"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/91 E., 2022/518 K.
ASIL DAVADA DAVACI - KARŞI DAVADA
ASIL DAVADA DAVALILAR - KARŞI DAVADA
DAVA TARİHİ : 22.02.2008-31.12.2008
HÜKÜM : Asıl dava yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
karşı dava yönünden kabul
Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil ve bedel istekli davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Karar, karşı davaya hasren davalılar/karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı/karşı davada davalı; davalıların... Konutları Projesi kapsamında hak sahibi yapıldığını ve 4010 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 11 nolu bağımsız bölümün davalılar adına re'sen ve tahsisen tescil edildiğini, müracaatın davalılardan ... tarafından yapıldığını, diğer davalıların ise müracaat formunda aile ... olarak yazıldığını, ancak davalı ...’in gelini ... tarafından aynı aile fertlerini bildirmek suretiyle mükerrer başvuru yapıldığını ve bunun üzerine 3988 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 5 nolu bağımsız bölümün de aynı aile fertleri adına tahsisen tescil edildiğini, mükerrer başvurunun yapıldığının tespiti üzerine Pendik Kaymakamlığının 16.03.2007 tarih ve 2007/7 sayılı mahalli iskan komisyon kararı ile ... ve aile fertleri adına tescile konu 4010 ada 5 parseldeki 11 nolu bağımsız bölümün iptaline karar verildiğini, davalıların tapuda ferağ işlemi yapmaları için kendilerine tebligat yapılmasına rağmen bugüne kadar buna yanaşmadıklarını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, karşı davanın ise reddini savunmuştur.
II. CEVAP
Asıl davada davalılar/karşı davada davacılar; yapılan başvurunun usulüne uygun olarak yapıldığı ve tescil işleminin buna göre tamamlandığını belirterek asıl davanın reddini savunmuşlar, karşı davada ise asıl davanın kabul edilmesi halinde çekişme konusu taşınmazın tahsis edilmesine ilişkin olarak yaptıkları ödemelerin tahsilini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
... 29. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.05.2014 tarihli ve 2013/198 E., 2014/200 K. sayılı kararıyla; davalı ...'in başvurusu üzerine yapılan tahsisin mükerrer olduğu, dolayısıyla davalılar adına tescilin yolsuz oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar/karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 07.12.2017 tarihli ve 2014/21232 E., 2017/7174 K. sayılı kararıyla; "...Somut olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda "Davalıların zamanaşımı itirazlarının reddi ile, davacının davalılar aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulü ile tapunun Pendik, Kurtköy, Yenişehir, 3988 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kain 5.Blok 11 bağımsız nolu taşınmazdaki davalılar hissesinin iptali ile davacı adına tesciline," şeklinde karar verildiği halde, gerekçeli kararda "Davalıların zamanaşımı itirazlarının reddi ile davacının davalılar aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulü ile tapunun Pendik, Kurtköy, Yenişehir, 4010 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kain 5.Blok 11 bağımsız nolu taşınmazdaki davalılar hissesinin iptali ile davacı T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi adına tesciline" denilmek suretiyle kısa kararla çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
... 29. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.11.2018 tarihli ve 2018/133 E., 2018/265 K. sayılı kararıyla; davalılar adına oluşan mükerrer tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar/karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 31.05.2021 tarihli ve 2021/1522 E., 2021/2928 K. sayılı kararıyla; "...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle asıl dava yönünden aynı kişiler lehine mükerrer tapu kaydı oluştuğu saptanarak 4010 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölüm yönünden sonradan oluşan kaydın iptal ve tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar-karşı davacıların bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Asıl davada davalılar-karşı davada davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 4010 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölümün davalılar-karşı davacılara tahsisinde 27.12.1995 ile 15.01.2001 tarihleri arasında ödenen tutarın dava tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerinin 17.02.2014 tarihli bilirkişi raporu ile 5.366 TL olarak saptandığı, bu durumda Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 79 uncu ve devamı maddeleri uyarınca taşınmazın tapu kaydının iptali halinde ödenen bedelin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken... Konutları Dağıtım Esasları Yönetmeliği’nin 2/D ve F maddelerine yanlış anlam verilmek ve kanun hükmü var iken yönetmelikteki düzenlemeye itibar edilerek bedel isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, karşı dava yönünden davalılar-karşı davacıların bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, karşı davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden önceki karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; karşı dava yönünden ise bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulü ile 5.366,00-TL bedelin karşı davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalılar/karşı davacılar vekili tarafından karşı davaya hasren temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar/karşı davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı dava yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen bedele esas alınan bilirkişi raporunun yaklaşık 9 yıl önce düzenlendiğini ve güncel değeri yansıtmadığını, güncel değerin hesaplanacağı başka bir rapor alınması gerektiğini, rapordaki tazminat bedelinin nasıl ve hangi yöntemle hesaplandığının belli olmadığını, döviz kurlarının doğru hesaplanmadığını, raporun denetime elverişsiz ve yetersiz olduğunu, ayrıca 28.01.2002 tarihinden sonra yaptıkları ödemelerin raporda hesaba katılmadığını, kök raporun üç kişilik bilirkişi kurulu tarafından düzenlenmesine karşın ek raporun iki kişilik kurul tarafından imzalandığını, dava konusu taşınmazın bedeli ödenip satın alındığı için taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmaza yaptıkları faydalı ve zaruri işlerin (mutfak dolapları, kapı, pencere..vs) bedellerinin tespit edilerek bu yöndeki taleplerinin de kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise bedel isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü, 1024 üncü, 1025 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosyanın incelenmesinde; Mahkemece, asıl dava yönünden davalılar adına mükerrer tapu kaydı oluştuğu saptanarak dava konusu 4010 ada 6 parseldeki 11 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline dair verilen önceki kararın Dairenin 31.05.2021 tarihli ilamıyla davalıların asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının belirlendiği anlaşılmaktadır.
2- Davalılar/ karşı davacılar vekili hükmü karşı davaya hasren temyiz etmiştir.
Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar/karşı davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ne var ki, karşı dava tarihi 31.12.2008 olup Mahkemece karşı davada hükmedilen bedele bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında karşı dava tarihi maddi hataya dayalı "30.02.2018" olarak yazılarak anılan tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile,
Hükmün B. bendinde yer alan "30.02.2018" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "31.12.2008" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.