Logo

1. Hukuk Dairesi2022/977 E. 2023/5246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı Hazine adına kayıtlı taşınmazın bir bölümünün davacıya ait olduğu ve zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin iktisabı için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve babasının taşınmazın bir bölümünü 20 yıldan fazla süredir imar ve ihya ederek kullandıkları, geçici sürelerle kullanılmamış olsa dahi terk olgusunun gerçekleşmediği ve zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/1646 E., 2020/855 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/333 E., 2018/18 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; ....., ili, ..... ilçesi, .... mahallesi’nde kain 101 ada 801 parselin yaklaşık 5.334,99 m2’lik kısmının davacıya ait olduğunu, ırsen ve intikalen uzun yıllardır taşınmazı ektiğini, sürüp biçtiğini ancak davalı Hazine adına tescil gördüğünü ileri sürerek, 101 ada 801 parselin Hazine adına olan tapusunun kısmen iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; davacının iktisaba elverişli zilyetliğinin bulunmadığını, taşınmazın Orman Genel Müdürlüğü’ne 2011 yılında tahsis edildiğini, çekişmeli taşınmazın kullanılmadığına dair 19.09.2011 tarihinde idari tahkikat tutanağı bulunduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporlarında A2 ile gösterilen kısmın dere yatağı olduğu, A1 ve A3 harfleri ile gösterilen kısımlarda davacının nizasız fasılasız olarak tarımsal faaliyette bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Mahkemece 03.04.2018 tarihli ek karar ile hükmün kesinlik sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebi reddedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, taşınmazın uzun süredir kullanılmayan arazi olduğunu, dosyaya kazandırılan hava fotoğraflarından da bu durumun anlaşıldığını, zilyetlikle iktisap sınırlamaları yönünden gerekli araştırmaların yapılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece tapu iptali ve tescile karar verilen taşınmaz bölümlerinin değerinin 3.580,48 TL olduğu ve 18.01.2018 karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 3.560,00 TL'nin üzerinde kaldığı anlaşılmakla ek kararın kaldırılmasına karar verilerek davalı Hazine vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesindeki itirazlarının incelenmesi sonucunda; davaya konu taşınmazın fen bilirkişi raporunda A1 ve A3 ile işaretli bölümlerinin imar ve ihyasının yapılarak 20 yıldan fazla süre ile önce davacının babası, akabinde davacı tarafından kullanıldığı, 1955 ve 2005 yıllarına ait hava fotoğraflarında bu alanlarda tarımsal faaliyet yapıldığı her ne kadar 1992 yılına ait hava fotoğraflarında tarımsal faaliyetin yapılmadığı bilirkişi raporunda belirtilmişse de, çekişmeli taşınmazın geçici süre ile kullanılmamış olmasının önceki iktisap süresini ortadan kaldırmayacağı, terk olgusunun gerçekleşmediği, davacı ve babası açısından 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde belirtilen norm sınırlamalarının aşılmadığı, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulların oluştuğu gerekçesiyle Hazine vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.