"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1305 E., 2022/1254 K.
DAVALILAR : ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Avukat ...
DAVA TARİHİ : 31.12.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/426 E., 2021/277 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü :
I. DAVA
Davacı vekili; dava konusu taşınmazın tarafların atalarından intikal ettiğini, taşınmazda davacı ve davalının eşit paylarla hak sahibi olmalarına rağmen kadastro tespiti sırasında taşınmazın sadece davalı adına tespit ve tescil edildiğini, buna ilişkin senedi bulunduğunu, taşınmazın daha sonra icra işlemlerinden korunmak için muvazaalı olarak davalının kızına devredildiğini belirterek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının yarı payının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davalı ...’un tapu kayıt maliki olmaması nedeniyle hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı ... aleyhine açılan davada ise taşınmazın kök mirasbırakan ...’dan intikal edip, ... mirasçıları...ve...nin paylarını...’a devrettiğini, mirasçılar arasında bu devirler de dikkate alınmak suretiyle terekenin taksim edildiğini, dava konusu taşınmazla birlikte başkaca taşınmazların...’a verildiğini, davacıya da aynı köyde 5 - 6 parça yer verildiğini, bununla birlikte dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ev ve samanlığın 1/4 hissesinin davacıya ait olduğuna dair tapu kaydına şerh düşüldüğünü, davacının bu taşınmazda başkaca hakkı olmayıp davalı ...’in dava konusu taşınmazı tapudan satın aldığını ve iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası yazan kararı ile tapu kayıt maliki olmaması nedeniyle davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın ise ispatlanamadığından esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; dava konusu taşınmazın yarı payının davacıya ait olup taşınmaz üzerinde tarafların eşit paylarla zilyet olduğunu ve davanın yolsuz tescile dayalı bulunduğunu, dava konusu taşınmazın tespit malikinin... olması nedeniyle hakkında açılan davada husumetten red kararı verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararıyla; dava konusu taşınmazın evveliyatta davacı ile davalı ...’un mirasbırakanı ...’a ait olduğu yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın dava konusu 127 ada 7 sayılı parselin yarı hissesinin davacıya ait olup olmadığı noktasında toplandığı, davacının dava konusu taşınmazın yarısının kendisine bırakıldığını ispat edemediği, dayandığı 16.04.2010 tarihli senedin ise kadastro tespit tarihinden sonra düzenlendiği, taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı evin ve samanlığın 1/4’ünün davacıya ait olduğu, bu hususun da tapunun beyanlar hanesinde gösterildiği, kadastro tespit tutanağının aksinin sabit olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava konusu taşınmaz üzerinde davacının 1/2 payla hak sahibi olduğunu, miras yoluyla gelen hakkı nedeniyle de taşınmazda her halde 1/4 pay miras hakkının bulunduğunu, buna göre kadastro tutanağının gerçek hak sahipliğini yansıtmadığını, davanın yolsuz tescile dayandığı belirtildiğine göre miras hakkının da buna dahil olduğunu, dosyaya sunulan 16.04.2010 tarihli köy muhtarı onaylı senette tarafların "ev ve araziyi anlaşarak böldükleri" ifadesinin aynen yazılı olduğunu, ... yönünden verilen usulden red kararının isabetsiz bulunduğunu, ...’un taşınmazı babasının icra borçlarına engel olmak maksadı ile tapuda devraldığını ve iyiniyetli üçüncü kişi olmadığını, davacının, miras hakkının yanında dava konusu taşınmazda kadastro öncesi zilyetlik ve davalı ... ile aralarında akdedilen muhtar senetlerine istinaden hak sahibi olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Karabük ili, ...ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 7 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra satış suretiyle ... adına tescil edilmiştir.
2. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli değildir.
3. Doğru sonuca ulaşabilmek için tarafların ortak mirasbırakanı ...’ın ölüm gününde terekesine dahil olan tüm taşınmaz mallar ile diğer mirasçıların kullanımındaki taşınmazlar belirlenip kadastro tutanaklarının örnekleri dosya içine getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, dava konusu taşınmazı mirasbırakanın sağlığında mirasçılarına paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırdıysa taşınmazın kime düştüğü, paylaştırma yoksa mirasbırakanın ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim varsa her bir mirasçının payına hangi taşınmazların isabet ettiği, bu taşınmazların tutanakları getirtilerek akıbetlerinin ne olduğu, kadastro sırasında kimler adına tespit edildikleri, dava konusu taşınmazın ne zamandan beri, kim tarafından ve hangi sıfatla kullanıldığı, tarafların kullanımının kendi adlarına mı yoksa tüm mirasçılar adına mı olduğu, zilyetliğinin mirasbırakan tarafından mirasçılara devredilip devredilmediği, devredilmiş ise ne zaman devredildiği hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri ile önceki keşif beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde gerekirse yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, değerlendirme yapılırken paylaşımda eşitliğin kural olmadığı göz önünde tutulmalıdır.
Öte yandan, kadastro tutanağının edinme sebebinde bildirilen olaylara aykırı sonuçlara ulaşılması halinde, tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.