"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1002 E., 2021/8 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/79 E., 2019/567 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, kamu düzeni nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... ili, Merkez ilçesi,... Mahallesi, Kuman Mevkiinde bulunan tescil harici taşınmazı 40 yılı aşkın bir süredir kesintisiz kullandığını, dava konusu taşınmaz üzerinde tarafına ait yapılar da bulunduğunu, zilyetlik yoluyla taşınmaz iktisabına ilişkin tüm koşulların lehine oluştuğunu ileri sürerek hudutları dilekçede belirtilen taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine; dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir zilyetliğin mevcut olmadığını, dava konusu yerin imar planında rekreasyon alanı olarak ayrıldığını, bir kısmının çevre yolu alanında kaldığını, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve Kanun'un imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aradığı şartların gerçekleşmediğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ...; hak düşürücü sürenin geçtiğini ve taşınmazın olağanüstü zamanaşımıyla kazanılmak için gerekli koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2019 tarihli ve 2016/79 Esas, 2019/567 Karar sayılı kararıyla; tescil için yasal koşulların oluştuğu belirtilerek davanın kabulü ile 12.07.2019 tarihli fen bilirkişi ek raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ve tescil harici bırakılan 6.262,84 m2'lik alanın ayrı bir parsel numarası adı altında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1. Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının dava konusu taşınmazı kazandırıcı olağanüstü zamanaşımı ile kazanabilmesi için davaya konu yerin orman, dere vb. bir yer olmaması ve kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden olmaması gerektiğini, davaya konu yerin coğrafi yapısı, dereye yakınlığı, mahalli bilirkişi beyanları dikkate alındığında bu yerin dere yatağı olduğunu, mahalli bilirkişilerin ve tanıkların beyanlarının çelişkili bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu taşınmazın imar planında rekreasyon olarak ayrıldığını, bir kısmının çevre yolu alanında kaldığını, imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmazlarda imar ve ihya hükümlerinin uygulanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2021 tarihli ve 2020/1002 Esas, 2021/8 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçeye, mevcut delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, teknik bilirkişi raporlarına ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerine göre çekişmeli taşınmazın 1974-76 tarihlerinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında... olarak tescil harici bırakıldığı, davacının tespit gününden sonraki tarihte zilyetliğinin başladığı, taşınmaz üzerinde 20-25 yaşlarında kayısı ve kiraz ağaçları ile daha küçük yaşlarda ayva ağaçlarının bulunduğu, ev, depo gibi yapıların yapıldığı, taşınmazın taşkına maruz kalma ihtimalinin bulunmadığı, komşu taşınmazların da tescil ilamlarıyla oluştuğu, komşularıyla birlikte çekişmeli taşınmazın bulunduğu tescil harici alanın niteliği itibariyle kazanmaya engel olmadığının hükmen kabul edildiği, davacı tarafından taşınmazın imar ihyasının tamamlanıp dava tarihine kadar 20 yıl malik sıfatıyla ekonomik amaca uygun zilyetliğini sürdürdüğü, bu şekilde davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu, Mahkemenin bu yöndeki kabulü ile vakıa ve hukuki değerlendirmesinde esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davalı Hazine ve Belediye vekillerinin işin esasına dair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, tescile karar verilen taşınmazın vasfının belirtilmemesi yönünden yapılan yanlışlık kamu düzenine ilişkin olduğu ve re'sen istinaf sebebi sayılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 12.07.2019 tarihli ek raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ve tescil harici bırakıldığı anlaşılan 6.262,84 m2'lik taşınmaz bölümünün varsa bulunduğu adanın son parsel numarası verilerek davacı ... adına "ev ve bahçe" vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek ve hava fotoğraflarına göre davacının zilyetliğinde yirmi yıl bulundurma şartını taşımadığını dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
... ili, Merkez,... Mahallesinde yer alan davaya konu yer 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.
Somut olayda; 01.07.2019 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ... dava konusu yere belediyenin çöp döktüğü ve bununla ilgili şikayette bulunduklarını, davacının söz konusu yere 1998-2000 li yıllarda gelip kullanmaya başladığını beyan etmiş, yine davacı tanığı ... davacının dava konusu yeri dozerle düzelttikten sonra toprak getirip doldurduğunu beyan etmiştir. Keşif sırasında beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıklar, dava konusu taşınmaza toprak taşınmak suretiyle zeminin doldurulduğunu belirtmiş olmalarına rağmen davacının çekişmeli taşınmaz üzerinde nasıl bir imar-ihya faaliyeti yürüttüğü, davacının çekişmeli taşınmaza sadece toprak doldurmak suretiyle mi faaliyette bulunduğu, yoksa diğer imar-ihya faaliyetlerini tamamlamak üzere toprak mı doldurduğu ve taşınmazın toprak doldurulmak suretiyle niteliğinin değiştirilip değiştirilmediği değerlendirilmemiş; hükme esas alınan ziraat mühendisi raporunda uzun yıllardır ekim yapıldığı rapor edilmesine rağmen çekişmeli taşınmazın niteliği, öncesinden itibaren kullanım şekli ve süresi hususlarında dosyadaki tereddütler ortadan kaldırılmamıştır. Jeodozi ve fotogrametri bilirkişisinin hazırladığı raporda (A) harfi ile belirtilen kısımda imar ve ihya söz konusu olamayacağı, 2002 yılına ait hava fotoğrafında ışık yansınım değerlerine bakıldığında taşınmazda ihya söz konusu olabileceği rapor edilmiştir. Söz konusu rapor; imar ve ihyanın tamamlandığı tarih ile zilyetlik süresini belirlemekten uzak ve denetime elverişsiz olduğu halde, bu rapora itibar edildiği gibi imar-ihyanın tamamlandığı tarihin belirlenmesi açısından dava konusu taşınmazı kapsayan başka hava fotoğrafları bulunup bulunmadığı araştırılmamış, mevcut ise dosya arasına getirtilerek bu hava fotoğraflarından da istifade edilmemiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı alınmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı; yine Belediyeye müzekkere yazılarak dava konusu tescil harici alanın çöp dökme alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, çöp dökme alanı olarak kullanılıyor ise hangi yıllar arasında kullanıldığı sorulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu (toprak bölümü), jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, çekişmeli taşınmaza toprak taşınarak zeminin niteliğinin değiştirilip değiştirilmediği, davacının çekişmeli taşınmaza sadece toprak doldurmak suretiyle mi faaliyette bulunduğu yoksa diğer imar-ihya faaliyetlerini tamamlamak amacıyla mı toprak doldurduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, taşınmazın toprak yapısının dışarıdan toprak getirilmek suretiyle değiştirilip değiştirilmediğini, taşınmazın zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyayı gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı tarihi, hangi faaliyetle imar ve ihya işlemi yapıldığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, önceki bilirkişi raporunu irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi kuruluna uydu ve hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmeli; teknik bilirkişiden ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli çevre taşınmazları gösterir şekliyle krokili rapor istenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.