Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1225 E. 2024/1675 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kızına satış yoluyla devrettiği taşınmazların aslında ölünceye kadar bakılma vaadiyle bağışlandığını, kızının yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve kendisine kötü davrandığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının satış işleminin muvazaalı olduğunu ispatlayacak yazılı delil sunamaması ve satış işleminin üzerinden uzun süre geçmiş olması gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2452 E., 2023/68 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/350 E., 2022/144 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı annesine şifahi olarak ölene kadar bakacağını söylemesi üzerine davacı adına kayıtlı olan dava konusu Mersin ili, ... köyü, ... mevkii, 1153 ve 1156 parsel ile Mersin ili, ... Mahallesi, 6541 ada 3 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerini davalı kızına satış işlemi adı altında 02.11.2016 tarihinde bağışladığını ve herhangi bir bedel almadığını, davacının bu işlemleri yapmasının amacının davalı kızının kendisine ölene kadar bakacağına olan inancı olduğunu ve bu işlemler sırasında davacının %60 oranında engeli olduğunu, davalıya satış adı altında yapılan bağışlardan kısa bir süre sonra davalının davacıya söz verdiği gibi bakmadığını ve davacı ...'ye şiddet uygulamaya başladığını, davalı aleyhine Mersin 2. Aile Mahkemesinin 2018/600 değişik iş sayılı kararı ile 2 ay uzaklaştırma kararı verildiğini, yine davalı aleyhine davacının şikayeti ile Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/106 Esas sayılı davası ile ceza davası açıldığını ileri sürerek davacının satış yoluyla davalıya bağışladığı dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların dava dilekçesinde iddia edildiği gibi 02.11.2016 tarihinde değil, 02.11.2006 tarihinde davalıya devredildiğini, taşınmazların devrinden bu yana 13 sene geçtiğini, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davalının taşınmazların devrinden sonra davacıya kötü davrandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 2006 yılında yapılan dava konusu taşınmazların devirden sonra davalının davacı annesine karşı bir evlada düşen tüm görevlerini eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini, davacının, davalının evlenmesine karşı çıktığı için 6284 sayılı Yasa'nın avantajlarından istifade ederek davalıyı evden uzaklaştırıp evindeki eşyaları sattığını, bu durumun ceza dosyası ile sabit olduğunu, dava konusu taşınmazların davalıya bağışlandığı iddiasını kabul etmediklerini, bağışlama sözleşmesinin yazılı ve resmi usule göre yapılması şartının yanı sıra bir an için bağışlama kabul edilse dahi bağıştan rücu etme şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dahili davalı ... vekili yazılı ve duruşmadaki beyanında özetle; davacının satış işlemi yaptığını, daha sonra da bunun satış değil bağış olduğu iddiasında bulunduğunu, hiç kimsenin kendi muvaazasına dayanamayacağını, hukuki işlemlerin belirli şekil şartlara tabi olduğunu, aksi iddiaların yazılı şekilde ispatı gerektiğini, davanın öncelikle zamanaşımından, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların 02.11.2006 tarihinde satış suretiyle davalıya devredildiği, davacının o tarihlerde 58 yaşında olduğu ve bakım ihtiyacı olduğuna dair delil olmadığı, davacının asıl amacının ölünceye kadar bakım sözleşmesi ve bağış yapmak olduğu ileri sürülmüşse de bu durumun hukuki işlemlere özgü belge ile ispatlanamadığı ve bu durumda tapudaki satış işleminin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanamayacağı, taraflar arasındaki muvazaanın da ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, davalı kızının kendisine şifahi olarak ölene kadar bakacağını söylemesi üzerine davaya konu taşınmazlardaki hisse paylarını davalı kızına satış işlemi adı altında 02.11.2016 tarihinde bağışladığını, işlemlerin bağış olduğunun satış karşılığı bedel ödenmemesi, banka kayıtlarının olmaması ve tanık anlatımlarından anlaşılacağını, bu işlemleri yapmasının amacının davalı kızının kendisine ölene kadar bakacağına olan inancı olduğunu, zira bu işlemler yapılırken davacının 68 yaşında ve %60 engel oranı olan bir kişi olduğunu, davalıya satış adı altında bağışlar yapıldıktan kısa bir süre sonra davalının davacıya şiddet uygulamaya başladığını ve Mersin 2. Aile Mahkemesi kararı ile davalı hakkında 2 ay süreyle tedbir kararı verildiğini, davalının eylemleri sürdüğü için davacının davalıyı Mersin C. Başsavcılığına şikayet ettiğini, bu şikayet sonucunda Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/106 Esas dosyasında davalının sanık olarak yargılanarak ceza aldığını, dava esnasında dinlenen tanık beyanlarının da davacının haklılığını gösterdiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Davacı, dava konusu taşınmazları davalı kızının kendisine ölünceye kadar bakacağı inancı ile satış göstermek suretiyle bağışladığını, ancak davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayrıca davalının kendisine kötü davrandığını ileri sürerek tapu iptali ve tescili istemli eldeki davayı açmıştır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı TMK'nın 6 ncı ve HMK'nın 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriğine göre, 02.11.2006 tarihli resmi senet ile, Mersin ili, ... köyü, ... mevkiinde bulunan 1153 parselde kain arsa vasıflı taşınmazın yarı payının davacı adına kayıtlı iken, 600,00 TL karşılığında; Mersin ili, ... köyü, ... mevkiinde bulunan 1156 parselde kain kargir ev ve arsa vasıflı taşınmazın yarı payının davacı adına kayıtlı iken, 600,00 TL karşılığında; Mersin ili, ... Mahallesinde bulunan 6541 ada, 3 parselde kain tarla vasıflı taşınmazın 1707/2400 payının davacı adına kayıtlı iken 23.000,00 TL karşılığında kızı davalı ...'a satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.