"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/524 E., 2022/1775 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/535 E., 2019/531 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili; davacının annesi ...'ın 11.05.2017 günü vefat ettiğini, mirasçıları olarak geriye kızları davacı ile ...'in kaldığını, davalının ...'in oğlu olduğunu, mirasbırakana ait 2861 ada 54 parsel (imar işlemiyle 6732 ada 9 parsel) sayılı taşınmazın Bursa 16. Noterliği'nde düzenlenen 09.05.2014 günlü vekaletname ile davalının babası ... verilen yetkiye dayanılarak 23.05.2014 gün ve 16580 yevmiye sayılı işlemle davalıya bağışlandığı ancak mirasbırakanın işlem tarihinde 84 yaşında, yatalak ve ağır derecede demans hastası olduğu, hukuki işlem yapma yeteneği bulunmadığı ve kandırılmaya müsait olduğu, nitekim mirasbırakanın Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09.03.2017 tarih, 2017/24 Esas, 2017/223 Karar sayılı kararıyla kısıtlandığını, davalı lehine yapılan işlemin mirasbırakanın temyiz kudretini haiz olmaması nedeniyle mâlül olduğunu, mirasbırakandan alınmış olan vekaletin açıkça kötüye kullanıldığını ileri sürerek geçersiz vekalete, vekaletin kötüye kullanılmasına dayalı ve geçersiz bağış işlemi ile oluşturulan tapu kaydının davacının hakkı ile sınırlı olarak iptaline, iptal edilen payın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; vekaletnamenin usule uygun olduğunu, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, işlemlerin yapıldığı tarihte mirasbırakanın temyiz kudreti ve fiil ehliyetinin bulunduğunu, vekaletnamenin süresiz olarak tanzim edildiğini, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, mirasbırakanın veraset ilamına göre davacı dışında, davada taraf olmayan ... ismindeki kızının bulunduğu, terekeye karşı ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata,hile,gabin gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların davayı birlikte açmaları, terekeye iade şeklinde dava açması halinde tüm mirasçılarının davada temsil edilmesi gerekeceği, davacı tarafın talebinin miras hissesi oranında olduğu ve eldeki davada pay oranında açılan davanın dinlenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; mirasbırakanın iki mirasçısı bulunduğunu, bunlardan birinin davacı, diğerinin de davalının annesi ... olduğunu, davalının annesinin 27.03.2018 günlü celsede tanık sıfatı ile dinlendiğini, olayın farkında olduğunu ve işlemi savunduğunu, tereke yönünden menfaat görmeyen mirasçı ...'in payını da katarak dava etmenin yersizliğinin ortada olduğunu, eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın ehliyetsizlik, irade fesadı ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenlerine dayalı miras payı oranında açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, mirasbırakan ...’ın 11.05.2017 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları olarak davacı ... ile dava dışı ...’in kaldığı, davalının dava dışı mirasçı ...’in oğlu olduğu, mirasbırakanın 09.05.2014 tarihli vekaletnameyle çekişme konusu taşınmazın tamamını veya bir kısmını dilediği gerçek veya tüzel kişilere bağış yapmaya ...’i vekil tayin ettiği, vekaleten ... tarafından 23 .05.2014 tarihinde davaya konu taşınmazı davalı ...’e kayıtsız, şartsız, bedelsiz bağışlandığı, imar uygulamasıyla çekişmeli 2861 ada 54 parsel sayılı taşınmazın 6732 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olduğu, terekeye karşı haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hata,hile, gabin gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmesi ve tüm mirasçılarının davada temsil edilmesi gerekeceği, mirasçılardan birinin payı oranında açtığı davanın dinlenilmesine olanak bulunmadığı, davacının dava konusu taşınmazın miras payı oranında adına tescilini talep etmiş olduğu, davacı tarafından pay oranında açılan davanın dinlenmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ayrıca davalı lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504 üncü ve 506 ncı maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden taraftan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...