"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/611 E., 2022/96 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...
DAVALILAR : ..., ... vekili Avukat ...
TEREKE İDARE MEMURU : ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı ... dava dilekçesinde; ...,...,... köyünde bulunan ve ... ...’dan intikal eden taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini, vefat eden eşi ...’nin de ... mirasçısı olduğunu ancak ... ...’dan intikal eden taşınmazlarda hak sahibi olamadığını belirterek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptalini talep etmiştir.
2. Davacılar ... ve müşterekleri birleştirilen dosyanın dava dilekçelerinde; ...,... köylerinde bulunan 102 ada 27, 103 ada 44 ve 51, 104 ada 136 ve 151, 106 ada 58 ve 151, ... ada ... ve 60, 133 ada 9, 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazların dedeleri ... ...’dan intikal etmesine ve dava konusu taşınmazlar üzerinde miras yoluyla gelen hakları bulunmasına rağmen çekişmeli taşınmazların kadastro tespiti sırasında davalılar adına tespit edildiğini belirterek ve davanın babaları tarafından açılan 2012/501 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini talep ederek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların tamamının ... ...’dan intikal etmediğini, bazılarının kendisi tarafından satın alındığını, babasından intikal eden taşınmazları ise 40 yıldır kendisinin kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalılar vekili birleştirilen dosyanın cevap dilekçesinde ve asıl dosyaya sunduğu dilekçede; dava konusu taşınmazların ... ...’dan intikal etmediğini, davalı ... tarafından 2005 yılında ... adlı kişiden satın alındığını, bir kısım taşınmazların ise ...,...,...’tan devralındığını, taşınmazlar üzerinde zilyet olmaları nedeniyle kadastro tespitinin davalılar adına yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.12.2013 tarih ve 2012/501 Esas, 2013/1019 Karar sayılı kararı ile; davaya konu tüm taşınmazların müşterek miras bırakan ... ...’dan intikal ettiği, taşınmazların taksim edilmediği ve mirasbırakan tarafından sağlığında zilyetliğin devredilmediği gerekçesi ile feragat edilen 133 ada 9 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.06.2019 tarih ve 2016/13974 Esas, 2019/4565 Karar sayılı kararıyla, dava konusu 106 ada 58, 151, ... 60 ve 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hüküm onanmış, dava konusu 102 ada 27, 103 ada 44, 51, 104 ada 136, 151, 110 ada 98, 102, 112 ada 29, 32 ve 115 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan incelemede ise ... ... mirasçısı olan davalı ...’ın babası ...’ın sağ olup davalı ...’ın mirasbırakan ... ... terekesine göre üçüncü kişi durumunda olduğu belirtilmiş, davacıların çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ... ...’dan intikal ettiği iddiasıyla başta miras paylarına yönelik olarak dava açtıkları, davacılar vekilinin 03.10.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazların terekeye döndürülmesini talep ettiği, mirasbırakan ... ...’ın davacılar dışında başka mirasçılarının da bulunduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliği mülkiyet hükümlerinin geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak terekeye tabi bir taşınmaz için üçüncü kişiye karşı genel mahkemelerde açılacak davalarda tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlerini almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gerektiği açıklanarak; öncelikle dava dışı mirasçıların davaya muvafakatinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacı tarafa süre verilmesi, bu şekilde taraf teşkiline ilişkin eksiklik giderildikten sonra işin esasına girilip hüküm kurulması gereğine değinilerek karar bozulmuştur. Davalılar vekilinin karar düzeltme istemi de reddedilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin; 03.03.2022 arihli ve 2020/611 Esas, 2022/96 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, ... köyü 133 ada 9 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın feragat nedeniyle reddine; ... köyü 106 ada 58, 151, 113 ada 5, 21, 115 ada 12, 14, 130 ada ... ve 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ... köyü 115 ada 13 parsel, ... 102 ada 27, 103 ada 44, 51, 104 ada 136, 151, 110 ada 98, 102, 112 ada 29, 32 parsel sayılı taşınmazların müşterek mirasbırkandan inikal ettiği mirasbırkanın sağlığında zilyetliği devretmediği ve mirasbırakanın ölümünden sonra taksime konu olmadığı gerekçesi ile bu parseller yönünden davanın kabulü ile ... ...’a ait tereke adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların müşterek mirasbırakandan intikal etmediğini, davalı ... tarafından satın alındığını, taşınmazlarda malik sıfatı ile zilyet olmaları nedeniyle kadastro tespitlerinin davalılar adına yapıldığını, Yerel Mahkeme hâkiminin tanıkları gizli dinlediğini, sunmadıkları delilin zorla alınarak dosyaya delil olarak konulduğunu belirterek ve re’sen belirlenecek nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sırasında ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 27, 103 ada 44, 51, 104 ada 136, 151, 110 ada 98, 102, 112 ada 29, 32, ... Köyü 115 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; ... köyü çalışma alanında bulunan 106 ...,... ada 8 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; ... köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 9 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde ve özellikle hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 6.568,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...