ...'in vekil ile işbirliği içerisinde hareket ettiğine dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, sırf davalı ...'in diğer davalı vekil ...'in daha önce avukatlığını yapmış olmasının vekil ... ile birlikte kötü niyetli hareket ettiklerini göstermeyeceği dikkate alınarak davalı ...'in kötü niyeti ispatlanamadığından ona karşı açılan davaların reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle istinafa gelen bir kısım dahili davacıların istinaf başvurularının esastan reddine, davalı ... eldeki davanın kötü niyetli açılması nedeniyle HMK'nın 329 maddesi gereğince hüküm tesis edilmesini istemiş ise de; buna dair dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığından bu istinaf nedenine itibar edilmediği, ancak hüküm fıkrasında davalı ...'e karşı açılan bedel ve tapu iptal tescil davasının reddedilmesine rağmen davalı ... lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde olmadığından (emsal Yargıtay 1. HD 2019/4738 - 2021/1401E-K sayılı ilamı) buna ilişkin davalı ...'un istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti yönünden hüküm düzeltilerek yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın terditli açıldığı için davalı ... lehine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, davada TMK’nın 1023. maddesinin uygulanamayacağını, davalı ...’in iyiniyetli olmadığını, taşınmaz bedelinin ödendiğinin somut delillerle ispat edilemediğini, sunulan çeklerin davalı ile ilgisinin ve ödemenin kanıtlanamadığını, araç satışı ve bono verilerek bedelin ödendiğinin ispatlanamadığını, davalı ...’in davalı ...’in avukatı olduğunu, alacak borç durumunu bilen kişi olduğunu ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle tapu iptal tescil isteminin kabul edilmesi gerektiğini, aksi takdirde ise İlk Derece Mahkemesi kararının onanması gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (IV.3.) numaralı paragrafda belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 27/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.