Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8308 E. 2024/47 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde babasından bağış yoluyla intikal eden zilyetliği, 20 yıl boyunca malik sıfatıyla, davasız ve aralıksız şekilde sürdürdüğü ve bu zilyetliğin hava fotoğrafları ve bilirkişi raporuyla da ispatlandığı gözetilerek, davacı yararına kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/377 E., 2022/1951 K.

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/176 E., 2021/696 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları neticesinde davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak babasının verdiği bu taşınmazı yaklaşık 30 yıldır kullandığını, babasına da babasından kaldığını, taşınmazın yaklaşık 4 dönümünün kendisine ait olduğunu ileri sürerek taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ve ifrazı ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli ve 2016/428 Esas, 2018/200 Karar sayılı kararıyla, ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'ın 17.10.2017 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3612,61 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli ve 2018/1108 Esas, 2018/864 Karar sayılı kararıyla, mahallinde keşif icrasıyla zilyetlik süre ve şartlarının araştırılması, geniş komşu parsel kadastro tutanak ve dayanaklarının tatbiki suretiyle nizalı parsel yönünün ne şekilde gösterildiğinin tespiti, ziraatçı bilirkişiden taşınmazın niteliğine ilişkin bilimsel verilere dayalı ve denetime elverişli rapor alınması, keşif mahallinde nizalı taşınmaz ile çevresini izlemeye elverişli fotoğraflarının çektirilerek usule uygun şekilde dosya arasına alınması, ondan sonra toplanan delillerin değerlendirilmesi, taşınmazın ifraz edilip edilemeyeceği hususu üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin 26.06.2020 tarihli ve 2018/520 Esas, 2020/273 Karar sayılı kararıyla, ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, davacı adına 3612,61 m², davalı Hazine adına 4375.03 m² olacak şekilde paylı olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/1478 Esas, 2021/383 Karar sayılı kararıyla, davalı Hazine vekilinin istinaf taleplerinin esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli kararında belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2021 tarihli ve 2021/176 Esas, 2021/696 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın fiilen 3 parçaya bölündüğü, davacının hak iddia ettiği kısımda davacının babasının davasız, aralıksız, en az 20 yıl malik sıfatıyla zilyet olduğu, davacının bağış suretiyle babasından edindiği taşınmazın mülkiyetini eklemeli zilyetlik yoluyla kazanma şartlarının oluştuğu, 1943, 1979, 1998 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın açıklık alanda kaldığı ve Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporunda dava konusu bölümün çevre parsellerle uyumlu şekilde tarım arazisi niteliğini koruduğu, dava konusu yerin ifraz koşullarını sağlamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Maliye Hazinesi adına kayıtlı olan paydan 361261/798764 payın (3612,61 m²) iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın %15-20 eğimli olup sekiz yıla yakın zamandır tarımsal amaçlı kullanılmadığının raporda bildirildiğini, kazanım koşullarının oluşmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte zilyetlik varsa zilyetlik terk olgusunun oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/377 Esas, 2022/1951 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince Dairenin kaldırma kararları gereğince inceleme ve araştırma yapıldığı, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında da tarla niteliğinin tespit edildiği, taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713 üncü maddeleri gereğince kazanım koşullarının davacı yararına oluştuğu, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (7987,64m2, tarla) 09.02.2009 tarihinde senetsizden davalı Hazine adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramadan 07.07.2009 tarihinde kesinleştiği, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, taşınmazın köyde bulunmayan ...,... ve ...'in olduğu ancak maliklerin tespit edilebilmesi için nüfus kayıt örneği ve diğer nüfus bilgilerinin ibraz edilemediği gibi muhtar ve bilirkişilerce de mutabakatın sağlanamadığı, köyden herhangi birinin de hak iddiasında bulunmadığı, parsel üzerinde ileride herhangi bir hak kaybına uğranmaması için taşınmazın maliki de tam olarak tespit edilemediğinden Hazine adına tespitinin yapıldığı hususlarına yer verildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.