"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1988 E., 2022/1383 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/164 E., 2021/365 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, kız kardeşi olan davalı ile aralarındaki güven ilişkisine dayanarak dava konusu 496 parsel sayılı taşınmazını... ilçesi, ... köyü sınırları dahilinde mirasbırakan babalarından kalan taşınmazlardaki tüm hak ve hisseleri karşılığında davalının oğlu olan ...a verdiği vekaletname ile devrettiğini, diğer bir deyişle dava konusu taşınmazı ile davalının babadan kalan taşınmazlardaki paylarını değiş-tokuş yaptıklarını, aralarındaki anlaşma yapıldıktan hemen sonra verilen vekaletnameler ile iradelerini yazılı hale getirdiklerini, dava konusu taşınmazının... Noterliği'nin 19.08.2015 tarihli ve 6826 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin edilen...tarafından davalıya devredildiğini, davalı ... tarafından da... Noterliği'nin 19.08.2015 tarihli ve 6829 yevmiye numaralı vekaletnamesinin verildiğini, ancak davalının dava konusu taşınmazı devraldıktan sonra azilname ile iradesinden vazgeçtiğini, kendisinin aralarındaki anlaşmaya göre taahhüdünü yerine getirmesine rağmen davalının azilname ile edimini yerine getirmediğini, aralarındaki sözleşmenin davalının edimini yerine getirmekten vazgeçmesi ile son bulduğunu ve davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde rayiç bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, dava konusu taşınmazı satın aldığını, ara sıra yurt dışına gittiğinden babasından miras kalan taşınmazlardaki payları isteyen olursa satması için davacıya vekaletname verdiğini, ancak gördüğü lüzum üzerine azlettiğini, trampaya ilişkin aralarında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, davacının trampaya dair somut bir delili bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, bilahare duruşma sırasındaki beyanında, dava konusu taşınmazın öncesinde kendisinin olduğunu, gelininin yaptığı icra takibi nedeniyle kaybetmemek için davacıya devrettiğini, sonra da geri aldığını, babasından kalan taşınmazlar için davacıya vekaletname verdiğini, davacının 30.000,00 TL ödeyeceğini, ancak ödemeyince azlettiğini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli ve 2017/406 Esas, 2019/659 Karar sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazın davalı tarafından hakkında yapılan icra takibini semeresiz bırakmak maksadı ile inançlı temlik ile davacıya devredildiği, davacının inançlı temlik uyarınca üzerine aldığı taşınmazı iade ettiği, bu durumun aksini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.01.2021 tarihli ve 2020/419 Esas, 2021/71 Karar sayılı kararıyla, dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkin olduğu, davacının dava konusu taşınmazdaki payını davalıya iradi olarak devrettiği, resmi senette bedelin sonradan ödeneceği konusunda bir ihtirazi kayıt bulunmadığı, sözleşmede bedelin nakden ve tamamen alındığı belirtilmekle davacının tapu iptal ve tescil isteğinde bulunamayacağı, terditli olarak bedel isteği bulunduğu ve açıkça yemin deliline dayanıldığı halde davacı tarafa yemin teklif hakkının hatırlatılmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereği davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 02.06.2021 tarihli ve 2021/164 Esas, 2021/365 Karar sayılı kararıyla, davacı vekilinin yemin hakkını kullanmak istediklerini beyan ettiği, ancak verilen kesin süreye rağmen yemin metni sunulmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, “iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına” uyulmadığını, tarafların kardeş olduğunu ve işlemin tanıkla ispat edilebileceğini, taraflar arasındaki vekaletnamelerin ve azilnamenin davalının kötü niyetinin ve karşı tarafı yanılttığının en büyük delili olduğunu, bu durumun değerlendirmeye tabi tutulmayıp değişik yorumlarla farklı sonuçlara varılmasının hak ve adalete aykırı olduğunu, yemin hakkının kullanılmasının usulüne uygun olmadığını, davalının devir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayrıca davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2022 tarihli ve 2021/1988 Esas, 2022/1383 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, inanç sözleşmesine dair savunmanın yasal sürede öne sürülmediğini, aksi durumda dahi bu iddianın yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile (aldatma) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun (HMK) 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.