Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1150 E. 2024/3170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğe dayalı mülkiyet iddiasının hangi parsel sınırları dahilinde kabul edileceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayanağı vergi kaydının sınırlarının ve zilyetliğinin tam olarak belirlenmemesi, taşınmazın mera vasfında olup olmadığının ve meradan kazanılıp kazanılmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde araştırılmaması, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulması nedeniyle bozma kararına uyulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/185 E., 2022/119 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul-Kısmen Ret

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili talepli davanın, bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; satın almaya, vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 122 ada 31 parsel sayılı taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine, aşamalarda; taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki mera vasıflı yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Sarıkamış Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.12.2012 tarih, 2010/227 Esas -2012/135 Karar sayılı kararı ile çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, davacı taraf lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, 122 ada 31 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 14.06.2011 havale tarihli raporda (A) harfi ile işaretli 20.597 metrekare yüzölçümündeki bölümün adanın son parsel numarası ile davacı ... adına, aynı raporda (B) harfi ile işaretli 123.954,321 metrekare yüz ölçümündeki bölümün Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.11.2014 tarih, 2014/15992 E. 2014/13298 K. sayılı kararıyla: "Eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm kurulduğu belirtilerek doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde çekişmeli taşınmaz başında komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, üç kişiden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu katılımı ile yeniden keşif yapılarak davacı dayanağı vergi kaydının zemine uygulanması teknik bilirkişiye uygulanan vergi kaydının kapsamını belirtir, sınırları tam olarak harita üzerinde gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi; yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, vergi kaydı fazlasının meradan kazanılıp kazanılmadığı hususunda maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı beyan alınması; ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın niteliğini bildiren, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve diğer yönlerden komşu parsellerinden nasıl ayrıldığını, aralarında ayırıcı unsur niteliğinde doğal ya da yapay sınır olup olmadığını, öncesinin mera mı, tarım arazisi mi olduğunu açıklayan, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınması; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın incelenen fotoğraflara göre sınırlarının ve niteliğinin, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, taşınmazın tarımsal amaçlı kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, taşınmazın tüm yönlerinden gösterir fotoğraflarının çektirilmesi, fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak verir rapor alınması; taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin mahkeme gözleminin tutanağa geçirilmesi; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek önceki karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Sarıkamış Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, vergi kayıt miktar fazlasının meradan açıldığı gerekçesiyle taşınmaza aidiyeti tespit edilen kayıt miktarına itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, çekişmeli 122 ada 31 parsel sayılı taşınmazın özel sicilindeki mera kaydının iptali ile bu taşınmaz içerisinde 03.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 10.000 metrekarelik kısmın ifrazen ayrılarak aynı adada ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, bakiye kalan 134.551,32 metrekarelik kısmın 122 ada 31 parsel olarak mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zeminde kullanılan sınırlar dahilinde tamamının eklemeli zilyetlikle davacıların tasarrufunda olduğunu, önceki kararda davacıların zilyetliğinde olan 20.597 metrekarelik alanın tamamına yönelik mülk edinme koşullarının oluştuğundan bahisle davacılar lehine kabul kararı verildiği, ancak bozmadan sonra yalnızca 10.000 metrekare bölüm yönünden davanın kabulüne hükmedildiği, oysa gerek dayanak vergi kaydının kapsamında kalan gerekse bu bölümün devamı niteliğinde olan iddiaya konu taşınmazın tamamının davacılar tarafından kullanıldığı ve davacılar yararına mülk edinme koşullarının oluştuğunu, iddiaya konu bölümün tarım arazisi vasfında olduğu ve meradan ayrıldığı, bu hususun dosya kapsamı ile sabit olduğunu; öte yandan davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunda davacılar lehine hüküm kurulmamasının da isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; meraların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, özel mülkiyete geçirilemeyeceği ve zilyetlikle kazanılamayacağını, davanın ispatı için çekişmeli taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle çekişmeli taşınmaz ile komşu parsellerle arasında doğal ya da yapay sınır olup olmadığı, komşu parsellerden nasıl ayrıldığı hususlarını içeren, çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri mukayeseli olarak değerlendirilen bilimsel verilere dayalı rapor alınması gerektiği halde bu hususları içermeyen noksan bilirkişi raporuna itibar edildiğini, raporun denetimi açısından taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek net, denetlenebilir fotoğrafların eklenmemesinin de hatalı olduğunu, hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmadığını, bilirkişi raporlarının yetersiz ve hüküm kurmaya elverişsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ncı, 20 nci ve 21 nci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi,

4342 sayılı Mera Kanunu'nun 5 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 31 parsel sayılı 144.551,32 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılmıştır.

2.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün dayanak vergi kaydının kapsamında yer alıp tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacının iddiasının dayanağı vergi kaydının '' bayır '' ve '' dere'' hudutları nedeniyle gayrisabit sınırlı olduğu ve miktarına itibar edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Somut olayda, vergi kaydının taşınmazın (A) ile gösterilen bölümüne uyduğu kabul edilmiş ise de kaydın yalnızca gayrisabit hudutları zeminde gösterilmiş, özellikle kaydın sabit hudutları kabul edilebilecek ''...'' ve ''...'' olarak okunan şimal hududunun zeminde gösterilemediği, cenup hududu yönünden ise alınan beyanların komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmediği anlaşılmıştır. Şu halde kaydın çekişmeli taşınmaz bölümüne aidiyeti hususunun tam olarak belirlenemediği görülmektedir. Öte yandan, davacının zeminde kullandığı taşınmazın tamamı yönünden zilyetlik araştırmasının yetersiz olduğu anlaşılmış, taşınmazın iddiaya konu bölümünün mera vasfında olup-olmadığı, meradan genişletilme suretiyle elde edilip-edilmediği gibi hususlar kuşku bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmamış, son derece soyut ve denetime elverişsiz jeodezi raporu ile taşınmazın mera bütünlüğü içerisinde kalıp kalmadığı hususunda inceleme içermeyen ziraat mühendisi bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.

3. Doğru sonuca varılabilmesi için, taşınmaz başında aynı köyden ve komşu köylerde ikamet edip davacı ile arasında husumet bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeninden keşif yapılmalıdır.

4. Keşif sırasında davacının dayandığı vergi kaydının sınırları hazır olanlara okunup özellikle sabit hudut kabul edilebilecek ''...'' ve ''...'' sınırlarının mahalli bilirkişi ve tanıklardan zeminde gösterilmesi istenilmeli, kayda kapsam tayin edilirken bilirkişilerce gösterilemeyen hudutlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları komşu parsel tutanak ve varsa dayanağı kayıtlar ile denetlenmelidir. Vergi kaydının değişebilir hudutlu yönlerinin tayini sınırında zeminde iddiaya konu taşınmaz ile doğrudan hudut teşkil etmeyen ''dere'', ''tepe'', ''bayır'' gibi yönlerin taşınmaza uyduğunun kabulünün mümkün olmadığı gözetilmeli, dayanak kayıt gayrisabit hudutlu olduğundan vergi kaydı fazlasının eylemli mera olması durumunda, kaydın miktarına itibar edilmesi gerekeceği düşünülmeli, fen bilirkişisine uygulanan vergi kaydının kapsamını belirtir, sınırları tam olarak harita üzerinde gösterir, komşu kayıt denetimini de içeren ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmelidir.

5. Kayıt uygulaması bu suretle tamamlandıktan sonra hazır olan mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, vergi kaydı fazlasının meradan kazanılıp kazanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerekli görüldüğü takdirde yüzleştirme yapmak suretiyle giderilmelidir.

6. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, meradan sökülmek suretiyle kazanılıp kazanılmadığını, taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmelidir.

8. Toplanan delillerin akıbetine göre mera parselinin ortasında yer alıp meradan doğal yahut yapay ayırıcı unsurlarla tahdit edilmemiş taşınmazın mera bütünlüğü içerisinde kabulü gerekeceği, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı da gözetilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Davacı tarafından yatırılan peşin harcın iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.