"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından Mahkeme kararının çekişmeli 747 ada 15 ve 755 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden onanmasına, kalan tüm taşınmazlar yönünden ise bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, kadastro sonucunda davalı ... adına tespit ve tescil edilen 741 ada 4, 747 ada 14, 15, 16, 751 ada 17, 36, 752 ada 74, 755 ada 20, 21, 150, 757 ada1, 19, 27, 35, 760 ada 1 parsel sayılı taşınmazların murisleri adına ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.06.1957 tarih, 1956/102 Esas 1957/272 Karar sayılı tescil ilamıyla oluşan tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, zilyetliğin irsen intikalen kendilerinde olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmediği, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.02.2002 tarihli ve 1989/315 Esas, 2002/97 Karar sayılı kararı ile davacıların dayandığı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/102 Esas, 1957/272 Karar sayılı kararında yer alan tescil ilamına ilişkin krokilerin çekişmeli taşınmazları kapsayan bölümleri üzerinde davacı yararına iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile,
- Dava konusu 741 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda kırmızı kalemle sınırları gösterilen 2.160 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 747 ada 14 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.250 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 747 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tamamının,
- 747 ada 16 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.037 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 752 ada 74 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve kırmızı kalemle sınırları işaretlenen 5.180 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 755 ada 20 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.800 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 755 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tamamının,
- 757 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.000 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 757 ada 19 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda kırmızı kalemle sınırları gösterilen 7.200 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 757 ada 27 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda kırmızı kalemle sınırları gösterilen 4.500 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 757 ada 35 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda kırmızı kalemle sınırları gösterilen 3.570 metrekare yüzölçümündeki kısmının;
- 760 ada 1 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve kırmızı kalemle sınırları işaretlenen 6.000 metrekare yüzölçümündeki kısmının davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile; davacılar ... ve ... adına 1/2 hisse olarak tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.03.2003 tarihli ve 2002/4290 Esas, 2003/633 Karar sayılı kararıyla: ''3402 sayılı Kanun'un 20. maddesi hükmüne göre kayıtların haritaya dayanmaları halinde kapsamlarının haritasına göre belirlenmesinin zorunlu olduğu açıklanarak dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde usulün 276. maddesine uygun biçimde seçilecek yerel ve uzman bilirkişi aracılığı ile yeniden keşif yapılması, kadastro paftasının ölçeği ile tescil haritalarının ölçeklerinin eşitlenmesi, yerel bilirkişi yardımı ve uzman bilirkişi eliyle tescil krokisi ile kadastro paftası çakıştırılarak mahalline uygulanması, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon röpor noktaları ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılması, tapu kayıtlarının dayanağı haritaların kapsamının bu yolla belirlenmesi, tescil hükmünün dayanağı haritanın uygulanma olanağı bulunmadığı takdirde ilamda ve tapu kaydında tarif edilen sınır noktalarının esas alınması, sınır yerlerinin uzman bilirkişiye düzenlettirilecek haritada işaret ettirilmesi, bu yolla keşfi izleme ve bilirkişi sözlerini denetleme imkanının sağlanması, keşfi ve uygulamayı yansıtacak biçimde uzman bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi'' gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13/11/2014 tarih, 2003/115 Esas 2014/800 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazlarda zilyetlikle kazanım koşullarının davacı taraf lehine oluştuğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 741 ada 4, 747 ada 14, 15, 16 parsel, 752 ada 74, 755 ada 20, 21, 757 ada 1, 19, 27, 35 ve 760 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 1/2'şer payla davacılar adına tesciline karar verilmiş; karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay ( Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.02.2017 tarihli ve 2015/5552 Esas, 2017/984 Karar sayılı kararıyla:
'' 1- Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 747 ada 15 ve 755 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına,
2- 747 ada 14, 16, 755 ada 20, 757 ada 1 ve 760 ada 1 parsel sayılı taşınmazların temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, çekişmeli taşınmazlarda zilyetlikle kazanım koşullarının davacı taraf lehine oluştuğu gerekçe gösterilmek suretiyle tamamının davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki; önceki tarihli hükümde anılan taşınmazların bazı bölümlerinin davacıların dayandığı tapu kayıtları kapsamında kaldığı; bazı bölümlerinin ise kapsam dışında kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, taşınmazların tapu kayıt kapsamı dışında kalan bölümlerine yönelik hüküm davacılar tarafından temyiz edilmediğinden bu kısımlar kesinleşerek Hazine yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu halde, önceki tarihli hükmün kesinleşen yönlerini ortadan kaldıracak şekilde taşınmazların tamamının davacılar adına tesciline yönelik hüküm kurulması isabetli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece bozma öncesi keşif sonucunda düzenlenen 01.11.2001 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli harita ile bozma ilamından sonra düzenlenen 10.12.2004 havale tarihli teknik bilirkişi kurulu raporuna ekli harita çakıştırılmak suretiyle bozma ilamından sonraki tarihte davacıların dayandığı tapu kayıtlarının haritasının kapsamı olarak belirlenen yerin içerisinde kalmasına karşın daha önce Hazine lehine kesinleşen bölümler belirlenerek; bu bölümler dışında kalan ve tapu kayıtlarının kapsamında olan kısımlar yönünden davacılar adına tescile karar verilmesi gerekirken, usuli müktesep hakkın ihlaline neden olacak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün bozulmasına,
3- 757 ada 19 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz davacıların dayandığı tescil ilamı sonucunda oluşan tapu kayıtları kapsamında olmadığı gibi, ziraat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 27.11.2013 havale tarihli raporda da sözü edilen taşınmazın tepelik, taşlık ve kayalık olduğunun belirtilmesine göre davacılar lehine 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesindeki koşullarında oluştuğundan söz edilemez. Hal böyle olunca; bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan bu taşınmaz hakkındaki hükmün bozulmasına,
4- 757 ada 27 ve 35 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazların davacıların dayandığı tescil ilamı sonucunda oluşan tapu kayıtları kapsamında olmadığı; ancak, dosya kapsamında alınan beyanlar ve teknik bilirkişi raporlarına göre anılan taşınmazlarda davacılar lehine Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; mahkemenin bozmadan önceki kararında, 01.11.2001 tarihli rapora ekli haritada 757 ada 27 parsel sayılı taşınmazın, sınırları kırmızı ile gösterilen 4500,00 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile 757 ada 35 parsel sayılı taşınmazın sınırları kırmızı ile gösterilen 3570,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, bu kısımlara ilişkin hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmekle Hazine lehine bozulmuş, bu kısımlar dışında kalan bölümler ise davacılar tarafından temyize getirilmediğinden davalı ... lehine hüküm kesinleşmiş ve kazanılmış hak oluşmuştur. Hal böyle olunca; bozma öncesi yargılamada fen bilirkişileri ... Pınarbaşı ve Tarık Zengül tarafından hazırlanan 01.11.2001 tarihli rapor ekli olan harita esas alınarak yukarıda sözü edilen taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davalı ... yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan bu taşınmazlar hakkındaki hükmün bozulmasına,
5- 741 ada 4 ve 752 ada 74 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; mahkemenin bozmadan önceki kararında, 741 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 01.11.2001 tarihli haritada sınırları kırmızı renk ile gösterilen 2.160,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ve 755 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ise (A) harfi ile sınırları kırmızı ile gösterilen 4.800,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, bu kısımlara ilişkin hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmekle Hazine lehine bozulmuş, bu kısımlar dışında kalan bölümler ise davacılar tarafından temyize getirilmediğinden davalı ... lehine hüküm kesinleşmiş ve lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Hal böyle olunca; bozma sonrası yargılamada fen bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 10.12.2004 tarihli haritada 741 ada 4 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davacıların dayandığı tescil ilamının kapsamında kalan kısım olarak belirlenen (G) ve (H) harfi ile gösterilen kısımların, bozma ilamından önceki raporda aynı taşınmaz içerisinde kırmızı ile gösterilen 2.160,00 metrekare yüzölçümündeki kısım ile çakıştırılması ve 10.12.2004 tarihli haritada 755 ada 20 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davacıların dayandığı tescil ilamının kapsamında kalan kısım olarak belirlenen (H) harfi ile gösterilen kısım ile de bozma ilamından önceki tarihli raporda aynı taşınmaz içerisinde (A) harfi ile gösterilen kısmın çakıştırılması suretiyle bozma ilamı dışında kalan bölümler yönünden davanın reddine, bozma ilamına konu olup davalı ... aleyhine usuli müktesep hak oluşturmayan kısımlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davalı ... yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan bu taşınmazlar hakkındaki hükmün bozulmasına'' karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.09.2019 tarihli, 2017/236 Esas 2019/240 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, müktesep haklar yönünden yapılan tahkikat sonucunda davacıların dayandığı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/102 Esas, 1957/272 Karar sayılı kararında yer alan tescil ilamına ilişkin krokilerin çekişmeli taşınmazları kapsayan bölümleri üzerinde davacı yararına iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile;
1-Dava konusu 757 ada 19 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine,
2-Dava konusu 747 ada 15 parsel ve 755 ada 21 parsel yönünden onama kararı verildiğinden bu parseller yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
3- 747 ada 14 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.250 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
4- 747 ada 16 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.037 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
5- 755 ada 20 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.800 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
6- 751 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.000 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
7- 760 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda kırmızı ile gösterilen 2.000 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
8- 757 ada 27 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.500 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
9- 757 ada 35 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.570 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
10- 741 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.160 metrekare yüzölçümündeki kısmının,
11- 752 ada 74 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.180 metrekare yüzölçümündeki kısmının davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile; davacılar ... ve ... adına 1/2 hisse olarak tapuya kayıt ve tesciline,
12-Fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazların irsen intikalen davacıların zilyetliğinde olduğu, kaldı ki safahatta yapılan uygulama sonucunda bu taşınmazların davacıların murisi İsmail lehine tescil ilamıyla oluşan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.06.1957 tarih, 1956/102 Esas 1957/272 Karar sayılı kararına esas teşkil eden taşınmazlar olduğunun anlaşıldığı, çekişmeli yerlerin arz üzerindeki sabit hudutları ve kapsamlarıyla tamamının öteden beri davacıların tasarrufunda olduğu, yargılama boyunca dayanak kayıtlara kapsam tayin edilirken yanılgıya düşüldüğü, taşınmazların ezelden beri bugün olduğu haliyle kullanıldığını, 3402 sayılı yasanın tasfiye kanun olduğu ve kanunun özüyle uygulanması gerekirken taşınmazların çok küçük parçalara ayrılmak suretiyle fiili kullanımın büyük ölçüde engellendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, çekişmeli taşınmazların Hazine adına tapuya tescilinin isabetli olduğu, yazılı şekilde hiçbir dayanak yokken taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nda da usuli kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay'ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır; çünkü mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı kararında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 33/3. maddesindeki yollama nedeniyle genel hüküm niteliğini alan ve genel hükümlere göre açılan davalarda da uygulanması gereken 20. maddesinde kayıt ve belgelerin kapsamının ne şekilde tayin edileceği düzenlemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesine göre tapu kayıtlarının kapsadığı yer tayin edilirken, tapu kayıtları ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunacağı hüküm altına alınmıştır.
3402 sayılı Kanunun 20/B maddesinde harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ise bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise sınır yerlerine itibar edilerek kapsamının belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun “kayıt ve belgelerin kapsamını tayin” başlığını taşıyan 20/C maddesi hükmüne göre; “ harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlardan gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır” şeklindedir. Gerçekten de belgenin birbiri ile bağlantısız, değişmeye ve genişletilmeye elverişli sınırları göstermesi halinde kayıtların kapsamının miktarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle; tapu kaydı sabit sınırlı değilse kayıt üzerinde yazılı olan miktar kadar geçerlidir ve kapsamı da bu miktara eşit şekilde tayin edilmelidir.
3. Değerlendirme
1. Çekişmeli 747 ada 14, 16, 755 ada 20, 757 ada 19, 27, 35, 760 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden verilen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2. Çekişmeli 757 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları incelendiğinde ise, kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki hüküm yerinde çekişmeli taşınmazın 751 ada 1 parsel olarak gösterildiği, oysa ki taşınmazın 757 ada 1 parsel numarasıyla tapuda kayıtlı olduğu, bu hususun maddi hatadan kaynaklandığı ve bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6 numaralı bendinde yer alan '' 751 ada 1 parsel'' ibaresinin çıkartılarak yerine '' 757 ada 1 parsel'' ifadesinin yazılması ve hükmün bu suretle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3. Çekişmeli 741 ada 4 parsel ve 752 ada 74 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkeme tarafından önceki tarihli bozma kararlarına ve taraflar yararına oluşan müktesep haklara riayet edilmeden hüküm kurulduğu gibi, kayıt uygulaması yönünden yapılan araştırma ve incelemenin de eksik ve denetimi elverişsiz olduğu görülmektedir. Şöyle ki bilirkişiler tarafından kadastro paftası ile tescil haritalarının çakıştırılması suretiyle uygulama yapıldığı açıklanmış ise de, uygulama sırasında hangi sınır yerlerinin esas alındığı, belli poligon ve röper noktalardan ne şekilde yararlanıldığı, arz üzerindeki hangi doğal yahut yapay sınırların referans alındığı belirtilmemiştir.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacıların tutunduğu tescil ilamının eki krokiler incelenmek ve davacı taraftan ... bu taşınmazların krokide yer alan hangi parsellere isabet ettiği hususunda izahat alınmak suretiyle, tescil ilam krokisi ile kadastro paftasının, krokide yer alan hudutlar esas alınmak suretiyle çakıştırılması sonucunda, tescil ilamının çekişmeli taşınmazları kapsayan bölümleri yöntemince belirlenmeli, ardından ilk bozma sonrası yapılan yargılamada fen bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 10.12.2004 tarihli haritada 741 ada 4 parsel ile 752 ada 74 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davacıların dayandığı tescil ilamının kapsamında kaldığı gösterilen kısımların, bozma ilamından önceki 01.11.2001 tarihli rapor ile çakıştırılması suretiyle mahkemenin 28.02.2002 tarihli ve 1989/315 Esas, 2002/97 Karar sayılı hükmünün, davalı ... tarafından temyiz edilmekle Hazine lehine bozulduğu, kararda çekişmeli taşınmazların hakkında davanın reddine hükmedilen kısımları yönünden davacılar tarafından temyize gelinmediğinden davalı ... lehine kazanılmış hak oluştuğu göz önüne alınarak yapılacak kayıt uygulaması sonucunda bozma ilamı dışında kalan bölümler yönünden davanın reddine, bozma ilamına konu olup davalı ... aleyhine usuli müktesep hak oluşturmayan ve tescil krokisi kapsamında kalan kısımlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1- Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile çekişmeli 747 ada 14, 16, 755 ada 20, 757 ada 19, 27, 35, 760 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 539,32 TL fazladan tahsil edilen harcın davacılara iadesine,
2- 757 ada 1 parsel yönünden temyiz itirazlarının reddi ile, hükmün yukarıda gösterildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- 741 ada 4 ve 752 ada 74 parsel yönünden kurulan hükme yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.07. 2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.