Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1112 E. 2024/881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf aleyhine açılan gaiplik ve tapu iptali-tescil davasında, bozma ilamına uyularak verilen kararda davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemişken, bozma sonrası verilen kararda bu hususlara hükmedilmesi usulü kazanılmış hakka aykırı görülerek hükmün vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/246 E., 2022/537 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki gaiplik ve tapu iptali-tescil istekli davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı Kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava konusu ... Vakfından icareli 394 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro suretiyle ... adına tescil edildiğini, kayıt malikine ulaşılamaması nedeniyle Defterdarın kayyım tayin edildiğini, 5737 Sayılı Yasanın 17 nci maddesi uyarınca taşınmazın vakfı adına tescili gerektiğini ileri sürerek, kayıt malikinin gaipliğini ve tapu kaydının iptali ile vakfı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, vakfın niteliğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.11.2015 tarihli ve 2014/487 E., 2015/423 K. sayılı kararıyla;

5737 sayılı Yasanın 17 nci maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, gaiplik kararı verilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle gaiplik talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kayyım vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 03.03.2016 tarihli ve 2016/2090 E., 2016/2527 K. sayılı kararıyla, "...Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; kayıt maliki ...’ın nüfusa kayıtlı olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, kadastro tespit tutanağı ve ekindeki belgelerdeki verilerden de yararlanmak suretiyle ...’ın nüfusa kayıtlı olup olmadığının araştırılması, mirasçı bırakmadan ölüp ölmediğinin tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm araştırmalara rağmen kayıt malikine ulaşılamadığı, aslı vakıf olan taşınmazın Vakfına dönmesi gerektiği, 5737 sayılı Yasa'nın 17 nci maddesindeki yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle kayıt maliki ... 'ın gaipliğine ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kayyım vekili temyiz dilekçesinde özetle, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk kararda aleyhlerine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği halde şimdi usuli kazanılmış hak olgusu göz ardı edilerek aleyhlerine harç, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; gaiplik ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32 nci maddesi, 5737 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... Vakfından olan kagir ev vasıflı 394 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 15.01.1939 tarihinde kadastro suretiyle ... adına tescil edildiği, Beyoğlu 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1998/378 E., 1998/723 K. sayılı kararı ile Defterdarın kayyım tayin edildiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kayyım vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak, Mahkemece davanın kabulüne dair verilen önceki kararda davalı yasal hasım olarak kabul edilerek, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verildiği, bu kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, dolayısıyla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı kuşkusuz olup, temyizen incelenen son kararda usuli kazanılmış hak olgusu göz ardı edilerek davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmiş olması isabetsizdir. Kamu düzeni ile ilgili olan harç bakımından ise usulü kazanılmış haktan söz edilemeyeceği açıktır.

Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Kayyım vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 5 inci ve 6 ncı bentleri hüküm yerinden çıkarılarak, yerine 5 inci bent olarak; "Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına" cümlesinin, 6 ncı bent olarak; "Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.