"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/49 E., 2021/949 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde,...İli, ...ilçesi, ... köyünde bulunan 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2008 yılındaki kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edildiğini, davacının taşınmaz üzerinde yüz yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğunu belirterek taşınmazın tapusunun iptali ile dava konusu kısmın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine cevap dilekçesi sunmamış olup, yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.10.2012 tarihli ve 2011/302 Esas, 2012/418 Karar sayılı kararıyla; davacının bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısım dışında taşınmaz üzerindeki davasız ve aralıksız zilyetliğinin ekonomik amaca uygun olduğu, babası ve dedesinden intikal yoluyla kullanımın 20 yılı geçtiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.11.2013 tarih ve 2013/294 Esas, 2013/17280 Karar sayılı kararıyla, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli bulunmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 10.07.2017 tarihli ve 2014/307 Esas, 2017/67 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 08.10.2020 tarihli ve 2018/736 Esas, 2020/5946 Karar sayılı kararıyla; birbirini doğrulayan hava fotoğrafları ve alınan bilirkişi raporları ile tanık beyanlarına göre, davacının tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesinde itibaren zilyetliğinin olduğunu tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur.
B.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22.06.2021 tarihli ve 2021/49 Esas, 2021/949 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, 19.12.2014 tarihli ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın krokide A1 ve A2 harfi ile gösterilen kısımlarının uzun yıllardan beri tarımsal amaçlı kullanıldığının tespit edildiğini, dinlenen tanık beyanlarıyla da davacının dava konusu taşınmazı öteden beridir tasarruf ettiğinin ve taşınmazın zilyedi olduğunun tesbit edildiğini, sözkonusu bölgenin arazi yapısının taşlık olmasının arazide kuru tarım yapılmadığı ve arazinin ekilip biçilmediği şeklinde yorumlanamayacağını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi miras yoluyla intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 15 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmış olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.