"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1103 E., 2022/1466 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/250 E., 2022/216 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Van ili, Merkez ilçesi, ... köyü mevkiinde (D) harfi ile belirtilen taşınmazı 20 seneyi aşkın bir süredir davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla kullandığını ileri sürerek tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, zamanaşımı definde bulunduklarını, ... Köyünün kadastrosunun 05.05.1982 tarihinde kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın halen köyün ortak kullanımında olan mera olduğunu belirterek davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; davanın yasal sürede açılmadığını, dava konusu taşınmazın niteliği itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan bir yer olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı ve kazandırıcı zamanaşımı yolu ile de iktisap edilemeyeceğini, mera olarak tespit edildiği ve köy tüzel kişiliği adına tescil edilmesi gereken yerlerden olduğunu belirtip 6360 sayılı Kanun ile köy tüzel kişiliklerinin kaldırılarak il özel idareleri kapatıldığından dava konusu taşınmazın ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.06.2018 tarihli ve 2015/601 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararıyla; Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi gereği aranan şartların davacı lehine oluştuğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2018/1566 Esas, 2021/739 Karar sayılı kararıyla;fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ve Mahkemece davacı mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilen kısmın doğusunda Van-Özalp Karayolu bulunduğunun anlaşıldığu, Karayolları Genel Müdürlüğünden karayolu kamulaştırma evrakları ve haritası dosyaya getirtilerek mahallinde uygulanmadığı, kamulaştırma sınırı içinde kalması halinde Karayolları Genel Müdürlüğünün davaya dahil edilerek davada taraf olarak yer alması gerektiğinin göz ardı edildiği belirlenerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2022 tarihli ve 2021/250 Esas, 2022/216 Karar sayılı kararıyla ; Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi gereği aranan şartların davacı lehine oluştuğu oluştuğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, imar ve ihyanın gerçekleşmediğini, taşınmazın Hazine adına tescili gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2022 tarihli ve 2022/1103 Esas, 2022/1466 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği belirlenerek davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi
3. Değerlendirme
Davacı, Tuşba ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
Dosya kapsamından kadastro çalışmalarının 1982 yılında yapıldığı dava konusu alanın boşluk olarak tespit dışı bırakıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve bu tutanakların dayanağı belgeler getiriltilmemiş, bu tutanaklardaki sınırların dava konusu taşınmazı ne şekilde okuduğunun tespiti yapılmamıştır.
Harita mühendisi bilirkişisinden rapor ve ek rapor alınmış, 12.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda hava fotoğrafları ardışık olmadığı için stereoskopik değerlendirme yapılamadığı, 1988 yılına ait hava fotoğrafına göre dava konusu yerin sınırlarının belli olmadığı ancak çevresindeki parseller göre yapılan değerlendirme sonucu komşu parsel ile bir bütün olarak kullanıldığı, tarihi belli olmayan hava fotoğrafının değerlendirilmesi sonucu dava konusu yerin sınırlarının belli olduğu ve imar ihya çalışmasının yapıldığı ve sürülü olduğu belirlenmiş;11.06.2018 tarihli ek raporda ise 2001 yılına ait hava fotoğrafına göre dava konusu yerin güneydoğu ve doğu sınırlarının belli olduğu, kuzeybatı sınırının belli olmadığı, ancak çevresindeki parsellere göre yapılan değerlendirilme sonucuna göre komşu parsel olan 303 nolu parsel ile bir bütün olarak kullanıldığı ve imar ihyanın olduğu rapor edilmiştir. Rapor kendi içerisinde çelişkilidir. 1988 yılı hava fotoğrafında dava konusu yerin sınırlarının belirgin olmadığı belirlenmesine rağmen komşu parselle bir bütün olarak imar ihyanın olduğu rapor edilmiştir. Taşınmaz bölümünün evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı tereddütsüz şekilde belirlenmelidir. İki kişiden oluşan ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun hüküm vermeye elverişli olmayan yetersiz ve soyut içerikli raporu ile yetinilmiş, bu hususta üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadan karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin,(302,303,304 parsel sayılı taşınmazlar) kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli ve Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü'nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi heyeti,üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır.
Komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini açıklayan, taşınmaz bölümünün komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile dosya arasında bulunan hava fotoğrafı üzerinde stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılarak taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliklerini, taşınmaz bölümünde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.