"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1350 E., 2022/1359 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/351 E., 2017/539 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil istekli davada Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava konusu 251 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 20 yılı aşan bir süredir davacının zilyetliğinde bulunduğunu ancak kadastro tespiti sırasında davalı Hazine adına tespit edildiğini, taşınmaz üzerindeki ağaçların ise davacıya ait olduğunun beyanlar hanesine şerh edildiğini, kadastro tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın çalılık vasfında olduğunu, imar-ihya ve zilyetliğin davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ ve BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarihli ve sayılı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiğinden ötürü davanın kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 17.01.2019 tarihli, 2018/877 Esas, 2019/55 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında çalılık vasfında bulunduğu, eğiminin % 20-25 olduğu, davacı ve önceki maliklerin taşınmazı çalılık iken temizleyerek tarla haline getirip zeytin diktiği, 6831 sayılı Kanun'un 1/J maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile HMK’nın 351/1-b-2 nci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.01.2019 tarihli, 2018/877 Esas, 2019/55 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 28.04.2022 tarihli, 2022/1897 Esas, 2022/3624 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu dışında kaldığı, öncesinin orman olmadığı, içinde sık ve sıralı dikilmiş 35-40 yaşlı bakımlı zeytin ağaçlarının bulunduğu, taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanarak tespit tarihinden önce 20 yılı aşkın süre ile davacı tarafından kullanıldığı, böylece zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, 6831 sayılı Kanun'un 1/J maddesine farklı anlamlar yüklenerek davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; bozma kararında belirtilen gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan bahisle 766 sayılı Yasa uyarınca tespit harici bırakıldığını, daha sonra 3402 sayılı Kanun'un geçici 8 inci maddesi uyarınca taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini, kararın hatalı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1 inci maddesinin İ fıkrası, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri ile geçici 8 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 251 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1963 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında çalılık olması nedeniyle tespit harici bırakıldığı, 3402 sayılı Kanun'un geçici 8 inci maddesi uyarınca tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildiği, tutanağın beyanlar hanesine taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğuna dair şerh verildiği, tespitin 13.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.