Logo

1. Hukuk Dairesi2022/898 E. 2023/7587 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/142 E., 2021/340 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Bitlis ili, Merkez ilçesi, ... (...) mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazı 05.09.1985 tarihli senetle ...'ten satın aldığını, öncesinde anılan kişinin, satın aldıktan sonra da kendisinin uzun yıllardır taşınmazda zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.

Asli müdahil; çekişmeli taşınmazın 40 yılı aşkın süredir babasının ve ondan sonra da kendisinin zilyetliğinde olduğunu belirterek taşınmazın adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı lehine oluşmadığını belirtip taşınmazın TMK'nın 713/6 ncı maddesi gereği Hazine adına tescilini talep ederek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.05.2015 tarihli ve 2013/126 E. 2015/206 K. sayılı kararıyla; davacının çekişmeli taşınmazı satın aldığına dair resmi satış sözleşmesi sunmadığı, ayrıca bilirkişi raporlarında taşınmazın arsa vasfında olduğunun belirtildiği, taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyetin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.09.2020 tarihli ve 2016/16323 E. 2020/3124 K. sayılı kararıyla; "...Bitlis Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi, TMK'nın 713/4-5. maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması, komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, taşınmazın imar planı içinde bulunup bulunmadığının araştırılması, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilmesi, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat bilirkişi heyeti ile birlikte yeniden keşif yapılması, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususlarının açıklığa kavuşturulması ve denetime elverişi bilirkişi raporlarının alınması gerektiği..." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmaz üzerinde Karayolları Genel Müdürlüğüne tahsis edilen şantiye sahası bulunduğu, taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet olmadığı, davacının komisyoncu/iş takipçisi olarak tapu almayı vaat ettiği, malik sıfatı ile zilyetliğinin olmadığının anlaşıldığı, Kanun'da aranan şartların davacı lehine gerçekleşmediği, davacının iddiasını ispatlayamadığı, asli müdahilin de harcını yatırmayıp usulüne uygun talepte bulunmadığı, ayrıca elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre talepte bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, asli müdahilin ve Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın gerekçesiz olduğunu, bilirkişi raporlarına itiraz süresi dolmaksızın karar verildiğini, Mahkemece davacının komisyoncu/iş takipçisi olarak taşınmazın maliklerine tapu almayı vaad ettiği, iddianın ispatlanamadığı şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de sözleşme belgesi mevcut olup tanık beyanları da olduğu halde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, 2013 yılında Bitlis çevre yolunun yapımı için taşınmaza dava dışı şirket tarafından prefabrik konteynerler konulması sebebiyle davacı ile bu şirket arasında anlaşmışlık yaşanıp olayın emniyete intikal ettiğini, taşınmazda davacının malik sıfatıyla zilyet olduğunu, asli müdahilin taleplerinin dayanaksız olduğunu, zilyetlik şartlarının davacı lehine sağlandığını, tanıkların lehine beyanda bulunduklarını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı ... vekili; Mahkemece Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiş ise de verilen kararın gerekçesiz olduğunu belirterek bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Anayasa'nın 141/3 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 297 nci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci ve 6 ncı maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1958 yılında Bitlis ili, Merkez ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz bölümünün "taşlık ve kıraç" olarak tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davacı yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Bilindiği üzere, Mahkeme kararının gerekçeli olması hususu 6100 sayılı Kanun’un 297 nci maddesinde gösterilmiş olup aynı zamanda Anayasa'nın 141/3 üncü maddesinin de amir hükmü gereğidir. Mahkeme kararları tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır. Tarafların hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtayın kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür.

Ne var ki, Mahkemece Hazinenin tescil talebi yönünden Anayasa'nın ve HMK'nın aradığı anlamda herhangi bir gerekçe oluşturulmadan reddine karar verildiği, kararda varılan sonuca ilişkin hiçbir açıklamanın yer almadığı görülmektedir.

Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadğına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.