"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapusuz taşınmaz tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, Ankara ili, Bala ilçesi, Köseli köyünde kadastro çalışmalarının 1951 yılında tamamlandığı, kadastro çalışmaları sırasında ziraate elverişsiz arazi olarak tespit dışı bırakılan dava konusu taşınmazların 70 yıl önce davacıların dedeleri tarafından imar – ihya edildiğini, davacıların da 25 yıldır dava konusu yerlerin zilyetliğini devam ettirdiğini ileri sürülerek, doğusu 655, batısı 662, kuzeyi 665 ve ziraate elverişsiz alan, güneyi 655 parselle çevrili taşınmazın; doğu,batı,kuzey ve güneyi 655 sayılı parselle çevrili taşınmazın; doğusu 676, batısı 916, kuzeyi 655 ve güneyi ziraate elverişsiz alanla çevrili taşınmazın; doğusu ve güneyi ziraate elverişsiz alan,kuzeyi 655 ve 656, batısı 676 parselle çevrili taşınmazın, davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddesindeki şartların oluşmadığından davanın reddini ve TMK. m. 713/6 uyarınca, taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu yerin mahalle statüsünde olduğunu, imar planı içinde yer aldığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Bala Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli, 2006/202 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararıyla, alınan teknik bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazların IV. sınıf tarım arazisi vasfında olduğu, imar ve ihya edilip tarım arazisi haline getirildiği, 1991 tarihli ... fotoğraflarının incelenmesinde de taşınmazlarda tarımsal faaliyet olduğunun tespit edildiği, davacılar adına TMK'nın 713 ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen şartların oluştuğu gerekçesiyle, dava konusu taşınmazların davacılar adına müştereken tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2017 tarihli ve 2015/10179 Esas, 2017/4255 Karar sayılı kararında, taşınmaz başında yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazların öncesinde davacıların murisi babaları ... ... tarafından kullanıldığını ve murisin ölümünden sonra da mirasçısı olan davacılar tarafından kullanıldığını beyan ettiklerini, kural olarak, TMK'nın 640/2 ve 702/2. maddelerine göre; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğunu, tasarrufî işlemlerde oybirliği arandığı gibi, mirasçıların diğer mirasçıların paylarını zilyetlik yolu ile iktisabı da mümkün olmadığı, somut olayda davacıların dava dilekçesinde kendi adlarına tescil talebinde bulunmuş olmaları nedeniyle dinlenme olanağı olmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Karar Düzeltme
Davacılar vekilinin karar düzeltme talebi, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince 19.10.2018 tarihinde reddedilmiştir.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, davanın reddine ve red kararı usulden verildiğinden Hazine'nin dava konusu taşınmazlar ile ilgili tescil talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, lehlerine karar verilmişse de, dava konusu taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, "Red kararı usulden verildiğinden dava konusu ziraate gayri ... taşınmazların davalı ... adına tesciline karar verilemeyeceği anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına” dair kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayalı tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin 1. ve 6. fıkralarında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
(...)
Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler.”
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
Düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1. İmar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası yargılaması sonunda, Mahkemesince davanın reddine ve red kararı usulden verildiğinden Hazine'nin dava konusu taşınmazlar ile ilgili tescil talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. Davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, Hazinenin karşı tescil istemi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükme yönelik temyize gelince; Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların TMK. m. 713/6 hükmü uyarınca Hazine adına tescilini talep etmiş, Mahkeme ise davanın usulden reddine karar verildiğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
3. Türk Medeni Kanunu'nun 713/6 hükmü, davalılara ve itiraz edenlere aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteme imkanı tanımaktadır. Mahkeme tarafından, davalı Hazinenin bu talebi hakkında taşınmazın niteliği bakımından özel mülkiyete ve tapu siciline tescile konu yerlerden olup olmadığı da gözönünde tutularak, işin esasına girerek, olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı gerekçeyle, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm doğru görülmemiş ve bu sebeple bozulmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.